Bu böyledir…
Milli Eğitim Bakanı bu gerçeği bilmiyor mu? Şayet iddia doğruysa, bir öğretmeni asıl sahibi olduğu sınıftan bir kaymakam nasıl kovabilir diyebiliriz…Keşke olmasaydı da…
Ancak, geçmişte kendisinin de üst düzey görev yaptığı kurumdan, bırakın öğretmeni sınıftan dışarı çıkarmayı, başarıları ve dürüstlükleri mahkeme kararlarıyla tescil edilmiş öğretmen ve idareciler kanuni hiçbir gerekçe olmadan, keyfi olarak işten atılarak, kurumdan uzaklaştırılmışlardır. Kendisi de olanlara ne yazık ki sessiz kalmıştır…Bundan daha büyük hor görme olur mu!
Bu sebeple “elinde mühür olan güçlüdür ve yaptıklarından hesaba çekilemez”. Bunu en iyi Milli Eğitim Bakanı bilebilir! Kaymakamın yaptığını ben eleştirebilirim ama ondan çok daha kötüsünü yapanlar asla!
Üstelik , elindeki devletin mührünü güç olarak kullanıp öğretmen ve idarecileri de alabildiğince aşağalayarak, gerekçesiz ve hukuksuz biçimde sınıftan çıkarmak bir yana, kurumdan temelli olarak kovup işsiz bırakan kişileri de bakanlıkta üst düzey görevlere getirmiştir. Bu durumda kendisi, öğretmeni sınıftan kovan Kaymakamı esefle kınama hakkına sahipse, bizler de vatandaşlar olarak kendisini ve haksızlık yaparak kurumdan kovup işsiz bırakan bazı çalışma arkadaşlarını esefsiz kınama hakkına sahip oluruz.
Kurumsal yapısını tamamlayamamış ülkelerde kaba kuvveti olan güçlü zayıfı ezer, sayıca kalabalık olan kabileler, sivil toplum kuruluşları hak etmediklerini elde ederek sayıca daha az olanları hatta tek başına ve sahipsiz olanları ezerler. FETÖ terör örgütü de böylesine derin bir boşluktan doğmuştur. Bu nedenle iyi organize oldukları, sayıları çok olduğundan hak etmediklerini almayı başaranları da ben aynı kategoride değerlendiriyorum. Bir ülkenin gelişmişliğinin ölçüsüdür zayıf olanın haklı olduğunu ortaya koyabilmesi ve hak ettiğini alması, sayıca çok olsalar bile hak etmediklerini elde etmelerine engel olunması…
Adil sistemlerde kaba kuvvet ve sayıca kalabalık ve çok olmak hak sebebi değildir. Ama adil sistemlerde…
Milli Eğitim Bakanına tavsiyem kendisine ve arkadaşlarına meşru hak olarak gördüğü yanlışları başkalarına da meşru hak olarak görmesidir. Bu nedenle Kaymakamı şayet o hatayı yapmışsa bile kına-ma-masıdır. Şayet bu çelişkilerinin farkında değilse, kendisine somut olaylar ve şahıslar üzerinden çelişkilerini detaylıca anlatmaya hazırız. Hem de gözlerinin içine bakarak…Dersimize çok iyi çalıştık…
