Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Salı, Nisan 23, 2024

Kötülükle/Günahla Mücadelede Tek Yöntem Dayatılamaz -Musa ve Harun Nebi Örnekleri-

Hikmet[li davranış]  en çok müminlere yakışır, çünkü onlar [kitap ve hikmet verilen] nebi-resulleri takip ederler, en azından bunun iddiasını güderler. O halde dinin günah olarak nitelediği kötülüklerle mücadele konusunda da onları örnek almalıdırlar, bunu yaptıkları takdirde tek tip mücadele yönteminin bulunmadığını, yöntemlerin şartlara ve muhataplara göre değişebileceğini, fıtratlara bağlı olarak yöntemlerin de farklılaşabileceğini görürler.

Bunun en somut örneğini Musa ve Harun nebide görüyoruz, şöyle ki;

Musa ve Harun [as], ikisi de Allah’ın kitap ve hikmet verdiği nebilerdendir [6/89,90;20/94; 37/114-117],  ikisi de bize örnek gösterilmiş ve örnek alabilelim diye kıssa edilmiş.

Gördüğümüz şu ki,  bu iki nebi tanık oldukları bir olaya farklı tepkiler veriyorlar, yani fıtratlarına bağlı olarak mücadele yöntemleri de farklı oluyor.

İkisi de kötülükle mücadele ediyor [ki asıl olan budur] ama yöntemleri farklı oluyor. Üstelik bu durum en büyük günah için[4/116], Allah’ın asla bağışlamayacağım dediği yegâne günah olan şirk için böyle oluyor.

Ama Allah her iki nebinin de mücadelesini, yaklaşımını bize naklediyor, birini kıssa edip diğerini gizlemiyor. Neden? Çünkü tüm insanlar gibi bu iki nebi de farklı fıtratlara sahipler,  fıtratlarına göre hareket ediyorlar ve Allah da bunu [bu farklılığı] caiz görüyor da ondan, bir nebinin yöntemini haklı/doğru, diğerini hatalı ilan etmiyor, ikisini de naklediyor.

Musa daha duygusal, heyecanlı ve sabırsız (18/71-78;20/92-94), Harun ise daha kontrollü ve soğukkanlı (20/92-94).

Musa fiziksel olarak daha güçlü, tepkisel ve ön planda (20/40,28/15), Harun ise geri planda ama söz ve belagat ustası (26/13;28/34).

Musa fiziksel olarak daha güçlü olmasına rağmen Firavun’a giderken korkuyor ve Harun’un da yanında olmasını istiyor (28/34), çünkü muhtemelen orada daha soğukkanlı ve kontrollü olan Harun’a, onun belagatine ve temkinine ihtiyacı olacak, onu düşünüyor.

Nitekim Rabbimiz de onları Firavun’a gönderirken ‘Ona yumuşak/güzel konuşun’ diyor (20/44).

Adeta Musa’ya ‘sinirlenme, heyecanlanma, sakin ol…!’ mesajını veriyor ve ‘Harun gibi davran!’ diyor [Allahu a’lem].

Ama buna rağmen Musa ön planda, çünkü yanına gittiklerinde Firavun ‘Ey Musa! Sizin Rabbiniz kim?’ diyor, yani Musa’yı muhatap alıyor (20/49).

Bu iki Nebi arasında fıtratlarından kaynaklanan davranış farkını en briz biçimde şirkle mücadelelerinde görüyoruz; Mesela Harun Samiri’nin şirkine [buzağıdan heykel yapmasına] karşı daha temkinli davranırken (bu heykele açıktan bir müdahalede bulunmazken), Musa bu olaya karşı açıktan tepki gösteriyor (20/92-94). Hatta –tabiri caizse- onu hırpalıyor. Kuşkusuz ikisi de şirkle mücadele ediyor, buna şüphe yok ama Musa Harun’un tavrını yanlış buluyor ve onu ‘emre itaatsizlik (isyan)’ ile suçluyor (20/93).

Ama Allah, özellikle şirk konusunda en ufak bir sürçmede nebilerini hemen ikaz ederken, Harun nebiyi herhangi bir yerde ikaz etmiyor [9/113,114]. Demek ki o da şirkle mücadelesini yapmış ama bunu kendi fıtratına uygun bir şekilde yapmıştır (20/90,91), bunun aksi düşünülemez.

Kısaca Rabbimiz -aynı günaha karşı farklı tepkiler veren- bu iki Nebiyi de bize kıssa ediyor, ‘Musa’nın haklı, Harun’un haksız olduğunu’ bildiren veya ‘Harun’un şirke müsamaha gösterdiğini ima eden’ herhangi bir beyanda bulunmuyor.

Demek ki Musa ve Harun örneğinde olduğu gibi başta şirk olmak üzere zina ve eşcinsellik gibi pek çok güncel günahla mücadele ederken de farklı yöntemler tercih edilebilir. Tek tip yöntem dayatmak ve hikmete aykırı davranışlarda bulunmak doğru değildir.

O halde yapılması gereken şey tek tipten oluşan bir mücadele yöntemini dayatmak değil, şartlara ve muhataplara göre geliştirilen hikmetli yöntemlerle hareket etmektir…

Yani bazen Musa gibi bazen Harun gibi davranmaktır, çünkü ikisi de Nebevi yöntemdir, ikisi de caizdir.

Günümüz koşullarında sizce hangi nebevi yaklaşım daha hikmetli olur? Musa gibi tepkisel ve fiziksel müdahalelere dayalı bir yaklaşım mı yoksa Harun gibi söz ve belagate dayalı bir yaklaşım mı? 

Kitap ve hikmet…

Akıl, bilim ve hikmet…

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir