Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Salı, Mart 19, 2024

Hesap Kitap Meselesi

Ben emekli inşaat mühendisiyim. Anlarım biraz hesaptan. Az çok inşaattan da anlarım. Hani bardağın dolu boş tarafı vardır, kötümser bir yanını, iyimser diğer yanını görür; öyle olsa oturup tartışalım. Ama bu meselede o da yok.

İstanbul İzmir otoyolu yolculuğu 8 saatten 3,5 saate indiriyor. Üstelik trafik yok, dur kalk yok. Ayarla sabit hıza, güvenle git. Yakıt tasarrufunu da maksimuma çıkar. Sen üç buçuk saatte değil de 5 saatte git. Yine de yakıttan %50 tasarruf olur. Bunun ülke ekonomisine katkısı bir kenara, cebe de yansıması ona göre olur. Üstelik can güvenliği açısından çıtayı yükseğe kaldırıyor.

Üşenmemiş oturmuş hesap yapmış. otoyol şu kadar pahalıymış da uçakla gitse daha ucuzmuş da… Tamam sen uçakla git. İstanbul hava limanı çok uzakmış da… Yani ne olacaktı, kapının önünden mi kalkacaktı uçak. Hadi bu çok abartılı oldu, dünyanın neresinde şehrin göbeğinde hava limanı var. Yürüye yürüye gitmek istiyor hava limanına. Kaldı ki ulaşımı kolaylaştıracak metro inşaatları hızla devam ediyor.Gitme ordan, Sabiha Gökçen’den git.

İşte bunları yazmak zül. Gitme özel arabanla, şehirlerarası taşımacılıkla git. Bu yollar sırf sen tatile özel aracınla gidesin diye yapılmadı. Kamyon gidecek, TIR gidecek o yollardan. Lojistik hızlanacak, bunun ekonomiye katkısı iki katı. Kör değneğini bellermiş. Bu da özel aracımla gitsem şu kadar kazık yiyeceğimi hesaplıyor. Yarım yamalak hesapla önümüze koyuyor. Yakıt tasarrufunu, zaman tasarrufunu, arabalı vapurla körfez geçişini düşmüyor. Havayolu daha ucuzsa öyle git, deniz yolu ucuzsa onla.

Sanki hava yolu taşımacılığı onun savunduğu siyasi görüş tarafından ucuzlatılmış ve yaygınlaştırılmış. Ben öğrencilik zamanımda Susurluk’tan İstanbul’a 8-10 saatte gittiğimi bilirim. Hem de su dolabının üstünde. Sirkeci’den Harem’e arabalı vapurla geçmek için 3-4 saat beklediğimi bilirim.

Bizde alışılmış bir şey var. Devlet yapsın; zararına hizmet sunsun, vergi de almasın, ücret de almasın. Nereden gelecek yapılan o yatırımların bedeli. Sağa sola savaş açıp ganimet mi derleyecek devlet. Yapılmasın mı yani, hayatı kolaylaştıracak yatırımlar. Ha, ücret pahalı, onu anlarım. O tartışılabilir, imkan varsa ucuzlatılabilir. Onun da bir hesabı kitabı var. Bu yatırımlar yap işlet devretle yapılıyor. Yapan firma ya da firmalar da babasının hayrına yapıyor değil. İhale yoluyla yapılıyor. Kim en uygun fiyatı verirse o alıp yapıyor.

Oturmuş hesap yapmış; otoyol şu kadar, uçak bu kadar. Bilet parası üzerinden. Nedir ne değildir fazla düşünmeden. Çapı o kadar. Maksat bağcı dövmek, yapılan işi karalamak olduktan sonra yolda yediği yemeğin bedelini de maliyete ekleyecek. Diyecek ki otoyol lokantası çok pahalı…
Firuz Türker

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir