Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Çarşamba, Nisan 24, 2024

Dürüst Lider Öyle Mi?

Alemi kör milleti sersem sanan hokus pokusçular yapabilseler Kemal Kılıçdaroğlu’nu dürüst lider diye yutturacaklar bize ama alem kör değil, en azından biz değiliz. Dürüst lider öyle mi?

Ya Hu dürüst lider her şeyden önce milletin gözüne baka baka yalan konuşmaz, yalanı bir alışkanlık haline getiren adamdan dürüst lider mi olur? Tamam, siyasetçi olarak muhalefeti abartır, olanı fazla gösterir, olmayanı varmış gibi sunarsın, bu da doğru değil ama hiç olmazsa bunlara yorum farkı veya abartı der geçeriz fakat Kemal beyin durumu böyle değil ki, alenen yalan konuşuyor. Hem de net yalanlar. İşte bazı örnekler;

Baykal’ın kaset olayında ‘’genel başkanlığa aday değilim’’ dedi, iki gün sonra gitti kurultayda aday oldu ve CHP’nin başına geçti. 

Hükümetin 2008’de çıkardığı [ve Ak Partinin kapatılma davasına konu olan] başörtüsü yasasını iptal ettirmek için Anayasa Mahkemesine gitti, yani çözümü geciktirenlerden oldu ama sonra da çıktı dedi ki, ‘’başörtüsü sorununu ben çözdüm’’[evet aynen böyle dedi, iyice güçlenen hükümet 2013’te yasal düzenleme yapınca engelleyemedi ya, o mu çözmüş oluyor? Bu aslında “çözümü ben geciktirdim ama artık buna gücüm kalmadı” demektir, yani bu bir itiraf].

İktidara gelince Ali Babacan’ı yüce divana göndereceğim demişti ama şimdi onunla ittifak kurdu ve seçilirse CB yardımcısı yapacak [böyle bir şey ancak şu şartla kabul edilebilir; ‘’Ben o konuda eksik bilgi ile konuştum, Babacan’a haksızlık etmişim, durum öyle değilmiş…’’ der ve özür dilersin ama böyle bir şey olmadı].

Benzer şekilde Davutoğlu için de Cumhuriyet tarihinin en çapsız bakanı demişti ama şimdi onunla da ittifak kurdu ve seçilirse onu da CB yardımcısı yapacak.

2019 seçimlerinde “CHP’li Belediyeler hiçbir işçinin işine son vermeyecek size namus sözü veriyorum.” demişti ama CHP’li belediyeler değil bir kişiyi binlerce kişiyi işten çıkardı, lakin Kemal bey gıkını bile çıkarmadı, namus sözünü çiğnedi.

Habire “İktidara gelince israfı önleyeceğim” diyor ama TBMM’nin en müsrif milletvekilileri CHP’li vekiller çıkınca (CHP Adana milletvekili Elif Türkmen’in 2016’da bir yıllık telefon faturası 2 milyon TL olmuştu; eski parayla 2 trilyon TL, 857 asgari ücret, bugünkü rakamla 8,5 milyon/trilyon TL, meclisin ikinci ve üçüncü müsrif milletvekili de CHP’li idi), bu durum Kemal beye sorulduğunda pişkin bir şekilde aynen şöyle dedi; “Sonra bunlar niye bu kadar para harcadılar, derseniz, adama sorarlar, sen bu hakkı niye verdin arkadaş!”

Evet, ayynen böyle dedi.

‘’Darbe girişimi olursa o tankın önüne önce ben çıkarım’’ demişti ama darbe girişimi [hatta darbe] oldu, tanklar önünden geçti fakat o da tankların yanından sıvışarak geçti [kaçtı]. Daha kötüsü ise bu sözü hatırlatılınca verdiği şu pişkin cevaptı: ‘’İyi de tank getirselerdi madem. Nerede tank?” [havalimanında yanından geçtin ya, sonra da TV ekranının karşısına geçip izlendin ya bu tankları].

8 Haziran 2016’da Habertürk TV’de “Sözde ben hastanede PKK’lıları ziyarete gitmişim, ya pes ya, pes, ya bırak hastaneyi, bırak hapishaneyi ben hiçbir yerde gitmedim, ziyaret etmedim’’  dedi, iki hafta sonra [24 Haziran 2016’da] CNNTürk’te ‘’Biz hapiste hasta yatan PKK’lıya da gittik, DHKP’liye de gittik…’’ dedi.

Kemal bey 2018’deki seçimlerde ‘’Niye CB adayı olmuyorsunuz?’’ şeklindeki soruyu aynen şöyle cevaplamıştı; “Efendim bir partinin genel başkanı Cumhurbaşkanı adayı olmamalı, bir partinin genel başkanı Cumhurbaşkanı adayı olursa, velev ki seçildi, nasıl gidecek namusu ve şerefi üzerine yemin edecek, ‘ben tarafsız olacağım’ diye? Benim namusum ve şerefim bu kadar ucuz mu? Ben nasıl namusum ve şerefim üzerine, tarih huzurunda ve büyük Türk milleti önünde diyeceğim ki ‘tarafsız davranacağım’, ya o zaman demezler mi kardeşim, ‘tarafsızsan sen nasıl falan parti üyesisin?”

Ama şimdi CB adayı oldu ve CHP’den istifa etmedi. Dahası CB seçilirse de istifa etmeyecek [hatta bunu protokola yazdırdı, parlamenter sisteme geçilince istifa edecekmiş!, iyi de bunun olmayacağını kendisi de biliyor, ama hadi diyelim ki oldu, o zamana kadar namusu ve şerefi ne olacak? Velev ki seçildi, Kemal bey ‘’nasıl gidecek de namusu ve şerefi üzerine yemin edecek, ‘ben tarafsız olacağım’ diye?’’ Kemal beyin ‘’namusu ve şerefi bu kadar ucuz mu?’’-kendi sözü böyle-]

Kemal bey şimdi de her akşam TV ekranlarında ‘’Gittim, milletimiz için 300 Milyar Dolar temiz yatırım getirdim’’ deyip duruyor [evet, dili geçmiş zamanla, ‘’getirdim’’ diyor]. Getirdiysen hani nerede bu yatırımlar, hangi ilde ve hangi alanda?

Gitmiş İngiltere’de bazı yatırım fonlarının alt düzey yöneticileri ile görüşmüş [yani doğru dürüst dikkate bile alınmamış ama] gelmiş bize caka satıyor [ilk yorumda bu konuda detaylı bilgiler, ekte de KK’nın İngiltere’de yaptığı bir görüşmenin görseli yer alıyor, bu görseldeki ciddiyetsizlik (dikkate alınmama)  bile her şeyi anlatmıyor mu].

Böyle bir siyasetçiyi dürüst lider olarak takdim etmek, ne CHP tabanının ne de ülke halkının hak ettiği bir durum. Ama maalesef durum bu.

Sahi bir ara ‘’Kılıçdaroğlu aday olmasın’’ diye kampanya yapan CHP’liler vardı değil mi? Ne oldu onlara? Tıpış tıpış mı dediniz? Ha evet, anladım.

Ama lafa gelince biat eden, koyun gibi davranan [ne olursa olsun, belediyeciliğin çok kötü olduğu İzmir örneğinde olduğu gibi daima CHP’ye oy verenler değil de] zaman zaman Erdoğan’a bile kök söktüren  Ak Parti seçmenleri oluyor değil mi?

Şu solcular algı manipülasyonunda hakikaten çok maharetliler, neredeyse akı kara, karayı ak gösterebiliyorlar!

Not: Kılıçdaroğlu’nun paylaşımdaki tüm sözlerine internetten ulaşabilirsiniz [hepsi açık kaynaklarda var]

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir