Söylemek de zûl geliyor. Zira her normal insanın bildiği, aklı selimin kabul ettiği şeyi tekrar ediyoruz… Hadi yine edelim… Şiddet hiçbir surette hak arama yöntemi…

Yıllar, yıllar önceydi. Barış Partisi eski Genel Başkanı Ali Haydar Veziroğlu aradı. Önce, nerede olduğumu sordu. “Meclis’teyim” cevabını alınca “Önemli bir konu var, Sayın Erdoğan’a iletebilir misin?” dedi. Her yıl olduğu gibi…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara Çubuk’ta katıldığı şehit cenazesinde, şehidin bir yakını tarafından yumruklanması, olayın kendisini aşan boyutta etki ve ehemmiyete ulaştı. Bir kere…

Şimdi de, “hoşgörü” maskeli Ekrem İmamoğlu’nun “trol ordusu”yla uğraşıyoruz… İki gündür yoğun saldırı altındayım. Özetle, “yalan söylediğimi, Ekrem İmamoğlu tarafından herhangi bir baskıya uğramadığımı” söylüyorlar. Demek ki bu işler böyle oluyor……

Şehit babasının beyanı çok önemli: Her şey dört dörtlükdü. O geldi, ortam bozuldu. Şehidin başta dayısı olmak üzere tüm aile Kılıçdaroğlu’nun cenazeye katılmasını istemedi. Bunu…

Tabii ki şiddet hiçbir surette hak arama yöntemi olamaz… Terörün, şiddetin iyisi kötüsü dini imanı ideolojisi çizgisi olmaz… Hukuk devletinde hak, mahkemelerde aranır, vicdanlarda sorgulanır……

Algı yönetmek falan derken kendisini oynamaya bayağı kaptırdı. Durdurana aşk olsun!.. Bildiğin tiyatro seyrediyoruz. Her gün yeni bir atraksiyon!.. Akıl almaz replikler duyuyoruz. Mesela, “Vallahi…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 30 Eylül 2013 tarihinde kamu kurumlarında uygulanan başörtüsü yasağını kaldırmasından 29 gün sonra açıklamada bulunmuş ve “Başörtü serbestisi diye bir şey…

Rum basınına konuşan Ekrem İmamoğlu haddini aşan ifadeler kullandı. “Kıbrıs’ta barışın sağlanması gerektiğini” söyleyen İmamoğlu’nun Türklerin haklarına ve canlarına kasteden Rumlara mavi boncuk göndermesi akıllarda…

Nihayet Mazbatasını eline alan CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Rum basınına demeç vermiş: “ Kıbrıs’ta barış sağlanmalıdır.” 1- Ne barışı? 2-Orada savaş mı var?…