Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Salı, Nisan 23, 2024

Örtünme ve Cinsellik

Baştan söylemem gerek: Kadının cinselliğine temas ettiğimden dolayı çok da memnun değilim. Ayrıca bu yazıda kadının cinselliğine değinmem kadını sadece cinsel bir varlık olarak gördüğüm anlamına asla gelmez. Meselenin böyle bir boyutu var ve bu şekilde gündem olduğu için böyle yazmak zorunda kaldım. (Görüyor musunuz ne hale geldik! Bu açıklamayı yapmak zorunda kalıyorum)

Şöyle bir twiter dünyasına baktım; biraz da yazmama bu sebep oldu: Örtünmeye karşı ne kadar çok insan varmış meğer. Kur’an’da sadece örtü varmış, başörtüsü yokmuş, örtü de sadece göğüsleri kapatmakla ilgili imiş. Saçları göstermenin haramlıkla ve de cinsellikle hiç alakası yokmuş. Şayet saç kapatılacaksaymış erkek ve kadınların birlikte saçlarını kapatması gerekiyormuş vesaire.

İnsan üzülüyor. Ne kadar savrulduk böyle… Temel meseleleri elifi görse merdek zanneden insanlar tartışma konusu yapıyor. Bizler de değinmek zorunda kalıyoruz. Kısaca ifade etmek isterim:

1. O dönemde zaten başörtüsü takılıyor. Başörtüsü yakalara doğru uzatılacak, göğüsler kapatılacaktır. Efendim, başı kapatma emri yok! Kur’an’ın salt mealini esas alırsan varacağın nokta burası tabii!! Hz. Peygamberin hanımları, kızları; sahabenin hanımları, kızları başın örtüleceğini anlamış ve hassasiyetle uygulamıştır. Sünnet bunu açıkça ortaya koyar. Herhalde bunlar ya meseleyi yanlış anlamış; ya da böyle olamayacağı için başörtü tarihselmiş! Çök şartları, sıcak ortam, toz toprak!! İyi ama ümmet sadece peygamberden bu yana değil Hz. Adem’den bu yana bunu uyguluyor. Ne olacak? Olacağı şu: Yanlış anlamış, yanlış uygulamışlar! Biz ne yapalım!!! Çıplaklık kültürünün 100 yıllık bir tarihi var; doğruyu sadece batılı bulmuş, keşfetmiş, anlamış!!! İşte maalesef biz de buna yamanmaya çalışıyoruz!!

Diğer taraftan şunu da belirteyim: Allah “kat kat faiz yemeyin” buyurur. Bundan kat kat olmayan faizin yenilebileceği anlaşılmaz. Zira o dönemde faiz kat kat yeniliyordu; dolayısıyla bu ifade ile vakıa dile getirilmiş oluyor. Aynı şekilde o dönemde göğüsler açık şekilde oluyordu, vurgu göğüslerin kapatılması yönünde olmuştur. Bundan başın kapatılmayacağı anlaşılmaz. O zaten kapatılıyordur.

2. Batılılar kadını iyi anlamıştır. Ve kullanmasını bilmiştir. Kadın saçıyla, gözüyle, dudağı ile her yönüyle cinsel bir obje olarak kabul edilmiş, erkeklerin pazarına sürülmüştür. (Herkes ve hep böyle olmuştur demek istemiyorum. Genel olarak bakılırsa böyle olmuştur) Filmler, reklamlar, diziler bu empoze ile dolup taşmaktadır. Birey olma ve özgürlük adına kadın tüm kadınlığını ortaya dökmüştür.  Bunlar görmezden nasıl gelinebilir? Kadın saçıyla cinsellik sunmaz nasıl denilebilir? Sadece şampuan reklamları bile saçın cinselliği teşhir edici tarafını ortaya koymaya yetmez mi? Başından tırnağına kadar kadın cinsel bir öznedir. Batılı bunu iyi keşfetmiş ve bunu metaya dönüştürerek kullanmasını bilmiştir. Burada cinsel obje ile cinsel özne arasını ayırt ediyorum. Kadının cinsel obje olması başkaları tarafından metalaştırılması, kullanılması ve istismar edilmesidir. Kadının cinsel özne olması varlığı itibariyledir. Yani kadın fıtraten cinsel bir öznedir. (Başta da söyledim elbette sadece bu değildir) Nitekim Allah “Kadınlara düşkünlük insanlara süslü gösterilmiş çekici kılınmıştır.” buyurur. Erkeklerin de elbette cinsel obje ve özne olma durumları vardır, ancak kadınlar kadar değildir. Zaten vakıa da bunu ortaya koymaktadır.

3. Kur’an kadının cinsel obje değil, cinsel bir özne olduğunu kabul ediyor, başkalarının onu kullanmaması için ona örtünmeyi emrederek saygınlık kazanmasını istiyor. İslam kadını asla cinsel bir obje olarak görmüyor ve müslümanlara bunu yasaklıyor. Tarih bunun şahididir. Örtünme, cinselliği uluorta ortaya dökmemektir. Örtünme, başkalarının bakışlarını kendi üzerine çekmemektir. İşte bu iffettir. İffet sadece namusu korumak olarak anlaşılıyor. Bu anlamı doğrudur ama dardır. İffet hem namusu korumak hem de tavrımız ve tarzımızla üzerimize gelecek bakışları engellemeye çalışmaktır.

Konu o kadar uzun ve hassasiyet gerektiren bir konu ki….

Son olarak kadın fıtraten cinsel bir özne olduğuna göre cinselliğini nasıl ortaya koyacaktır? Bu da neticede bir gerekliliktir. İşte İslam, kadının cinselliğini sadece evlilik müessesesi ile yaşamasını ve sergilemesini istemektedir. Dolayısıyla ondan ne çıkar, bundan ne çıkar canım diyerek İslam’ın hükümlerini esnetmenin ve gevşetmenin anlamı yoktur. Resulullah ve ashabı nasıl uygulamışsa bu bizim için yeterlidir.

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir