Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Çarşamba, Nisan 24, 2024

Sayın Hocalarım, Bu Vatandaşlara Acıyın Lütfen! Gelin Ortak Paydayı Konuşalım

Bugün birkaç video izledim. Türkiye’de saygın, alanında uzman, etrafında sürekli takipçisi olan bir kaç hocanın videolarını izledim. Her biri diğer bir hocaya hodri meydan okuyordu. Er meydanı sayılan TV kanallarına çağırıyordu rakiplerini. Hem de aşağılayıcı bir üslup ile.

Üzüldüm gerçekten. Tartışmak istedikleri konular o kadar basit konular ki, cevabı olmayan konulardı. Her birinin ilkesi, hadis, tefsir, fıkıh ve kelami farklılığı vardı. Farklı düşünenlerin ayırıcı konularda ittifak etmesi imkansızdı zaten.

Bugün cuma namazında hoca “Sünnete tabi olmanın öneminden bahsetti” Camide bu sohbeti dinleyen vatandaş namazdan sonra belki sosyal medyada, belki de akşam bir TV kanalında “Sünnet diye bir şey yok, hepsi emevi oyunu” diye bir hocanın sohbetini dinleyecek.

Facebookta takip ettiği bir hocanın “Şefaat haktır, peygamber efendimiz şefaat edecektir, şefaati inkâr eden zındıktır” dediğini duyacak, sonra başka bir hocanın videosunu izleyecek bu sefer de “Şefaat torpildir, Allah torpil yapar mı? Allah’ın affetmediği kulu, peygamber mi affedecek?” gibi sözlerle karşılaşacak.

Bir hocanın “Bugün mübarek gündür, namaz kılın, oruç tutun, Kuran okuyun, bu geceyi ihya edin” dediğini dinleyecek radyoda, sonra başka bir kanalda “Bunların hepsi bidat, bunları yapana sevap yoktur, bunlar hep hurafecilerin işi” gibi bir programa denk gelecek.

Bir TV kanalında “kadınlar adetli iken namaz kılmazlar, oruç tutmazlar, tavaf edemezler” diye sohbet dinlerken, ertesi hafta aynı kanalda “adetli iken namaz kılınır, oruç tutulur, tavaf da yapılır” diye bir sohbet dinleyecek.

Bir hoca “peygamber efendimiz namazı yahudilerden öğrendi” diyecek, öbürü de “kim bunu söylerse Allah’a iftira atmış olacak diye sohbet edecek”

Vatandaş bir konferansta “Allah’ın kitabı Kuran neye yetmiyor, Kuran bize yeter” diye sohbet dinleyecek, başka bir konferansta ise “Her kim sünneti inkâr ederse dinden çıkar” diye bir sohbet dinleyecek.

Vatandaş sahura kalkacak. Bir hoca “ezan vakti girdi, Allah kabul etsin” diyecek, öbür kanalda ise başka bir hoca “sahurun bitmesine daha bir saat kadar zaman var, yiyin için” diyecek. Bu ikisini dinleyen vatandaş ne yapsın?

Örnekler bu şekilde uzuyor.

Benim tavsiyem şudur:

Lütfen kamuya açık sohbet, kamuya açık TV programlarda sadece ittifak edilen konuları konuşun. Türkiye’de ittifak edilecek o kadar konu var ki, bunları anlatsak asla ve asla tartışmalı konulara sıra gelmez.

Faizi konuşalım.
İçkiyi konuşalım.
Çocuk istismarını konuşalım.
Boşanma ile sonuçlanan evlilikleri konuşalım.
Kumarı konuşalım.
Kurbanı, Ramazanı konuşalım.
Kul hakkını konuşalım.
Hırsızlık ve yolsuzluğu konuşalım.
Tefecilik ve kamu malını korumayı konuşalım.
İşçi haklarını konuşalım.
Zekatı konuşalım.
Allah’ın isimlerini konuşalım.
Peygamber efendimizin ahlakını konuşalım.
Ortadoğu’yu konuşalım.
Peygamber Kıssalarını konuşalım.
Helak edilen kavimlerin işlediği suçları konuşalım.
..

Sayın Mehmet Okuyan hocam
Sayın Cübbeli Ahmet hocam
Sayın Caner Taslaman hocam
Sayın İhsan Şenocak hocam
Sayın Mustafa İslamoğlu hocam
Sayın Abdulaziz Bayındır hocam
Sayın Ebubekir Sifil hocam
Ve diğer tüm hocalarım, bu çağrım öncelikle sizedir.

Lütfen ihtilaflı konuları kitaplarınızda belirtin. Tez ve çalışmalar yapın. Sizin fikirlerinizi öğrenmek isteyenler kitaplarınıza baksın. Bir buçuk saatlik videolarınızın kırpılmış hali internet ortamında facialara yol açıyor. Sizden istirham ediyorum. Lütfen paylaştığınız yazıların altında birbirine küfürler savuran, hakaretler eden genç Müslümanların halini bir görün. Bakın ne hallere gelmiş gençlik. Suçlu sen ya da öbürü değil. Suçlu malesef hepimiz

Eğer medya ortamında sadece ittifak ettiğimiz konuları konuşursak gençlik bu hale düşmez, hocaları birbiriyle dövüştürmezdi.

Sayın hocalarım kendinize ait bir ders halkasında kullandığınız ifadeler o ders halkası için uygun olabilir. Ama sizi tanımayan bilmeyen birisinin o dersin bir kaç dakikalık videosunu izlemesi ciddi sıkıntılar doğuruyor. İnanın sizi seven ve sayanlar bile sizin bile kabul edemeyeceğiniz kadar aykırı fikirleri oluyor. Çünkü sizi uzaktan bir kaç dakikalık videolar ile tanıyor ve dediklerinizi yanlış anlıyor.

Sayın hocalarım, lütfen internet ortamına düşen ve yorumlardan anlaşıldığı kadarıyla karışıklığa ve huzursuzluğa neden olan video ve paylaşımlarınızı kaldırın. Eğer üç beş yıl ülkemizin en güzide hocaları aynı konuları konuşsa ya da sadece ittifak ettikleri konuları konuşsa kardeşlik bağlarımız kuvvetlenecek.

Ama bu gidişat iyi değil. Hocalar yüzünden kafası karışık milyonlarca insanımız var. Kafası karışık binlerce genç var.

Buna son vermek bizim elimizde. Vebal de hepimize aittir.

Rabbim bizlere birlik, dirlik, irilik ve kardeşlik nasip etsin.

23 Mart 2018 tarihli yazı.

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir