Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cuma, Nisan 19, 2024

Ali Babacan ve Siyasette İlkesizlik

Ak Parti milletvekili olarak Ali Babacan’ın bir taraftan Cumhurbaşkanımızı desteklediğine ilişkin imza vermesi, diğer taraftan da Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesi için çalışmalar yapması siyasetin her türlüsünü görmüş ve yaşamış biri olarak, ben de olmasa da duyanlarda büyük şaşkınlık yarattığı aşikardır. Bu tarz siyaset neden çok şaşırttı ki?

Siyasetçilerin attığı tüm adımlar ” doğru veya yanlış olduğuna bakılmaksızın “seçmen bunu satın almıştır veya almamıştır” ölçüsüne göre değil midir? Öneri veya eleştiri yanlışsa, onu doğru gibi seçmene kabullendirmek seçmeni aldatmak değil midir? Madem ki seçmen olarak bizlere bu noktada iş düşmekte o halde şimdiden ilan edelim ki, kimden gelirse gelsin yanlışı doğru, kötüyü iyi, zararlıyı faydalı, çirkini güzel olarak satın almayacağız.

Üstelik Ali Babacan’ın ikircikli yaklaşımı sadece onun kişiliği üzerinden okunmamalı ve siyasetin zararlı ve klasik sorunlarından biri olarak görülüp, “başka kimler bu tanımın içerisindedir?” sorusu hayati önem taşımaktadır. Ak Parti bu ikircikli tavırdan zarar gören ve mağdur olan bir partiyken, Babacan’ın ikircikli yaklaşımından istifade etmek isteyen muhalefet partilerinin ikircikli yaklaşımları ne olacak? Millet İttifakı partilerinin içine girmiş oldukları bu güven sarsan yaklaşım ile, geçmişte güneş motel görüşmelerinde milletvekili transferi arasında ne fark vardır? Bu bir ayıp olarak tüm millet ittifakını töhmet altına sokan bir sonuç meydana getirmemiş midir?

Ak Parti açısından sorun çok daha büyük ve etraflıca tahlile muhtaçtır. Babacan’ın milletvekiliyken bu ikircikli yaklaşımı, kendisi ifşa edinceye kadar ortaya çıkmaması parti içinde benzeri şahsiyetlerin de olabileceği kuşkusunu artırmamış mıdır? Nasıl oldu da, parti içinde Babacan’ın bu faaliyetlerinden kimse haberdar olamamış da kendisi söyleyinceye kadar öğrenilememiştir! Bu konu çok iyi irdelenmelidir.

Şayet Ali Babacan Parti kurmasaydı, muhalefet partilerine geçmişte sizler için çalıştım bakın şimdi de buradayım deme ihtiyacı hissetmeseydi biz bu durumu öğrenebilecek miydik? Ak Parti açısından bu durum sorun değil midir? Çünkü bir odada Cumhurbaşkanımızı öven diğer odada da alabildiğince yeren tiplere çok şahit olduk. Parti içinde ilgili ve yetkililerin görmemesi ve bilmemesi akıl alır gibi değildir.

Bu anormal durum bir fırsat olarak görülmeli ve siyaset mutlaka ahlak kurallarıyla yeniden düzenlenmelidir…

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir