Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Perşembe, Mart 28, 2024

Amerika’nın Dili

Müslümanları birbirine düşürüp karşı karşıya getirdikten sonra birbirlerini öldürecek kadar vahşileştiren Batı, ABD, Rusya ve Çin bu durumu “iç çatışma” olarak adlandırmaktadır. Oysa İslam, Müslümanlar arasında meydana gelen bu tür tartışmalara fitne adını vermektedir. Batıya göre iç çatışma ; suçlu suçsuz, ihtiyar genç, çocuk kadın olduklarına bakmaksızın karşı taraf olarak adlandırılan gruptan güç yettiği kadar fazla kişi öldürebilmektir. Ne kadar vahşi değil mi?

Oysa İslam’ın tarifine göre Müslümanların arasında meydana gelen bu tür kargaşalar fitnedir. Fitne ile iç çatışma arasında en temel fark, doğru ile yanlışın ayırt edilmediği fitne anında en doğru tutum, o esnada öldüren değil ölen olmaktır, zulmeden değil, zulme uğramaktır. Ayakta isek oturmak, yürüyorsak durmak, oturuyorsak da uyumak en hayırlı iş olarak görülmektedir.

Suriyeli ve Afganlı kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm kardeşlerimize “ neden ülkelerinde savaşmadılar da buraya kaçıp geldiler?” demek inancımıza uygun bir yaklaşım değildir. Kiminle savaşacak, kimi öldürecekler? Kardeşini, komşusunu, akrabasını, din kardeşini….? Olur mu böyle ? Karşısında dinine düşman kafir yok ki! Kavga, çoğu zaman babadan kalan mirasta olduğu gibi devlet imkanlarının paylaşılması ihtilafıdır…

Sorunu Türkiye üzerinden anlatmak istersek konu daha iyi anlaşılır. 28 Şubat sürecinde bizler ne yaşadıysak Mısır, Suriye, Libya, Irak, Yemen ve daha başka İslam ülkeleri aynı sorunu yaşadılar ve yaşamaktadırlar. O günlerde bizler “ Allah Göstermesin!” de kiminle savaşacaktık? Merhum Necmettin Erbakan hocamız bunun bir fitne olduğunu anlamış ve bir devlet adamına da yakışır şekilde hepimizi sükûnete davet etmiştir. O gün meydanlara inseydik, Mısır’da olanlar Türkiye’de olacaktı. Ancak ferahlatıcı biçimde yıllar sonra da olsa o gün milletimizi ateşin içine çekmeye çalışanlar bugün hesap vermektedirler. Seksen yaşında bile Çevik Bir, Çetin Doğan hapse girmektedirler. Sabır ne güzeldir!

Ne yazık ki İslam ülkelerinde meydana gelen fitneler Batının iç çatışma dili ve kurallarıyla çözüme kavuşturulmak isteniyor. Olmaz! Batının iç çatışma kuralları çok vahşi ve acımasızdır. Orada Sukunete davet yoktur! Daha fazla kan dökmek ve en vahşi biçimde adam öldürmek asıl hedeftir.

Bir de dikkat çeken en önemli hata ise, bizlerin televizyonlarında bile kullanılan dil ve yorumlar ne yazık ki fitneye göre değildir. Buna göre Afganistan’da çok terör örgütü vardır. Bunun anlamı, sokakta gördüğünüz her kişi için “bu hangi terör örgütünden acaba?” algısı oluşturulmaktadır. Toptan bir millet terörle iltisaklı gösterilmektedir. Bu adil midir?

Bu noktada sormak gerekmez mi? Afganistan’ı terör bataklığına dönüştüren Biden, Trump, Obama, Cilinton, ve Bush’u seçen Amerika halkı çok mu masumdur? Mesela seçimlerde size Irak, Suriye, Libya Yemen, Afganistan başta olmak üzere iç çatışmaları sonlandırmanız için oy veriyoruz diyen var mı? Neden yok acaba? Bu yönüyle bakıldığında işgal edip bu hale getiren zalimler mi, yoksa mazlum hale düşen Afgan halkı mı daha kusurludur?

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir