Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Çarşamba, Nisan 24, 2024

Yüreğimizdeki Umudu Canlı Tutmak

İnsan doğarken ağlar. Zor bir hayat mücadelesinin girdabına gireceğini hissetmişçesine ağlar. İnsan doğar, yaşar ve ölür. Bu hayat serüveninde tek düze bir yolculuk yapamaz. İnişli-çıkışlı, sevinçli-hüzünlü, huzurlu-kederli, neşeli-kaygılı, hastalıklı-sağlıklı, ağlamalı-gülmeli vb. bir hayat yolculuğu yapar. Bu sebepledir ki insan doğduğunda ağlar hep başına geleceklerden dolayı.

Ağlamak insanı rahatlatır, sakinleştirir, metanet kazandırır yani zorluklara karşı dayanma gücü verir. İnanılanın aksine ağlamak zayıflık değildir; insana güç, kuvvet kazandırır. İnsan ağlayınca içindekilerini bir bir boşaltır. Ümitsizlikleri, evhamları, kaygıları, endişeleri… Böylece daha iyi hisseder kendini, hayat ağcının en ince dalından düşmemek, o dalı kırmamak için akl-ı selim ile düşünür ve hayata tutunur, arzu ve emel dallarına sımsıkı tutunur.

İşte doğarken ağlar. Hayata sımsıkı tutunmak, başına gelenlere dayanmak için, tahammül edebilmek için. Tırtılın kozasından çabalayarak bin bir zahmetle çıkıp kelebeğe dönüşmesi gibi. Çünkü tırtıl ne kadar zorlarsa kanatlarını o kadar kanatları güçlenir. İşte,insan da her güçlük karşısında hayattan kopmazsa, yılmazsa daha çok kuvvet kazanır.

İnsanın doğduğu anda ilk tutunacağı, onu hayata bağlayacak dal anne kucağıdır. Anne kucağında olduğu müddetçe ümidini hiç kaybetmeyecek, çünkü her hastalandığında, karnı acıktığında, düştüğünde, zor anında annesinin o müşfik sevgisi daima yanında olacağını, ona kol kanat gereceğini hisseder.

Annesiyle kurulan bu sevgi bağı yüreğinde umudu yeşertir, canlandırır, kuvvetlendirir. Sevgi anne ile çocuğu birbirine bağlayan en büyük rabıta olduğu gibi umut da sevgi ile yüreğimizde büyür. Sevgi ve umut ikisi arasında büyük bir ilişki vardır. Sevginin büyüklüğü oranında insan umut sahibi olur ve hayata da o denli sarılır.

İnsan sever; annesini, babasını, kardeşini, arkadaşlarını, yaşadığı toplumu. Sevdikleriyle birlikteyken hep neşelidir. Onlardan ayrı kalmak ise hüzün verir. Hatta bazen dayanılmaz hale gelir ayrılık.

Aynı şekilde insan hayatı severse bu sevgi, ne halde olursa olsun, bir nefesin kendisi için bir lütuf olduğunu görmek, hayatın bir hisler dünyası olduğunu anlayıp bir kelebeğin kanat çırpışışını duymanın dünyanın en güzel şey olduğunu hissetmek. Hayatın her anın sevinciyle, üzüntüsüyle güzel olduğunu bilmek. İşte bu sevgi ile içimizdeki umudu hiç kaybetmeyiz. Severiz hayatı her şeye rağmen sevdikçe de umutla hayata sımsıkı bağlanırız.

Sevgi ile umut ışığımız hiç sönmez. Direncimiz artar. Hayatın en zor dönemeçlerinde mutlaka bir düz yolun geleceğini bilir ve sabreder. İnsan üç altını elinde bulundurduğu müddetçe hiç yıkılmaz, vazgeçmez ve başaramamaktan korkmaz. O altınlar da sevgi, umut, sabır.

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir