Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Fox

Utanmazlar; yalan haberin, çarpıtmanın kitabını yazdılar

Koronavirüs ile mücadelede dünyayla kıyaslandığında, kayıplarımıza ve acılarımıza rağmen, başarılı bir mücadele veriyoruz. Ülkelerin başarı tablosu ortada. Dünyanın en büyük ekonomileri salgın karşısında tek tek çökerken; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, Avrupa ülkeleri de dahil olmak üzere onlarca ülkeye tıbbi malzeme desteği göndererek ülkemiz adına sevindirici işlere imza attı. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde Türkiye, Koronavirüs salgınıyla mücadelede dünyaya örnek gösterilecek bir mücadele veriyor.

CHP’nin başını çektiği muhalefetin bu başarılı mücadeleden rahatsızlık duyduğu sır değil; ama arka planda, Türkiye’nin başarısından rahatsızlık duyanların yabancı devletler adına bu ülkede yayın yapan medya kuruluşları olması daha önemli bir ayrıntı. Bunun üzerinde durmak da gerekiyor. Türkiye, bir yandan Koronavirüs salgınıyla mücadele ediyor, diğer yandan yabancı devletler adına burada yayın yapan medya kuruluşlarının toplumsal infial oluşturma amaçlı yaptığı yalan haber, çarpıtma ve algı operasyonlarıyla başa çıkmaya çalışıyor.

Fatih Portakal’lı FOX TV, yabancı devletler adına Türkiye’de lobi yapan kanalların başında geliyor. Yaptıkları habercilik bu işin sadece kılıfı; asıl işleri, çalıştıkları devlet adına veya çıkarlarını savundukları güçler adına burada psikolojik harp yapmak. “Merkezi hükümet”, “Yerel hükümet” fitnesini ilk piyasa süren, gündeme getiren FOX TV oldu. Koronavirüs’ün yol açmasını bekledikleri felaket tablosu yaşanmayınca, belediyeler üzerinden toplumu bölecek, karşı karşıya getirecek fitneyi körüklemeye başladılar.

Yalancı FOX’un peşinden hızla gelen diğer yayın kuruluşu Independent Turkish oldu. Yakın zaman önce “Testere Selman”ın Türkiye’yi içeriden karıştırmak için kurdurduğu Independent Turkish, her gün başka bir yalan haber, manipülasyon ve çarpıtmayla kendini göstermeye başladı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “günde 30 bin teste doğru gidiyoruz” biçimindeki sözlerini Independent Turkish, “10 gün içinde 30 binli rakamları göreceğiz” diye çarpıtarak, bir haftada 30 bin insanın öleceği yalanını yaymaya çalıştılar.

BBC, DW, Amerika’nın Sesi ve Sputnik… Bunların yanına Sözcü ve T24 gibi dışarıdan fonlanan internet sitelerini de koyabiliriz. Haber Turk’ü de unutmayalım. ABD’den yayına bağlanan bir doktoru, Türkiye’yi başarılı bulan açıklamaları yüzünden yayından aldılar.

Şuna gerçekten emin olalım; Türkiye’nin ayağı yanlışlıkla bir tökezlerse bunlar akbabalar gibi tepede üşüşmeye başlayacaklar. En küçük bir sarsıntı yaratmayı başarabilirlerse inanın ki Türkiye’yi parça parça didikleyip yağmalamaktan geri durmayacaklar.

Tabii, burada devletin yapması gereken -dünyanın bir çok ülkesinde uygulamaya konulan- “yalan haber” yapana ve yayana bedelini en ağır bir şekilde ödetecek yasaları çıkarmaktır. Türkiye, bu süreçte bir yandan Koronavirüs belasıyla uğraşırken diğer yandan da sahte belge, yalan haberle mücadele ediyor. İletişim Başkanı ile Sağlık Bakanı’nın, Eğitim, İçişleri ve Adalet Bakanlıklarının her gün bu tür yalan haberleri yalanlamaktan yorgun düştüğünü izleyebiliyoruz. O halde sahte belge yapıp yalan haber üretene, yayana hapis cezası öngören kanunları bir an önce çıkaralım. Ayrıca yabancı devletler adına burada lobi yürüten, ajanlık yapan yayın kuruluşlarını da artık kayıt altına alıp faaliyetlerini buna göre bir izne bağlamalı. Türkiye’nin daha fazla gecikme lüksü yok, bunu bilelim.

Kurtuluş Tayiz/Akşam

İsmail Küçükkaya da Karısını Tehdit Etmiş

Programlarında kadına şiddete tepki gösteren televizyoncu İsmail Küçükkaya’nın eşine, ekonomik, fiziksel ve duygusal şiddet uyguladığı iddia edildi. Fox Tv’de ‘Çalar Saat’ programını sunan televizyoncu İsmail Küçükkaya’nın evliliği iki yılda bitti. Boşanma dilekçesinde, eşinin yüzüne yumruk atarak ‘şu anki konumum olmasa senin yüzünü gözünü dağıtırdım” dediği öne sürülüyor.

Sürekli kadına şiddet programlarıyla öne çıkan televizyoncu İsmail Küçükkaya’nın eşine, ekonomik, fiziksel ve duygusal şiddet uyguladığı iddia edildi.

EVLİLİĞİ 2 YILDA BİTTİ

Fox Tv’de ‘Çalar Saat’ programını sunan televizyoncu İsmail Küçükkaya’nın evliliği iki yılda bitti. Görsel sanatlar öğretmeni Eda Küçükkaya, yüzük takmayan, duygusal şiddet uygulayan, başka kadınlarla samimi pozlar veren ve bebek istemediği iddia edilen İsmail Küçükkaya’dan 1 milyon 200 bin lira tazminatın yanı sıra aylık 15 bin lira nafaka istemli boşanma davası açtı.

“YÜZÜNÜ GÖZÜNÜ DAĞITIRIM”

Dilekçede, “Davalı ilk şiddet olayında müvekkilim Eda Küçükkaya’nın kafasını tutmuş, sürükleyerek ve ağzını kapayarak perde açık olduğundan kimse görmesin diye kütüphaneye doğru sürüklemiştir. İkinci olayda müvekkilimin kollarında davalının tırnak izleri çıkmış, yüzüne yumruk atmış ve ‘şu anki konumum olmasa senin yüzünü gözünü dağıtırdım” demiştir” diyerek davalı İsmail Küçükkaya’nın eşine fiziksel şiddet uyguladığı öne sürüldü.

EŞİYLE VERMEDİĞİ SAMİMİ POZLARI HAYRANLARIYLA VERDİ

İstanbul Aile Mahkemesi’ne açılan davaya göre iki yıl önce evlenen tarafların çocukları bulunmuyordu. Nişan yüzüğü dahi takmayan İsmail Küçükkaya, mesleği ve geliri nedeniyle eşini küçük gördü. Taraflar arasındaki ilk gerginlik düğün günü yaşandı. Bodrum’da eşine kötü davranan İsmail Küçükkaya, otel görevlilerinin yanında kuaför yüzünden eşine bağırdı. Odadan kovulan Eda Küçükkaya ağlayarak dışarı çıktı. Ailelerin araya girmesiyle yüzmeye giden İsmail Küçükkaya, odaya gelerek eşine yüzüğü taktı ve düğün yapıldı. Ancak daha evlilik öncesi nişanlı oldukları dönemde yüzük takmaması gibi güven sarsıcı hareketleri evlilik süresince devam etti.

“EŞİYLE VERMEDİĞİ SAMİMİ POZLARI…”

Davalı kocayı eski sevgilileri aramaya başladı. ‘Hayranlarım’ ifadesini kullandığı başka hanımlar ile samimi görüntü içeren resimlerini sürekli sayfasına koydu. Davalı eşiyle vermediği samimi pozları, tanımadığı ya da resim çekmek için gelen hanımlar ile verdi. Sık sık Bebek’te yalnız yürüyüşe çıkan ve telefonunu kapatan davalı koca, eşini yanına almadı. Davetlere eşini götürmeyen İsmail Küçükkaya, “Senin ne işin var giyinip süslenip ünlü mü olacaksın, gittiğim her yere seni de mi götüreceğim” diyerek duygusal şiddet uyguladı.

1 MİLYON 200 BİN LİRA TAZMİNAT

Davalı İsmail Küçükkaya, eşine fiziksel şiddet de uyguladı. İlk olayda eşinin kafasını tutarak onu sürükledi ve ağzını kapayarak pencerede perde açık olduğundan kimse görmesin diye kütüphaneye doğru sürükledi. İkinci olayda eşinin kollarında davalı kocanın tırnak izleri çıktı.

Davalı koca, “Şu anki konumum olmasa senin yüzünü gözünü dağıtırdım” dedi. Üçüncü olayda Mersin’deki festivalde yaşandı. İsmail Küçükkaya eşinin yüzüne yumruk attı. Ayrıca Eda Küçükkaya’nın kayınvalidesi, “Çocuk yapmayın, her ay geleceğim ve sizi boşayacağım” dedi. Eşi bebek istemesine rağmen davalı koca, “Artık çocuk da olmaz. Ben evlilik adamı değildim, niye evlendim, hiç evlenmeyi düşünmüyordum’ diye söylemlerde bulundu.

Eda Küçükkaya’nın bebek sahibi olma şansı azaldı. Davalı kocanın gelirinin çok yüksek olduğunu belirten Eda Küçükkaya, ziynet eşyalarının iadesini istedi. Davalı kocaya ait Kağıthane, Sarıyer, Eyüpsultan, Çankaya ve Etimesgut’taki taşınmazlar ile banka hesaplarına tedbir konulmasını isteyen Eda Küçükkaya, boşanmak için 1 milyon 200 bin lira tazminat ve aylık 15 bin lira nafaka talep etti.