Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cuma, Nisan 26, 2024

Hayat Bize Ne Verir?

Gözlerimizi dünyaya ilk açtığımız andan itibaren hayattan hep bekleriz. Bize o sonsuz gücünden, engin zenginliğinden vermesini bekleriz. Umutlarımızın, hülyalarımızın, arzularımızın olmasını, gerçek olup hiç pürüzsüz bir yaşantı bekleriz hayattan.

Hayat biz olmadan vardı bizden sonra da olacak. Bizden öncekilere hayat cömertçe lütuflarda bulunduğu gibi bizlere de ve bizden sonrakilere de büyük ihsanlar bahşedecektir.

Hayatın en büyük ihsan-ı şahanesi nefestir. Nefes; bizlerin hayatta olduğumuzun en büyük nişanıdır. Nefes aldığımız müddetçe hayatta varız demektir. Fakat bu hayatta yaşarken nefeslerimizde bazen daralma, bazen genişleme olur, bazen de zorla veya rahatlıkla nefes alıp veririz. Yani her zaman iyi, güzel, tüm istediklerimiz istediğimiz an olmuyor. Hayat bizlere iyi davranırken kötü de davranabiliyor.

Öyleyse hayat bu dünyada bize ne verir? Sen hayattan ne istersen onu verir. Peki ne isteyeceğiz?

İlk önce biz hayatı ve kendimizi öğreneceğiz. Hayat ve biz, ikimiz de Allah’ın yarattığı varlığız. İkimiz de Allah’ın emrinde, tasarrufunda varlıklarız. Öyleyse biz hayata değil onun ve bizlerin yaratıcısı Allah’a yöneleceğiz. Hayat sadece bir sebep ve perdelerle örülmüş bir yaşantıdır. Demek ki bize ihsanlar Allah’ın bir lütf-u keremidir. Biz nasıl yaşarsak hayatta bize onu sunar.

Kurallar, evet kurallar. Her yerin kendine özgü kuralı vardır. Bir iş yerinin, bir köyün, bir devletin, bir kurumun vs. Yani hayat olan ve insan olan her yerde bir kurallar hiyerarşisi vardır. İnsan yaşadığı veya ait olduğu toplum veya kurumda bu kurallara uyduğu müddetçe bulunduğu yere uyumlu ve daha huzurlu, mutlu ve kendine güveni tam bir şekilde hayatını sürdürür. Eğer kurallara tam bir intizam içinde uyarsa hayallerini gerçekleştirebilir, arzularına ulaşabilir. Neticede hayattan her istediğini alabilir. Hatta beraber yaşadığı insanlar ve kurumdan ödüller de alabilir. Bu da onun huzurunu arttırır.

İnsan, gözlerini ilk açtığı andan itibaren hayatla tanışır ve ikisi sıkı, ayrılmaz dost olurlar. Tabi ki iki kişinin olduğu yerde mutlaka bir kurallar zinciri olacaktır. Hayat ve insan arasındaki kuralı da tek ve en büyük kural koyucu olan Allah koyacak. İnsan da bu kurala uyacak. Hayat ise insanın kurala uyduğu oranda ona lütuf ve ihsan kapılarını açacak. Kısacası hayat bize bir şey vermez. Biz hayattan alırız. İyilikler ve kötülükler bizim tasarruflarımızın ve amellerimizin, düşüncelerimizin neticesidir.

Herkese yaptığının karşılığı tam olarak verilir. Allah, onların yaptıklarını en iyi bilendir. Zumer, 39/70 Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenmez. İnsan için ancak çalıştığı vardır. Şüphesiz onun çalışması ileride görülecektir. Sonra çalışmasının karşılığı kendisine tastamam verilecektir. Şüphesiz en son varış Rabbinedir. Necm, 53/38-42
Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter. Nisa, 4/79

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir