Kanal İstanbul yalnızca Türkiye açısından değil, dünya açısından da çok büyük bir projedir. Süveyş kanalı, Panama kanalı kadar, hatta onlardan daha da önemli bir proje bu. İstanbul boğazından yılda 40 bin, Panama’dan 13 bin, Süveyş’ten ise 17 bin gemi geçmektedir. Kanal İstanbul boğazın yarı yükünü alsa bile bu her ikisinden de fazladır.
Peki böylesi devasa bir projeye CHP başta olmak üzere muhalefet neden canhıraş bir şekilde karşı çıkıyor? Öne sürdükleri argümanlar insanı güldürüyor. Bir bir çürütülüyor ama onlar başka bir şeyler bulup yine piyasaya sürüyor. O kadar kendilerinden geçmişler ki işi, iktidara gelirlerse projeyi durdurmakla, işi yürütecek olan firmaların parasını ödememekle tehdide, emekli amirallere bununla ilgili muhtıra açıklatmaya kadar vardırdılar.
Ben onların ilkokul çocuğunu bile kandıramayacak komik tezlerine burada değinmeyeceğim. Zaten kendileri de inanmıyorlar da tehdide, şantaja başvuruyorlar. Ama neden karşı çıktıkları mercek altına alınmalıdır.
Gerçi konut yapımından İstanbul hava limanına kadar karşı çıkmadıkları hiç bir şey yok. Sondaj gemilerimizin mavi vatanda enerji kaynağı aramasına bile karşılar. İktidarın ‘başarılı’ olacağı, kendilerine de ot yolmak (saman için) kalacağı için iktidara çelme, tekme , yumruk atmaya çalışıyorlar. Ama zaten şimdiden nal topluyor bunlar. Kamuoyu yoklamaları hiç de onlardan yana değil. Böyle yapmakla daha da dibe batıyorlar. Çünkü böyle yaparak Türkiye’nin kalkınmasına, gelişmesine, geleceğine karşı çıkıyorlar.
Bu saklanamaz bir gerçek. Bununla ‘evde benim sözüm geçer’ anlayışındaki bir bireyin camı çerçeveyi indirmesine benziyorlar. İyi de bunların istemediklerini başka kimler istemez? Elbette Türkiye’yi kendine rakip gören ülkeler. Onlar Türkiye gelişmesin hatta batsın isterler. Nitekim de istemiyorlar. Bunu da, resmi olarak değilse bile, başka bir takım yollardan açıkça deklare etmekten çekinmiyorlar.
Bunun için de bizim ‘kullanışlı’ ama akılsız, ülkesinin geleceğini düşünmeyen, kendi ihtirası uğruna Türkiye’nin rakiplerinin değirmenine su taşımaktan çekinmeyen muhalefetimizi oyuncak ediyorlar.
Çok şükür ki Türkiye, bütün bu engellemelerin ve faullerin üstesinden gelebilecek düzeye erişmiş bulunmaktadır. Ama onlar, tarihin çöp sepetinde hezeyanları ile eriyip bitecekler.
