Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

ysk

Başkan Erdoğan Twitter’dan Paylaştı: YSK En Doğru Kararı Vermiştir

İstanbul seçimlerinin iptaline ilişkin sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, “Her aşaması tartışılır hale gelmiş bir seçim için YSK tarafından en doğru karar verilmiştir” ifadelerini kullandı.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Twitter hesabından YSK’nın İstabul hakkındaki kararına ilişkin bir paylaşımda bulundu.

Erdoğan, paylaşımında “Sandığın başındaki görevliden sandıktan çıkan oyun kayıtlara geçirilmesine kadar, her aşaması tartışılır hale gelmiş bir seçim için YSK tarafından en doğru karar verilmiştir. 23 Haziran’da tekrar Milletimize müracaat edeceğiz.” ifadelerini kullandı..

İşte Başkan Erdoğan’ın o paylaşımı;

güneş.com

Sandık Kurullarından İtirafçı Çıkacak Mı?

YSK ‘kanuna aykırı seçim kurulları görevlendirildiği’ gerekçesiyle İstanbul Belediye Başkanlığı seçimini iptal etti ve yenilenmesine karar verdi.
Ayrıca, bu kanunsuz görevlendirmeyi yapan ilçe seçim kurulları hakkında suç durusunda bulundu.
Bakalım pabucun bağlı olduğunu gören bu kurullar içinden ‘itirafçı’ çıkacak mı?
Çıkarsa neler söyleyecek.
Eğer konuşurlarsa (ki konuşan olacağını sanıyorum) bu seçimlere şaibenin nasıl karıştırıldığını öğrenebileceğiz.
Bu olay seçim yenilenmesi ile kalmamalı. Asıl olan işleri karıştıranların açığa çıkarılmasıdır.
Bu yapılmazsa gelecekteki seçimlerimizden de hiç bir zaman emin olamayız.

Firuz Türker

YSK Mars’tan Gelmedi, Her Partinin Orada Üyesi Var

YSK, 16 Şubat 1950’den beri seçimlerin yönetimini ve denetimini yapıyor.

7’si asil 11 üyeden oluşuyor.

Üyelerin 6’sı Yargıtay, 5’i Danıştay Genel Kurulu tarafından üyeleri arasından seçiliyor. Başkan ve başkanvekilini de kendi aralarından seçiyorlar.

YSK’da, son seçimde en çok oy alan 4 partinin de birer temsilcisi var. Bunlar bütün toplantılara katılıyor, ancak oy kullanamıyorlar.

YSK kararlarına karşı itiraz mercii yok; yani verdiği karar nihai.

Evet bu büyük sorumluluk.

Ama karşımızda da 59 yıldır seçim yöneten bir kurum var.

Ben ‘siyasi etki altında kalacaklar’ iddialarına hep karşı çıktım.

Çünkü yakıştırmam.

Kararın gerekçesi, gazete baskıya girdiğinde açıklanmamıştı.

O gerekçeler ve ‘karşı oy’ gerekçeleri bize herşeyi anlatacak.

Ayrıca; YSK’daki AK Parti, CHP, İP ve HDP temsilcisi de kararı veren üyelerle birlikte toplantılara katıldı.

O toplantılardaki tanıklık ve katkılarını kendi partilerine de anlatacaklar.

Onlara da büyük sorumluluk düşüyor.

Türk siyaseti, serinkanlı bir şekilde bu süreci atlatmalı.

Zira seçime yönelik bu ‘organize işler’i planlayanların asıl hedefi, “Türkiye’nin seçim sistemini ve YSK’yı tartışma konusu yapmak”tı.

Bir ay önce bu kanaatimi paylaştım, ortaya çıkanlar bunu güçlendirdi.

Turnusol kağıdı gibi bir mektup

HDP yönetimine müjdeli haber gelmiş. ‘Avukatlarıyla görüştürülsün’ diye açlık grevine girdikleri terör örgütü PKK’nın İmralı’da ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum başı o görüşmeyi yapmış.

Arkadan bir de ‘mektup’ göndermiş. Özetle demiş ki; “Suriye’de ülkenin toprak bütünlüğü çerçevesinde çözüm arayın; Türkiye’nin hassasiyetlerine de duyarlı olun. Açlık grevlerine son verin.”

HDP eş başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli bir açıklama yaptı. “Görüşme iyi oldu tabii…”dediler. Başka bir şey demediler…

Çünkü Kandil’den yorum gelmedi!

***

Bunları, “Öcalan iyi PKK kötü…” kabilinden yazmadım elbette.

Zira;

Bir; Devletin umrunda olduğunu sanmıyorum.

İki; ABD de kullandığı örgüte daha fazlasını verecek değil.

Üç; Verse de Türkiye artık buna müsaade etmeyecek güce sahip.

Zaten;

Bu ‘mektup’ da, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve diğer savunma yetkililerinin “Suriye’deki güvenli bölgede YPG olmayacak” demesinden;

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın “ABD bizim tezlerimize yaklaşıyor” açıklamasından sonra geldi.

İmralı, ‘zaten olmakta olanı’ kendi üzerine almaya çalışıyor.

Benim ilgilendiğim o da değil.

HDP’den Kandil’e bakmadan bir tepki bekledim, gelmedi.

‘PKK ile bağı olmayan’ HDP’den…

Washington’un sevgilisi Guaido!

Washington Post, Venezuela’da darbe girişiminin başarısızlığının Beyaz Saray’da hayal kırıklığı yarattığını yazdı.

CIA’in önceden anlaştığı Savunma Bakanı, Yüksek Mahkeme Başyargıcı ve Başkanlık Muhafız Komutanı son anda yan çizdi;

‘Halkın sevgilisi genç muhalif lider’ Juan Guaido’nun hiç de halkın sevgilisi olmadığı ortaya çıktı.

WP’a göre Başkan Trump askeri müdahale istemiyor ama Ulusal Güvenlik danışmanı John Bolton savaş çıksın diye uğraşıyor.

Halkı üç kez sokağa çağıran, ancak üçünde de karşılık alamayan Guaido ise BBC’ye verdiği mülakatla ortaya çıktı. “Trump’a minnettarım” diyen Guaido, bu kez de ABD’nin askeri müdahalesini istedi.

Guaido, halktan umudu kesmiş ama hala Bolton’dan umutlu.

Sergilediği ‘işbirlikçilik’ hiç de karmaşık ya da yeni bir zeka katılmış türden değil.

Belki de bu yüzden Türkiye’de de benzerleri var gibi geliyor bana…

Ne dersiniz?

Mustafa Kartoğlu/Akşam

YSK, ‘Seçim Yenilensin’ Derse

Herkes YSK’nın İstanbul ile ilgili vereceği kararı bekliyor. Seçimin iptal edileceği konuşuluyor. Ama bakıyorsun İmamoğlu’na, bambaşka bir havada…

Hani hiçbir şeyden haberi yokmuş ve çok rahatmış gibi görünmeye çalışan karikatürize edilmiş bir tip vardır ya.., Eller cepte, sanki havada bir şeyler arıyormuş gibi yukarılara doğru bakınırken bir taraftan da ıslık çalar!..

İmamoğlu tam da böyle davranıyor.

Yani, “mazbatayı aldım, bu işin dönüşü yok, iş bitmiştir, herkes kabullensin artık” algısını oluşturmaya çalışıyor.

***

Bunun için sosyal medyada binlerce hesaptan oluşan bir trol ordusu kurulmuş. Hesapların büyük bir çoğunluğu “2019 Mart ve Nisan” aylarında açılmış. Bir kısım trol hesap bize sürekli küfür etmekle memur. Bir kısım trol hesap da aynı numarayı çekiyor. ‘AKP’liyim ama İstanbul seçimi tekrarlanırsa, CHP’ye veririm’ diyor.

Amaç “yıldırmak, seçmeni depresif ve ümitsiz hale getirecek algıyı” oluşturmak…

***

İstanbul adayı diyerek bir “balon” şişirdiler.

Seçimden hemen sonra gördük.

İmamoğlu medya kuruluşlarını ve sahiplerinin aile isimlerini teker teker sayıp tehdit etti.

“Bu seçimin sonucunu sokak da kabul etmiş durumda.” diyerek sokağı işaret etti.

Seçimden önce İmamoğlu, “hiç tanımam, benimle ne alakası var” dediği Demirtaş’a seçimden sonra methiyeler düzmüş. (“Demirtaş’ın çizgisini” beğenenlerden biriydim. Gerçekten de barışçıl, uzlaşmacı ve evrensel değerleri öne çıkaran dili vardı. –Ekrem İmamoğlu-)

CHP’nin İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu zaten HDP/PKK ile omuz omuza olduğunu itiraf ediyor. Kandil de “HDP ve CHP’nin ittifakı daha fazla geliştirip alternatif yönetim örgütlemesi gerekir.” çağrısını yaparak cevap veriyor.

***

Velhasıl sır döküldü, maskeleri düştü…

Seçimlerdeki şaibeyle ilgili onca bilgi ve belge kamuoyuyla paylaşılmış, oyların “sadece yüzde 10’u” sayılmış fark yarı yarıya inmiş. Ve aslında “organize hırsızlık” ayyuka çıkmış!

Trol ordusuyla “depresif, yılgın ümitsiz seçmen” algısı oluşturmaya çalışıyorlar, ama nafile…

7 Haziran-1 Kasım 2015 seçimlerini hatırlayın. Halkın feraseti tüm algı operasyonlarını yerle bir eder.

YSK seçim yenilensin” derse, hırsızlığı gören, apaçık tehditle karşı kaldığını anlayan bu millet cezayı keser…

Balonu” da patlatır!..

Hikmet Genç/Akşam

YSK, CHP’nin Usulsüzlüğüne Göz Yumdu… İşte Seçime Şaibe Karıştığının Belgeleri

31 Mart yerel seçimlerinde sandığa şaibe karıştırıldığı belgelerle ortaya çıktı. İstanbul’da sandık sonuçlarını etkileyecek usulsüzlüğün adresi Sancaktepe 1 nolu seçim kurulu. İstanbul Sancaktepe’de YSK’nın CHP’li Hüseyin Kılıç’ı kanunlara aykırı bir şekilde görevli gösterdiği ortaya çıktı. İlçe Seçim Kurulu üyesi olan Kılıç hakkında açıklama yapan Sancaktepe İlçe Seçim Kurulu, “Oluyor böyle şeyler…Tespit edemiyoruz.” diyerek suçlamaları kabul etti.

İstanbul’da seçimlerin kaderini etkileyecek usulsüzlükler bir bir ortaya çıkmaya başladı. İstanbul Sancaktape’de CHP’den daha önce aday adayı olan Hüseyin Kılıç’ın, kanunlara aykırı bir şekilde Sancaktepe’de İlçe Seçim Kurulu’nda görev yaptığı ortaya çıktı.

Sancaktepe İlçe Seçim Kurulu’nun 2018 yılında aldığı, “Yasama meclisi veya yerel idare seçimlerinden birine siyasi parti adayı veya aday adayı olarak katılmamış devlet memurlarının listelere katılması” kararının açıkça ihlal edildiğini gösteren belgelere ulaşıldı.

Edinilen bilgiye göre CHP’li Hüseyin Kılıç, 2011 ve 2013 yıllarında CHP’den aday adaylık için istifa etti, daha sonrasında ise 2014 yılında göreve başladı.

“TESPİT EDEMİYORUZ… OLUYOR BÖYLE ŞEYLER”

Aksam.com.tr’nin Sancaktepe İlçe Seçim Kurulu ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, “Konuya ilişkin bir yasa ihlali yok mu?” sorusuna Halil Karlıçayır’ın verdiği cevap, “Biz İlçe seçim kurulu üyelerinin daha önce aday olup olmadığını belirleyemiyoruz. Oluyor böyle şeyler.” şeklinde oldu.

Hüseyin Kılıç’ın şu an aktif görev içerisinde olduğu da Sancaktepe İlçe Seçim Kurulu tarafından ayrıca teyid edildi.

AK PARTİ’DEN ŞAİBE VE USULSÜZLÜK AÇIKLAMASI

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz dün İstanbul İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, “Maltepe’de toplam sandık sayısı ne bin 93, verilen sandık sayısı ne 3 bin 124? Bunları bırakıyor ve seçim kurulu 642 kişiyi dışarıdan alıyor ve yerleştiriyor. Daha çarpıcı şeyler söyleyeceğiz merak etmeyin. Sonuç olarak bir, ‘Bu listede olmayanlar var.’ dedik. İki, memur olmayanlar var. Kamu görevlisi olmak zorundadır. Üç, bu listede il dışından olanlar var, ilçenin dışına da çıkmazsın. Dört, bu ilçede ilçe dışından olanlar var. Beş, görev yapamayacak olanlar var. Ne demek bu? TSK’da hizmetli-görevli yapamaz, oradan var mesela. Altı, belediye işçileri var. Bu kadar şey üst üste nasıl gelir? Bir-iki kişi denk gelmiş, hayır… Bütün ilçelerde var ve önümde rakamlar da var ama sadece ilçe ilçe rakamlarıyla yetiniyorum ben şimdi. Sadece Maltepe ilçesinden 642 kişi, Büyükçekmece’den de 284 kişi böyle var. Peki bütün bunların adı şaibe olmaz da ne olur?” şeklinde konuştu.

TM Dijital Haber Merkezi