Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Pazartesi, Nisan 29, 2024

Hüseyin Atay Hocamızın Ardından

Hüseyin ATAY hocamız, merhum hocam Bekir TOPALOĞLU (Allah gani gani rahmet eylesin) ve Şerafettin GÖLCÜK (Rabbim hayırlı ve sağlıklı ömür versin) hocalarımızla birlikte Cumhuriyet dönemi 1950 sonrası İlahiyat Fakültelerinde Kelam İlmini şekillenmesinde büyük gayretleri, emekleri ve katkıları olmuş bir şahsiyettir.

Hocamızı Kelam Koordinasyon Toplantılarında tanıdım. Epeyce hatıralarını dinleme fırsatım oldu. Rize-Güneyce’den ailenin göçü, İstanbul’a gelişi, babasının görevli olduğu Beyazıt Camii günleri, Osmanlı bakıyyesi merhum Ali Haydar Efendi’den ders alması, merhum Emin SARAÇ Hocayla ders arkadaşlığı, Bağdat tahsil hayatı…

Anlattıkları benim için bulunmaz hazine gibiydi.

Hüseyin Atay hocamızı kısaca nasıl anlatırsınız deseniz? Cevabım şöyle olur:

Kendi bildiği ve düşündüğü şekliyle İslam’ı yaşayan adamdı. Yeni düşünceler söyledi ama şov yapmadı, karşı mahalleye geçip kendi mahallesini taşlamadı, eleştirilerini içerden yaptı ve içerde kalmaya özen gösterdi, kendi bildiği yolda, düşündüğü şekilde yürüdü, emr-i hak vaki oldu ahirete yürüdü. Rabbim rahmetiyle muamele etsin, mekânı cennet olsun…

*

Bendeniz ANA HATLARIYLA KELAM TARİHİ kitabımda Cumhuriyet Dönemi Kelam düşüncesini anlatırken hocanın görüşlerine de yer vermiştim.

Orada yazılanların kısa bir özetini buraya alıyorum:

HÜSEYİN ATAY’IN KISA DÜŞÜNCE DÜNYASI

Hüseyin Atay, Türkiye’de Kur’an’a Dönüş anlayış ve yaklaşımının başlatıcısıdır. Ona göre İslam düşüncesinde yenilik gerçekleştirecek yeni bir hamle ancak Kur’an’a dönüşle mümkün olur. Şu kadar var ki, onun Kur’an’a dönüş veya Kur’an’a başvurma anlayışı Haricîlerin ve son dönem selefîlerin anlayışından oldukça farklıdır. Zira onun Kur’an’a dönüş anlayışını sahip olduğu felsefi birikimi belirlemektedir. Sahip olduğu felsefî birikimin etkisiyle Hüseyin Atay, Fazlurrahman’ın yaptığı ve sürdürdüğü gibi, aklı ve çağın gereklerini öne çıkarır. Ona göre aklın anlamak ve bağımsız hüküm koymak şeklinde iki işlevi/görevi vardır. Birincisi normal olarak her insanda vardır ancak ikincinin meydana gelebilmesi için çaba ve gayret gösterilmesi gerekir.

Atay, bütünüyle modern de değildir, aksine kendine özgü muhafazakar bir çizgisi vardır. Çünkü o İslamî geleneğin bir parçası olduğunu asla inkar etmez ve kendisini ondan tamamen bağımsız kılmaz. Ona göre kişi geleneğin bir parçası olmalı ama aynı zamanda gelenekten bir kopuş yaşamayı da göze almalıdır. Örnekle anlatmak gerekirse kişi bir aileye yani anne-babaya aidiyetini korur ama aynı zamanda evlenerek onlardan kopar ve yeni bir aile kurar. Onun muhafazakarlığı geçmişi kurgulamak değil, geçmişe bakarak anı kurgulamaktır. Böylelikle hem geçmişle olan bağ korunmuş hem de geleceğe yönelik adım atılmış olur.

Kelam’a bakışı veya kelam ilmine getirdiği yenilik yukarıdaki düşünceleri doğrultusunda Kur’an Kelamı kavramıdır. Bütün kelamcılara önerisi bir Kur’an Kelamı yazılmasıdır. Ona göre Kur’an’dan birkaç ayeti alıntılayarak kelam yapma iddiasında olmak doğru değildir. Zira kelam Kur’an’da başlar ve Kur’an, aynı zamanda bir kelam kitabıdır.

Çalışmalarını hem kelam hem de İslam felsefesi alanında yoğunlaştıran Atay, Kur’an’a Göre İman Esasları adlı doktora teziyle kelam ilminde yeni bir çığır açmaya çalıştı.

Hüseyin Atay’ın esas etkisi/katkısı, kelamcı kimliğiyle ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin ilk kelam öğretim üyesi olması vasfıyla birçok kelamcının yetişmesindeki gayret ve emeğidir. Bu yolla geniş bir kesimi etkilediği de bir gerçektir. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi denildiğinde başta Kelam Anabilim Dalı olmak üzere bütün bilim dallarında Hüseyin Atay’ın tartışılmaz bir etkisinin bulunduğu açıktır. Onun fikrî şekillenmesinde İstanbul, Bağdat ve Amerika üçgeninin büyük etkisi vardır. Bu üç ayrı bölgeden edindiği tecrübesini başarılı bir şekilde Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne aktardığı da bir gerçektir.

(bk. Cağfer Karadaş, Ana Hatlarıyla Kelam Tarihi, İstanbul: Ensar Neşriyat 2021 (6. Basım), s. 268-274).

Hoca’nın hayatı ve düşünce dünyasını geniş olarak öğrenmek için bakınız:

Şaban Ali Düzgün, “HUSEYİN ATAY”, ÇAĞDAŞ İSLAM DÜŞÜNÜRLERİ, edit: Cağfer Karadaş, İstanbul: Ensar Neşriyat 2019 (5. Basım), s. 269-305.

17 Safer 1445 / 2 Eylül 2023

Cağfer KARADAŞ

*

Ek: HÜSEYİN ATAY HOCA’NIN VEFATINA TARİH

Hemşehrisi Mustafa KARA Hocanın merhum Atay hocanın vefatına düştüğü tarih şöyledir:

MEKTEPTE MEDRESEDE HOCA

DOĞUDA VE BATIDA HOCA

DÖRT MÜTEKELLİM ÇIKIP DEDİ:

MERHUM HÜSEYİN ATAY HOCA

1445

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir