Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cuma, Nisan 26, 2024

Peki Kim Öldürttü?

PKK 13 vatandaşımızı elleri bağlı olarak kafalarına kurşun sıkarak canice katletti. Onlara Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, tüm Türkiye’ye baş sağlığı diliyorum.

PKK nın ve onu aklama çabası içinde olanların ‘bombalamada öldüler, bilinçli olarak bombalamayla imha edildiler’ söylemine karşı canlı ele geçirilen iki teröristin ifadesine göre ise ‘mağara sorumlusu’ tarafından infaz edildiler. PKK bu. Bir terör örgütü. Ya sivilleri katleder, ya pusu kurar, ya halk arasında bomba patlatır. Sıkıştırılmadan göğüs göğse çatışmaya girdiği yoktur. Çünkü buna gücü ve cesareti yoktur. Bunun böyle olduğu Suriye harekatlarında görülmüştür. Kaçırdıkları gariban çocukları asker karşısında ölüme terk edip apar topar savaş alanından kaçmışlardır. Bu savaş biçimine de ‘gerillacılık’ diyorlar.

PKK ve HDP sözcüleri ‘esir’ diyorlar. Esiri böyle elleri bağlı infaz etmek var mı peki savaş raconunda. Bu olay bana Vietnam’da Amerikan kuklası bir güneyli generalin bir Vietkong gerillasını benzer şekilde infaz eden yazıma eklediğim fotoğrafı hatırlattı

Artık apaçık ortaya çıkmıştır ki PKK bu haince işleri Amerikan talimatıyla yapmaktadır. Ondan para, silah, teçhizat ve talimat almaktadır. Aslında savaştığımız PKK değil, Amerika’dır. Daha doğrusu Amerika’nın paralı askerleridir. PKK, Kürt çocuklarını, bir Kürt rüyası uğruna değil, Amerika ve İsrail’in çıkarları uğruna gözünü kırpmadan ölüme göndermektedir. O gençleri ayda 200-300 dolar uğruna köle etmektedir. Amerikalılardan onlar için aldığı paranın tamamını onlara verdiğini de hiç sanmıyorum. Tıpkı FETÖ nün ‘himmet’ uygulaması gibi çoğuna ‘örgüt’ adına el koymaktadır.

Amerikalının canı kıymetlidir. Üstelik askersel maiyeti de fazladır. Özel savaş firmalarını da kullanmıştır ama onun maliyeti daha yüksektir. Gariban Kürt gençleri öyle mi ya… Üstelik özellikle Suriye’dekiler sahipsizdir. Evleri basıp aileyi tehdit ederek küçük yaşta dahi olsa çocuklarını almak kolaydır. Amerika bunları sadece kendi adına ve de Türkiye’yekarşı DEAŞ bahanesiyle savaştırmakla kalmamaktadır. Aynı zamanda uyuşturucu trafiğini de bunlar aracılığıyla yaptırmaktadır. Böylece sıcak kestaneleri hiç dokunmadan torbasına koyabilmektedir.

Amerikalılar bu gerçekleri gizlemiyor da üstelik. Hillary Clinton başkan adaylığı propagandasında ‘Suriye’de Kürtleri silahlandırıp DEAŞ ı onlarla yeneceğiz’ diye açıkça söylemişti. Biden da benzer şeyler söylüyor. Kürtler diyor. Türkiye’ye ‘yaptıklarını ödetmekten’ söz ediyor. Onun sözcüsü Blinken Türkiye için sanki kendileri çok sağlam müttefikmiş gibi ‘sözde’ müttefik diyor. Bunların ‘Kürtler’ dedikleri gerçek Kürtler değildir. PKK nın içinde pek çok Kürt olmayan, hatta pek çok ‘yabancı savaşçı’ (siz bunu uluslararası terörist anlayın) vardır. Aslında PKK nın Kürtlere ettiği zulmü bizzat Esad bile etmemiştir. 6-8 Ekim olayları bunun en açık kanıtıdır. O doymak bilmez vahşilikleriyle katlettiklerinin hemen hepsi kendilerinden olmayan Kürtlerdir.

Bu katliam büyük ihtimalle ABD içindeki Türkiye’yi istedikleri biçime sokmak hatta yıkmak isteyen servislerin talimatıyla yaptırılmıştır. Amaç gözdağı vermek, yapılmakta olan operasyonlara karşı negatif bir kamuoyu oluşmasını sağlamaktır. Nitekim hemen ardından tıpkı 15 Temmuza tiyatro dedikleri FETÖ yalanıyla yaptıkları gibi ‘bombalamada öldüler, Türkiye kendisi öldürdü’ yalanını servis etmişlerdir.

Bu katliamı ağız kenarı ile güya kınayan yerli borazanlara gelince… Onlara çok söz etmeyeceğim. Onlar da her zaman olduğu gibi aynı boruya üflüyorlar. Çünkü bu olaylara göbek bağıyla bağlılar. PKK nın sözde sivil siyaseti lle işbirliği yapanlar onlar değil mi. Onlar değil mi ki ‘kim; bize mi saldıracaklar’ dememişler miydi. Şimdi de timsah gözyaşlarıyla güya kınamaktadırlar.

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir