Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cuma, Nisan 19, 2024

Küçük Sedef

Sedef Kabaş hiç kuşkum yok tipik bir FETÖcü. Üye midir değil midir onu söylemiyorum. Söylemleri, yaptıkları ve bunlarla oluşturduğu etki ile bu FETÖcü (daha doğrusu CIA yöntemi) oyunun bir parçası.

Küçük Sedef boyundan büyük laflar ediyor. Kırıta kırıta ‘hadi büyük baş diyeyim bari’ deyip kenardan dolanmaya çalışıyor. Neden kıvırıyor böyle? Çünkü ne b..k yediğinin farkında. Ne yediyse ağzının kenarlarına bulaşmış. Sırıtıyor. Gözaltına alınmış ekip otosundan iniyor ellerini arkasına bağlıyor. Böylece ‘hevlemeye’ hazır finolara aport veriyor. Onlar da ‘ters kelepçe’ diye oturdukları yerden zıplıyorlar.

Sedef’in başı büyük değildir. O küçük başlıdır. Onun büyükbaşı Fetullah’tır. Bir de sağındaki solundaki orta başlılar ondan daha büyük başlıdır. Sedef onların arasında küçükbaştır. Sesi duyulmuyor diye aralarından o küçücük başını uzatıp melemeye çalışıyor. Biraz garip melemesi lazım ki sesi duyulsun. O da öyle yapıyor. Melemekle tıslamak arası bir ses çıkarabiliyor ancak. O meleyince sesi yankı buluyor. Diğer bütün küçük, büyük, orta başlılar hep bir ağızdan melemeye, mulamaya başlıyor; ‘Gazeteci gözaltına alındı, basın özgürlüğü, fikir özgürlüğü…’

Tamam; iyi de, bu büyükbaşın saraya girmesi çıkması nasıl bir ‘fikir’ oluyor?  Sonrasında ‘saraydan’ ‘büyükbaş’ sesi çıkmayıp da  Sedef ve onun gibilerine karşı bir kükreme gelince neden sorun oluyor? O fikirse bu da zikir değil mi?

Akıl alır gibi gelmiyor ama olanın aklı, neler döndüğünü anlıyor. Başı küçük Sedef, o küçücük başıyla bir provokasyon tezgahlıyor sonra da mağduru oynuyor. Fikir beyan etmiş de buna tahammül edilmemiş, kendisinin üstüne ‘haksız’ yere gelinmiş gibi yapıyor. Şaşırdık mı? Tabi ki şaşırtıcı değil çünkü bunu hep yapıyorlar. Toplumun olmadık yerlerine dokunup tahrik etmeyi bir iş becerdik sayıyorlar. Ellerinden gelen budur. Hayrına bir iş düşündükleri söyledikleri yok. Çünkü dağarcıkları bunlarla değil, ‘küçüklük’ yapabilme malzemeleri ile dolu.

Sedef şimdi yargıç karşısına çıkacak ‘ben cumhurbaşkanına hakaret niyetiyle söylemedim, bu bir halk deyişi’ diye kıvıracak. Küçük başının içindeki küçük beynine fısıldananları tekrarlayarak o ‘büyük’ dibini kurtarmaya çalışacak. Eğer yargıdan paçayı sıyırmayı başarırsa bu sefer de bu yaptığını kullanarak bulunduğu küçük ağıldan içinde büyük başlıların olduğunu sandığı başka bir mekana terfi etmeyi düşlüyor.

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir