Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cuma, Mart 29, 2024

Amerika’nın Zor Kışı

Amerika’nın Texas eyaleti komple karanlıkta. Adamlar o kadar özgüvenli ki elektrikler hiç kesilmediği için evleri bacasız yapmışlar. Ama şimdi elektrikleri kesik. Sadece o kadar mı ya? Sular da kesik. Kaloriferler de yanmıyor çünkü elektrikli sistemler çalışmıyor. Benzin istasyonları çalışmıyor, marketlerin yazar kasaları vs vs…

ABD Zor bir kış geçiriyor. Başka bazı yerlerde de sorunlar var. Soğuktan ölenler olmuş. Yaşı kırkın üzerinde olanlar hatırlar; eskiden bunlar bizde olurdu. Batılı ülkelere gıptayla hatta kıskanarak bakar bunun kader olduğuna inanırdık. Onlar bizim hayallerimizde hep karınları tok; arabaları jipleri olan; eğlenceye, okuma yazmaya, spora bolca vakit ayırabilenler olarak resmedilmişti. Bizse zavallı bir Ortadoğu ülkesi idik. Sözde bağımsızlığı ve bayrağı olan ama bayrağı esir, ordusu onların emrinde, hükümet daireleri babalarının evi gibiydi. Onların zenginliği bizim yoksulluğumuzdu. Hastaneye, karakola, mahkemeye, ‘Allah düşürmesin’ denirdi hep. Şimdi polis suçluyu yakalıyor, karakoldan önce tıbbi kontrole götürüyor, TV lerde polise kafa tutan tutana. ‘Enişteme söylerim ha…!’

Batılı ülkelerin Corona karşısındaki durumları da fecaat. Pandemiyle baş edemiyorlar. Üstelik hepsinin de ekonomileri küçülüyor; halkları ekonomik sıkıntıdan dolayı hükümetlerinin aldığı pandemi kararlarına baş kaldırıyor. Onlar geçmişte aynı bizim kafamıza resmedildiği gibi çok iyiydiler de şimdilerde bu durumlara düştüler, düşürüldüler mi yoksa bizim kafalarımıza nakşedilen o ‘mutlu dünya insanları’ bir illüzyon muydu buna tam emin değilim. Belki bu durumlara geçmişte de düşüyorlardı ama biz onları ‘cennetin krallıkları’ olarak görmeye mi şartlandırılmıştık.

Velhasıl şimdi ya iyi durumlarından bu günkü durumlarına düştüler ya da o illüzyonun perdesi yırtıldı. Ya da biz artık onların durumlarına hayretlerle şaşacak kadar yoksul, bağımlı ve köle değiliz. Başı dik bir millet olduk. Onların durumlarına bakıp geçmişteki ezilmişliğimizin acısını çıkarır olduk. Otobanlar, köprüler, tüneller, boğazı alttan geçişler, metrolar, dünyanın sayılı havaalanlarından biri, dört bir yanda şehir hastanelerimiz, millet bahçeleri, elektrikli yerli otomobilimiz, modern stadyumlarımız, kayak merkezlerimiz, kıskançlıkla bakılan savunma sanayimiz, uzay programımız, dünya çapında artan saygınlığımız…. İnşallah bunlar başımızı döndürmez de daha da ileri gideriz.

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir