Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cumartesi, Nisan 27, 2024

Pegasus Çalışanlarının Yaptıklarına Dair

Bazı Müslümanların yumuşak bir şekilde attıkları twitterlara cevabımdır:

1. Deniliyor ki: “Bir kişinin alkol tüketmesi ya da inanması kendi şahsi tercihidir.”

Evet, ancak bu durum şahsi tercihi aşmış, kamuya görünür hale getirilmiştir. Ayrıca şahsi tercih değil işlenen büyük bir günahtır hatta büyüğün de büyüğüdür. Bunu da vurgulamak gerekir.

Devamlı deniliyor ki: “Ancak dini değerlerle dalga geçmek terbiyesizliktir, saygısızlıktır.”

Evet, ama bu eleştiri yeterli değil. Bu terbiyesizliği Müslüman olmayan biri yapsa ona yaptığının saygısızlık, terbiyesizlik olduğu elbette söylenirdi. Ama bunu Müslüman yaparsa ona daha fazla şey söylenmeli, yaptıklarının küfür tehlikesi içerdiği hatırlatılmalıdır.

2. Deniliyor ki: “Terbiyesiz mesajı tek bir şahıs yapmışken masada oturan herkesi linç etmek ve cezalandırmak doğru değil. Terbiyesizlik de suç gibi şahsidir.”

İki de bir sert eleştirilere linç demenin bir anlamı olmasa gerek. Bu bir yana masada oturan herkes sertlik tonu farklı olsa da sert eleştiriden nasibini alır. Zira o günaha ortak olmuşlardır. O ferde herhangi bir eleştiri yapmamışlardır. Suç ve terbiyesizliğin şahsiliğine gelince evet, suç şahsidir, Ama birileri o suçu işlemeye ona yardım etmişlerse o suçu işleyen gibi olmasa bile yardıma karşılık muhakkak bir ceza alırlar. Terbiyesizlik de böyledir. Yapılan terbiyesizliği ses çıkarılmıyorsa bu yardım ve yataklığa girer ve o günahtan muhakkak paylarını alırlar ve tabii eleştiriyi de hak ederler.

3. Deniliyor ki: “Şirketi çalışanlarının özel hayatındaki terbiyesizliğinden sorumlu tutmak doğru değil.”

Bunu hukuken sorumlu tutmak doğru değil diye kayıtlamak gerekir. Ahlaken, dinen ve vicdanen şirket de bundan sorumludur. Çünkü şirket çalışanları bunu özel alanlarında yapmamış, yaptıklarını paylaşarak kamuya ifşa etmişlerdir.

4. Dinliyor ki: “Biz Rahman ve Rahim Rabbin ümmetiyiz. Cevap verirken adil, orantılı ve merhametli olmalıyız. Terbiyesizleri bile mümkünse kazanmaya çalışmalıyız. Bu arkadaşlar işsiz kalırsa bu yüzden dine nefretleri artacak. Bunu yaptırmak kolay. Asıl zor olan insan kazanmak.”

Bu da çok ilginç! Keşke adil, orantılı bir eleştiri nasıl yapılır, onun örneğin de ortaya koysalar! Yine ayrıca bu arkadaşlar işsiz kalırsa dine nefretleri artacakmış! Bunlar müslümansa biraz oturup işin muhasebesini yaparlar, ne yaptık diye… Belki de tam aksine hayra vesile olur, pişman olur, kendilerine gelirler… Yok zaten dinsizlerse yaptıkları dinsizliğin bir şekilde ifşası oluyor, ayrıca nefret etmelerine gerek kalmıyor.

Burada belki Müslümanlara yönelik tek bir eleştiri olabilir. Eleştirileri takip etmediğim için ne yaptılar, ne dediler bilmiyorum, ama şayet yine asalım, keselim, vuralım, kıralım cinsinden eleştiri yapmışlarsa hakikaten bunu kabul etmek mümkün değil.

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir