“Anıtkabir’in bayrak direği ipinin Amerika’dan getirtileceğini öğrenen işadamı Güner Coşkun, derhal harekete geçti. İçinde 4 milimetre çelik tel bulunan ipi imal ederek yöneticilere teslim eden 34 yaşındaki işadamına Atatürk’ün 100. doğum yılı plaketi verildi…” ( Ocak 1981 – Hürriyet)

Ya, bir işadamı “derhal harekete geçip” 4 milimlik bayrak direği ipini imal etmiş…

1981 Türkiye’si böyleydi… 70, 60, 50, 40, 30’lu yıllar da farklı değildi…

Hurda tankları, eski işe yaramaz silahları bize kakalarlardı.

Hani “atom bombası yapamadık, uzaya Türkonot gönderemedik” demiyorum. Köylü “lastiği”, (-köylünün giydiği lastik ayakkabı) bile Alman makinesiyle yapılıyordu…

Yerli malları haftasında okula “patates, elma, ceviz, fasulye..vs,” getirirdik…

Bugün, milli tank, helikopter, zırhlı araçlar, akıllı füzeler, otomatik silahlar, İHA, SİHA’dan söz ediyoruz… Milli jet motoru test aşamasında. Yaptığımız operasyonlarda kullanılan silah ve mühimmatın yüzde 70’inden fazlası yerli üretim…

Günbegün geliştirmeye devam ediyoruz. Bayraktar Akıncı TİHA ilk uçuş testini yaptı. Bu sınıfta dünyada 4 ülkeden biriyiz.

Türkiye buralara çok gerilerden geldi. Yerleşik bir teknolojimiz yoktu. Son 10-12 yılda “onca badire atlatırken” gerçekleştirdik bütün bu hamleleri…

Moda tabiriyle; “Hayaldi, gerçek oldu…”

***

İddiası olan, meydan okuyan ve yükselişini önleyemedikleri Türkiye’den rahatsızlık duyuyor küresel güçler. En son NATO zirvesinde gördük…

Sadece eloğlu değil, bizde de rahatsız tipler var…

Tam NATO’da liderler zirvesi başlarken Kılıçdaroğlu “Erdoğan Ailesi Türk savunma sanayiini ele geçirmeye çalışıyor” dedi…

Türkiye F-35, S-400 ve silah sanayii ile ilgili konularda NATO’da kora kor mücadele verirken, Kılıçdaroğlu’nun aklına bu gelmiş!..

Yani diyor ki, “Ey emperyalistler, ben sizin için ürettim, Türkiye’ye buradan da saldırın!..”

Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun burnu iyi koku alıyor!..

“Tezkereye içimiz yana yana evet diyeceğiz” dediği gün daha önce de söylediği bir şeyi tekrarlamıştı; (Ekim 2019)

“Şimdi de Libya’ya silah gönderiyoruz. Niçin?!..”

Akdeniz’deki denklemi ve dengeleri değiştiren olası bir “Türkiye-Libya sahil sınırı mutabakatına” karşı “ön almak” mı istemiştir Kılıçdaroğlu?!..

N’apmak istemektedir, kimin için çalışmaktadır?!..

Lakin nafile…

Evet içeridesiniz, ama size rağmen bu kapı kilit tutacak!..

Hikmet Genç/Akşam

Son yıllarda imza attığı işlerle kendi güvenlik güçlerinin çok stratejik avantajlar kazanmasının yanı sıra dünyanın gıpta ettiği projelere de imza atan yerli ve milli savunma sanayi keneviri kullanarak başarısını çok daha ileri taşımanın hedefinde.

Terör örgütleriyle mücadelesinde yakın bir geçmişe kadar stratejik araç gereçlerde neredeyse tamamen dışarıya bağımlı olan Türkiye, son yıllarda attığı adımlarla hem bu bağımlılıktan kurtuldu hem de katma değeri yüksek milli teknolojilerin savunma sanayinde kullanımını artırarak bütçesine önemli bir kalem daha kazandırmış oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Ülkemizde keneviri yok ettik. Bu konuda yeniden hızlıca çalışmalara başlıyoruz. Bu işin başlatılması lazım’ cümleleriyle ilk işaretini verdiği yeni süreç hemen her sektörde adeta doping etkisi yaptı.

Sırada milli savunma var

Erdoğan’ın kenevir çıkışının ardından otomotivden enerjiye, sağlıktan inşaata ve daha çok sayıda sektörde ‘kenevirle üretim’ projeleri hız kazanırken, yerli ve milli savunma cephesinde de beklentiler arttı.

Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Kendir Enstitüsü Başkanı ve “Mucize Bitki Kenevir” isimli kitabın yazarı Erdem Ulaş, kenevirin yerli silah teknolojilerinde nerelerde kullanılabileceği ve nasıl etkileri olabileceğini yenisafak.com’a açıkladı.

Keneverin selüloz miktarı yüksek bir ürün olduğunu vurgulayan Ulaş, “Bu mucize bitkinin yerli ve milli silah projelerinde etkin olarak kullanılması son derece önemli ve yerinde bir adım olur” şeklinde konuştu.
İnsansız hava araçlarına kenevirden gövde

Kenevirle üretilecek savunma sanayi ürünlerini ‘yükte hafif pahada ağır’ olarak niteleyen Ulaş, şöyle devam etti:

Milli piyade tüfeğinden tanklara, silahlı/silahsız insansız hava araçlarından güvenlik güçlerimizin kullandığı miğferlere kadar hemen her alanda kenevir kullanılabilir.

Kenevirin kullanılacağı ürünler hem daha sağlam olacak hem de daha ucuza mal edilmiş bir şekilde üretilecek. Kaldı ki son yıllarda Türkiye’nin savunma sanayinde kullanılan ürünlerin dünya genelinde ne denli ilgiyle izlendiğini biliyoruz. Kenevir kullanılarak üretilecek savunma araç gereçleri çok ciddi bir ihracat kalemi anlamı da taşıyor.

Kenevirden yapılan ürünler hem daha sağlıklı, hem de uzun ömürlü ve dayanıklı olacak. Ve tüm bu avantajlarının yanı sıra çok daha ucuza mal edilip, milli olarak üretilebilecek.”

yenisafak.com.tr