AĞUSTOS 1990
‘Zor Oyunu Bozar’ derler. Türkiye’nin güney sınırlarında PKK üzerinden köşeye sıkıştırılıp bekâ tehdidiyle karşı karşıya bırakılması karşısında gösterdiği dirayet ve kararlılıkla aldığı sonuç, tam da böyle bir şeydir.
Zor oyunu bozmuş, Amerika’nın PKK/YPG kadrolarına Türkiye karşısında ‘kalkan’ olma iradesi kırılmıştır.
Sahadaki şeytanların oyunları bitmez, risk bütünüyle zâil olmuş değildir ama Türkiye’nin, ‘PKK koridorunu’ birkaç noktada kesip PKK/YPG kontrolüne bırakılan Arap nüfusla meskûn ‘kantonları’ sahiplerine iade etmesinin önündeki en büyük engel ortadan kalktı. Sahadaki yeni durum, Türkiye’nin etrafındaki ‘kuşatmayı yarması’ olarak nitelendirilebilir.
‘Kukla Devlet’ İçin Döşenen Taşlarda Beş Kritik Tarih
‘Süreç analizi’ yapmak bizleri, ‘resim’lerin yanıltıcılığından kurtarır. O sebeple bu kritik dönemeçleri tarihi akış içinde görebilmek önemlidir. Aralık 2018’de Amerika’nın, Suriye’den çekilme kararının neden ‘game changer’ yani ‘oyunu değiştiren’ bir karar olduğunu ancak bu şekilde anlayabiliriz.
Amerika’nın, Suriye’den geri çekilmesiyle surda açılan gediğin ne kadar önemli hatta ne derece hayati olduğunu kavrayabilmek için öncelikle Soğuk Savaş ertesi bu coğrafyadaki beş kritik tarihe, bu tarihlerde vukû bulan gelişmeler okurların dikkatini çekmek isterim. Zira o tarihlerdeki hadiseler bir kukla Kürt Devleti’nin inşasında kullanılan yapı taşlarıdır. Bu beş kritik tarih 1990 Ağustos -2003 Mart -2007 Haziran-2014 Ekim ve 2016 Temmuz aylarıdır.
1990 Ağustos
Amerika’nın Soğuk Savaş sonrasında Orta Doğu’ya yönelik iki büyük askeri harekâtından ilki bu tarihte yapıldı. İki silahlı müdahalenin de hedefinde Irak vardı. Saddam Hüseyin’in liderliğindeki Irak, Esed ailesinin yönetimindeki Suriye ile birlikte İsrail’in Orta Doğu’daki iki etkili Arap düşmanından biriydi. O tarihte Kuveyt’i işgale kalkışan Irak, Amerika’ya bölgeye askeri müdahalede bulunabilmesi için ‘altın fırsat’ verdi.
Birinci Körfez harekâtı, İsrail için ‘tehdit’ kapasitesi olan Irak Devleti’ni, Kuveyt’ten çıkartmakla kalmamış, devletin kolunu kanadını da kırmıştır. 1991 müdahalesinden sonra Irak rejiminin 36. paralelin kuzeyinde geçmesi yasaklandı ve Irak merkezi yönetimine karşı senelerdir silahlı mücadele veren Kürtler, o bölgede Amerikan koruması altında fiili bir özerkliğe kavuştular.
Irak içinde orta uzun vadede bir Kürt Devleti’nin yaratılmasının temelleri atılmıştı. Kürtlere Bağdat yönetimi daha önce de özerklik vermişti ama bu Soğuk Savaş’ın galibi küresel güç Amerika’nın koruması altında ve belli devamı gelecek bir statüydü.
İran, Irak, Suriye ve Türkiye’nin bulunduğu alanın içinde kurulacak bir bağımsız Kürt Devleti 1980’lerden, hatta çok daha öncesinden itibaren peşinde olduğu stratejik hedeflerden biridir. (Okurlar, 1982’de yayımlanan İsrail’in Oded Yinon planına göz atabilirler.)
Zira Amerika-İsrail çizgisinde yer alacak böyle bir devlet, ikisi Arap, öteki ikisi Arap olmayan dört ülkeyi uzun vadeli sorunlarla boğuşturacak ‘pimi çekilmiş bir bomba’ olacaktı.