15 Temmuz’da ülkemize darbe yapılmadı. Dış güçler ve iç güçler birlik olup ülkemize yapılacak olan darbenin provasını yaptılar… Böylece devletimizin aldığı tedbirleri ve açıklarını, ayrıca kendilerinin eksikliklerini görme imkanı buldular… Şimdi ise asıl darbeyi yapmak için hazırlanıyorlar… Bu darbe girişiminin olma aralığı 23 Haziran ile 19 Temmuz aralığıdır… Herkes tedbirli olsun…
Bakın arkadaşlar 31 Mart seçimlerinde AK Parti’nin oylarını çalanların ve onlarla işbirliği yapanların maksatları, asla ve asla seçimi kazanmak değildi… Akıllarda soru işaretleri bırakıp seçimlerin tekrarını sağlamaktı.. Bu sebeple tutanaklarda Ak Parti hanesine göstere göstere sıfır oy yazdılar ve bilerek bunu bize servis ettiler… Bilerek Anadolu Ajansı’nın verilerini saatlerce ekrana kitlediler ve millete “N’oluyor yaaa..” dedirttiler… Halk “oylarımız nerede diye isyan edince, seçim tekrara düştü… Böylece birinci etabı başarıyla tamamladılar.. Bugünlerde tüm dünya televizyonları “DİKTATÖR ERDOĞAN, yenilgiyi hazmedemeyip ülkesindeki seçimleri tekrara götürdü” algısı yapılıyor… Bu etapta tamam, şimdi sırada 23 Haziran seçimleri var… 23 Haziran’da Binali Yıldırım seçimleri kazanınca, muhalifler sokağa dökülecekler… Küresel güçlerin ve içimizdeki uzantılarının hazırlıkları bu yönde devam ediyor… Maksatları bir iç savaş çıkartarak dış güçlerin ülkemize müdahalesini sağlamaktır.. Dünya çapında bu işgali mazur göstermek için seçimleri tekrara götürtüp tüm dünyada “diktatör Erdoğan seçimleri tekrara götürdü” algısı yaratıyorlar.. Küresel güçlerin Akdeniz’de yaptığı hazırlıklar boşuna yapılmıyor.. Uyanık olun uyanık… Dünya siyasetinde tesadüflere yer yoktur… Bütün planlar en az on yıl öncesinde yapılır… Yahudilerin kısa vadede ve uzun vadede gerçekleştirmek için hazırladığı planlar mevcuttur..Bu planlar, 5 yıllık…10 yıllık…50 yıllık ve 100 yıllık planlar olmak üzere bölümlere ayrılır.. Ülkemizi bölme planları çoktan yapıldı.. 15 Temmuz darbe girişiminden 3 ay sonra Amerikalı Neocon yazar Michael Rubin, 12 Ekim 2016 ‘da kaleme aldığı yazısında, Erdoğan’ın hayatını kaybetmesine sebep olabilecek şiddette üçüncü bir darbenin yaklaşmakta olduğu iddiasında bulunmuş, 15 Temmuz 2016’dan günümüze kadar iki ayrı darbe yaşandığını belirtip üçüncüsünün yolda olmadığını düşünmenin hata olacağı görüşünü savunmuş, 15 Temmuz tarihinde yaşanan darbe kalkışmasının ardından, Erdoğan’ın politik ve olası rakiplerini yolundan kaldırmak için sivil bir darbe gerçekleştirdiğini belirterek yaşanması yüksek olasılığa sahip üçüncü bir darbenin bedelini Erdoğan’ın hayatı ile ödeyeceği savını ortaya atmıştı… Bu yazılar tesadüfi yazılar değil bunu bilin.. Kısa vadedeki planları bilen Yahudilerin kalemşörlerine kaleme aldırdığı yazılardır bunlar…
Şimdi bize düşen görev, ülke içerisinde birlik ve beraberliği sağlayıp küresel güçlerin oyununu bozmaktır… Buradan darbe yapmaya yelteneceklere de ayrıca sesleniyorum:
“Bizde 15 Temmuz’da gerçekten size saldırmamıştık, saldırır gibi yapmıştık. Sizin açıklarınızı, kendimizin de eksikliklerini görme imkanı bulmuştuk.. Bu defa tavrımız ve tarzımız farklı olacaktır.. Sakın ha sakın böyle bir işe yeltenmeyin… Sonuç bu defa aynı olmayacak… Bizim tarihimizde ve talihimizde korkuya ve endişeye mahal yoktur… Biz her savaşı vuruşa vuruşa kazandık ve yine öyle kazanacağız…
Krizleri, darbeleri ve savaşları fırsat bilip bize vurmaya kalkışanların bu defa ellerini değil, boyunlarını kıra kıra temizlik yapacağız…
Biz bir kabile değiliz. Uyutulmuş bir medeniyet, destanları ise unutulmamış büyük bir devletiz… Rakiplerimiz, dünyadaki tüm süper güçler… Bu bizim ne kadar büyük bir devlet olduğumuzunda göstergesidir… Sıkıntımız, dışarıdaki değil içerideki hainlerdir… Bu pislikleri temizlemenin en kestirme yolu ise, haşeratları şekerin etrafında toplamaktır… Toplandığınız an, taktik maktik yok, bam bam.. bam..” diyeceklerim bu kadar…
Şenay Tek
