Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cuma, Mart 29, 2024

Tanrıyı Anlamakta Güçlük Çekiyorum!

Son yıllarda buna benzer cümleleri sıkça duyar olduk. Allah bunu neden böyle yapmış? Hiç de akla uygun değil! Allah insanlara inanç konusunda fırsat eşitliği vermemiş! Allah erkeklere imtiyaz tanımış! Allah’ın bu yaptığı akla ve mantığa uygun değil…

1- Bir insanın konuşma dilinde kaç kelime vardır? Mesela 5000 kelime kapasitesi olan biri, 20.000 kelime kapasitesi olan birinin dediklerini tam anlar mı?

Elbetteki tam anlamaz. Elindeki kelimeler, kalıplar, deyimler, betimlemeler kadarıyla anlar. Fazlasını ise sadece tahmin eder.

2- Akla uygunluk ne demektir? Kimin aklına uygunluk? Yüzlerce, binlerce ve hatta on binlerce akıl türü vardır. Paylaşmak duygusu kimisine göre iyi bir şey, kimisine göre ise iyi bir şey değildir. Yakın akraba evliliği (amca kızı, dayı kızı, hala kızı vb.) kimi toplum akıllarına göre çok iğrenç bir evlilik türü, kimi toplumsal akla göre ise ideal bir evlilik türüdür.

3- İçki, kimilerine göre akla uygundur. Zira derdi unutturur, neşe verir, rahatlatır vb. Kimilerinin aklına ise uygun değildir. Zira bir çok kötülük onunla aralanıyor.

4- Faiz, dünyanın en popüler kazanç türüdür. Alan da veren de halinden memnundur. Akla ve vakıaya uygun gözüküyor. Ama kimin aklına? Özellikle buradan kazanç elde edenlerin aklına uygun bir kazanç türüdür.

5- Sömürü ülkeleri var. Onlara göre sömürdükleri ülkelerin halkları onlar için çalışmalı. On devlet, bir devlet için çalışır. Bunların aklına göre yüz milyonlarca insan, beş on milyon nüfuslu ülkeler için köledir. Bunlara sorsan akıl böyle der.

6- Zina, tarafların rızası varsa akla uygun gözükür. Suç yok, zorlama yok, tehdit yok, baskı yok… Peki, zinayı suç ya da kötü yapan nedir? İlahî program yüklenmemiş akıl, bunu normal görmektedir. Nitekim şu an dünyanın bir çok ülkesinde zina, akla uygun olduğu gerekçesiyle meşru olmuştur.

7- Yani aklıma bu ayet yatmadı derken hangi akılla baktın da aklına yatmadı? İlahî programın yüklendiği akılla mı baktın? Yoksa beşeri ideolojilerin yüklü olduğu akılla mı baktın? Feminizm programı yüklü bir akılla Kur’an’a baktığın zaman aklının bir çok şeyi almaması gayet normaldir. Laiklik, sosyalist, komünist, egoist, naturalist, materyalist programların yüklü olduğu bir akılla Kur’an’a baktığın zaman değil on tane yüzlerce çelişki görmen gayet doğaldır. Zira Kur’an, feminizme aykırıdır, laikliğe aykırıdır, sosyalizme aykırıdır, materyalizme aykırıdır…

8- Sokaktan güzel bir kız geçince, kendinden geçiyorsun? Ya da kalıbı kaslı, kalbi paslı bir adam geçince, onu süzüyorsun. Gayet normaldir. O, bakılmaktan rahatsız olmuyor, sen de bakmaktan haz alıyorsun. Zira bakanda da bakılanda da ilahî program yüklü değil. Eğer sende ilahî program tam sürüm yüklenmiş olsaydı, o kadın çırılçıplak gezseydi yine ona bakmazdın. Baksaydın da haz almazdın. Zira tam sürüm İslam yüklü bir kadın da erkek de giyinişine ve gidişatına dikkat ederdi.

9- İnsanlar yaşadıkları çevrenin ve toplumun değerlerinin etkisinde kalarak Kur’an’a bakmakta ve Allah’ı da buna göre sorgulamaktadır. Zina toplumunda büyüyen biri için zinanın cezası hiç de insani değildir…

10- Bir de insanlar genellikle İslam’ı bir bütün olarak eleştirmemekte. Konuları ve meseleleri birbirinden koparmakta ve meselelere cüzi yani lokal olarak bakmaktadır. Mesela mirasa bakıp bir adaletsizlik görmektedir. Ancak mirasa, mihir sistemi, nafaka sistemi ile birlikte bakarsa bu adaletsizliği göremez. Kadın örneğin batı toplumunda ya da İslam’ın yasal olmadığı bir toplumda yaşamaktadır. Bu toplumda mihir yok, nafaka erkeğe ait değil. Kadın da adam da çalışmak zorundadır. Şimdi bu kadın bu toplumda nafakayı temin etmek zorunda kaldığı için mirası da tam istiyor. Bu, yaşadığı toplum açısından normal ve doğaldır. Ama Kur’an, kız kardeşe bir verirken, onun erkek kardeşine iki vermektedir. İşte batı toplumunda yaşayan kadın bu ayeti görünce bir haksızlık olduğunu düşünmektedir. Zira yaşadığı toplumun kuralları ile yaşamadığı toplumun kurallarını değerlendiriyor.

11- Türkiye mevcut yasaları ile şer’î hükümlerin tatbik edildiği bir ülke değildir. Halkı Müslüman ama kanunlar İslami değildir. Bu da ister istemez batı kanunları ile İslam kanunları arasına sıkışan bir Müslüman toplumu meydana getirmiştir. Müslüman toplum olmaları hasebiyle farzı misal evlenirken mihir vermektedir. Ama ölüm konusunda ise miras kanunlara göre taksim edilmektedir. Miras, beşeri kanunlara göre taksim edilmekte ve erkek zarar görmektedir. Zira evlenirken evlendiği kadına yüklü miktarda mihir vermiş veya vermeyi taahhüt etmişti. Kadın hem bunu almakta ki, yasada evlilik için böyle bir şart yok, hem de mirasta tam pay almaktadır. Yani halkı Müslüman ama kanunları İslami olmayan bir toplumda büyük bir karmaşa yaşanmaktadır. Mesela bu konuda kadın maddi konuda avantajlı durumda, erkek ise dezavantajlıdır. Kadın, İslam’ın belirlediği mihri de alıyor, beşerin verdiği mirası da alıyor…

12- Son bir kaç asırdır hak, hukuk, adalet, kadın hakları, aile, ekonomi, siyasi istikrar, gelişme ve ayakta durabilme gibi onlarca konuda çağı geriden takip eden Müslüman ülkelerin durumu da bu tür soruları da beraberinde getiriyor. Zira İslam sistemi dediğimizde, ilk sorulan, hangi ülke?

13- Evet, hangi ülke? Türkiye mi? Laik bir ülkeyiz. Mısır mı? Suriye mi? Suudi Arabistan mı? İran mı? Pakistan ya da Afganistan mı? Gerçekten İslami sürümün tam olarak yüklendiği bir toplum ya da ülke vermekte zorlanıyoruz.

14- Ama İslami ve ilahî programın yüklü olduğu Müslümanlar var… İtikadı, inancı, ahlakı ve yaşayışı ile iliklerine kadar Müslüman olanlar var. Bizim şu an bu sayıyı çoğaltmamız gerekir. İnsanların örnek Müslüman modellerini bolca görmeleri gerekir. Kadınıyla erkeğiyle Müslüman modellere ihtiyacımız var. Düğünü görünce kendinden geçmeyen Müslüman kadınlara, parayı görünce kendini kaybetmeyen Müslüman erkeklere fazlasıyla ihtiyacımız var.

15- Rabbim bizleri, ilahî programın güncel ve tam sürüm kurulu olduğu kimselerden eylesin!

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir