Bu soruyu soranlara dikkat edin!
2024 Yerel Seçimleri sonrasında, sosyal medyada bazı çevreler, YRP’nin “AKP’nin yerine iktidara hazırlanan siyasi bir proje” olduğunu iddia ediyorlar… Bu iddianın gerçekliğini test etmek için, hemen doğru soruları soralım.
Öncelikle bu iddiayı kimler dillendiriyor? Görüldüğü kadarıyla fanatik Ak Partililer, FETÖ mensupları ve yeni bir dini muhalefetten çekinen sol çevreler.
Birinci grupta olanlara, aslında mevcut AKP yapısından nemalananlar ve kurulu düzenin değişmesini istemeyenler diyebiliriz. Çünkü normalde adil ve ölçülü muhalefet her zaman iktidarı güçlendirir. Fakat kendi yapısında problem görmeyenler muhalefet istemezler. Çünkü ciddi bir muhalefet onların çürük yapılarını ortaya çıkaracaktır. Bu nedenle bu grubun argümanları “belli bir kesimin (sağ muhafazakar) oylarının bölünmesi, ülkeyi kaosa sürükleyebilir, koalisyon hükümetlerine mecbur bırakabilir, bunlar da mevcut kazanımları (!) kaybetmemize neden olabilir. O nedenle Yeniden Refah girişimi çok tehlikelidir, hatta vatan hainliğiyle eşdeğerdir.” Burada dikkat edilmesi gereken daha önce benzer şeyler, ‘Milli Görüş geleneğinden gelen veya sağ muhafazakar muhalefet’ için de söylenmiş ve bu seçmende yankı bulmuş, oy kayıpları iktidar için bir tehlike oluşturmamıştır. Bunda bu partilerin hataları da etkili olmuştur.
İşte AKP çevreleri / taraftarları, bu tehlikeyi göze alarak Yeniden Refah’ı bir proje olarak görme /gösterme çabasına girmişlerdir. Bunun için şu vb soruları sorup, taraftarlarını koruma çabasına girmişlerdir. “Neden Yeniden Refah Partisi, oy alma potansiyeli daha yüksek olduğu halde Erzurum’dan aday çıkarmamış da, kazanma ihtimali olmadığı halde İstanbul’dan Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday göstermiştir?”
Bu soru araştırma derdi olmayan, kendi seçmenine göre gayet mantıklı sorudur ve YRP’nin proje olduğuna ikna edecek bir delildir. Sonra soruyu soran cevabını verince, taşlar yerine oturur: “Çünkü İstanbul’da Mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı’nın partisi CHP, YRP’yi desteklemektedir.” Bunu destekleyecek İstanbul ve Bursa’dan görüntüler de elde edilmiştir. “O halde YRP projedir.”
Diğer iddialara geçmeden bu konuyu irdeleyelim. Öncelikle Erzurum’dan aday gösterilememesinin(!) nedeni parti tarafından açıklanmış, İl Seçim Kurulu ve bir parti yetkilisinin bu sonuca neden olduğu bildirilmiştir.
Bundan daha önemlisi ise Ak Parti’nin kuruluşudur. Yani Refah Partisi’nden kopuşu ve iktidar oluş serüveni, bu günkü durumu andırmaktadır. Seçmen mevcut partilerden beklentilerini alamayınca AK Parti’yi tercih etmiştir. Bugün Ak Partililerin YRP hakkındaki iddiaları, o gün Ak Parti hakkında söylenmiştir. Ki bu durum, diğer iddia sahiplerinin komplo benzeri görüşlerini desteklemektedir. Onlara göre “AKP nasıl o zaman ABD’nin ve Küresel güçlerin eliyle iktidara geldiyse, şimdi yine onlar YRP’yi Ak Parti yerine hazırlıyor” demektedirler.
Şimdi Ak Partililerin iddiasına göre halk, kendilerine oy vermeye mecburdur ve memleket menfaati için bu şarttır. Bu mantık doğru ise, o zaman Erdoğan ve arkadaşları da Refah Partisinden ayrılarak memleket menfaatine aykırı davranmışlardır.
FETÖ çevrelerinin karşı olmasının nedeni zaten bellidir, Milli Görüş geleneği onların anlayışına terstir. Bu nedenle yukarıda açıklanan rol değişikliği tezini savunmaktadırlar ki, yeni bir Milli Görüş ekolü iktidar olmasın.
Son görüş sahibi sol çevrelerin neden öyle söylediklerine baktığımızda, aslında durum açıktır. Tam Erdoğan sarsılmış, yıkılmak üzere iken, yeni bir Milli Görüş ekolü / sağ / İslami görüşün yeniden filizlenmesi onlar için ciddi tehlikedir. Bu nedenle Fatih Erbakan ciddiye alınacak bir figür değildir. Ak Parti oylarını bölecek kadar desteklenmeli fakat fazlasına müsaade edilmemelidir. O nedenle onlar da “YRP’nin iktidar için Batı tarafından parlatıldığı” tezine destek verebilirler.
Peki bu durumda İslami hassasiyeti bariz olan seçmen, kafasını nasıl bu kargaşadan arındırmalıdır?
Şu an AKP düşmanlığı, küskünlüğü, beklediğini alamayıp ayrılan veya YRP’de ışık görüp oraya kayanların dışında, YRP’ye verenlerin önemli bir kısmının kafası nettir. Bu işin bu kadrolarla ve bu kurallarla gitmesi mümkün değildir. Ya Ak Parti ciddi adımlar atmalıdır, ya da siyaset sahnesindeki rolünü tamamlamaya razı olmalıdır. Bu nedenle YRP tercih edilmiştir.
Fakat burada hala AKP’ye oy veren önemli bir memnuniyetsiz kesim vardır ve genel seçimin belirleyicisi ekonomik ve siyasi rahatsızlıklardan çok onların oyları olacaktır. Bunların bir kısmı bu seçimde sandığa gitmemiştir. Bir kısmı yerel adayları dikkate alarak, başka partiye de oy vermiş olabilir.
Bu belirsizliği iki tutum giderecektir. AKP ve YRP’nin doğru adımları. Hangi parti tutarlı, açık ve halkın hassasiyetlerine yakın bir politika uygularsa o kazanacaktır.