Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Perşembe, Nisan 25, 2024

Pazar Komedisi

Bu 6 yıl önce Almanya’da başlayan ama geçen hafta Türkiye’de biten bir komedi. Şöyle;
.
Almanya’da ve 24 Kasım 2011 tarihinde Stefan Lanka isimli bir biyolog –bir internet sitesinde- “Kızamık Virüsü, ARANIYOR, 100.000 Euro Ödül” başlıklı bir yazı yayınlıyor. Çağrısı şöyle;
.
“Kızamık virüsünün varlığını (sadece iddia eden değil) kanıtlayan ve aynı zamanda virüsün çapını da gösterebilen bilimsel bir yayın sunan kişiye 100 bin Euro ödül verilecektir.”
.
Tabi Lanka’nın küçük bir web sitesinde yayınladığı bu sıra dışı çağrı, Almanya’daki aşı karşıtları ve alternatif tıp yanlıları arasında epey ses getiriyor. Aslında Lanka’nın hedefi halk sağlığını izlemekten ve bulaşıcı hastalıklarla mücadeleden sorumlu olan Robert Koch Enstitüsü. Ama Enstitü onu ciddiye almadığı için cevap başka bir yerden geliyor.
.
David Bardens adında bir doktor adayı Lanka ile temasa geçiyor ve 100.000 Euro konusunda ciddi olup olmadığını soruyor. Lanka gayet ciddi olduğu cevabını verince kütüphaneye giriyor ve kısa bir literatür araştırması ile 6 farklı makale belirliyor ve bunları 31 Ocak 2012 tarihinde aşağıdaki mektup eşliğinde Lanka’ya gönderiyor;
.
‘’Literatürden oluşturduğum detaylı derlemeyi ekte dikkatinize sunuyorum. Bunlar kızamık virüsünün varlığına ilişkin kanıtı, gerekli görselleri ve kızamık virüsünün çapı hakkındaki bilgileri içermektedir. Lütfen 100 bin Euro tutarı hesabıma transfer ediniz.
Bu kadar büyük bir parayı bu kadar küçük bir eforla kazanma şansı sağladığınız için de ayrıca teşekkür ederim. Saygılarımla, David Bardens.’’
.
Ama Lanka kanıt olarak gönderilen bu makaleleri kabul etmeyeceğini açıklıyor. Bardens de durumu mahkemeye taşıyor ve Lanka davası 2014 yılında başlıyor. Mahkeme makaleleri bilirkişiye gönderiyor. Bir yıl süren mahkeme sürecinde bilirkişi ve mahkeme 6 makalenin kesin kanıt oluşturduğu yönünde görüş bildiriyor. 2015 yılında açıklanan mahkeme kararı, Spiegel ve BBC üzerinden ana akım medyaya yayılıyor ve “bilim dünyasının bir zaferi” gibi karşılanıyor.
.
Yargı, Bardens’in sunduğu kanıtların yeterli olduğuna ve Stefan Lanka’nın iddiasındaki 100 bin Euro’yu ödemesi gerektiğine hükmediyor. Fakat hikaye burada bitmiyor…
.
Stefan Lanka ödemekte direndiği ödül tutarını tutuklama kararıyla karşılaşınca ödemek zorunda kalıyor ama diğer taraftan da temyize müracaat ediyor. Ve Aralık 2015’te başlayan temyiz duruşmasından 2016 yılının ilk aylarında sürpriz bir karar çıkıyor;
.
Temyiz mahkemesi, sunulan makalelerin virüsün varlığını kanıtladığını ama iddianın şartlarını Lanka’nın belirlediğini, onun da ilk çağrısında ‘‘bilimsel bir yayın’’ ifadesinin bulunduğunu, burada ise tek bir değil altı farklı yayının bulunduğunu, bunun ise iddiayı karşılamadığını, dolayısıyla ‘’Lanka 100 bin Euro ödemeli’’ diyen ilk mahkeme kararının bozulması gerektiğini söylüyor. Yani önceki mahkeme kararını iptal ediyor.
.
Ancak kararı açıklayan mahkeme başkanı, salondaki gazetecilere kararı dikkatli yorumlamalarını (hata yapmamalarını) söylüyor ve “Atacağınız başlıklara dikkat edin!” diye sesleniyor.
Ama aşı karşıtları mahkeme başkanının bu uyarısına rağmen bu karardan büyük bir zafer çıkarıyorlar kararı çarpıtarak şu manşetleri atıyorlar;
.
“Biyolog kızamık virüsünün gerçek olmadığını kanıtladı!”
.
“Bilimsel literatürde kızamık virüsünün varlığını kanıtlayabilecek tek bir çalışma bile yok, bu da son yıllarda milyonlarca kişiye ne enjekte edildiği sorusunu akıllara getirmektedir’’

‘’Kızamık virüsünün varlığına ilişkin tez yanlışlandı…”
.
Şimdi diyeceksiniz ki, ‘’E hani bu fıkranın Türkiye ayağı, nerede?’’ Şurada;
.
6 yıl önce gerçekleşen bu olayın bütün detaylarını 20 saniyelik bir internet araştırması ile anında bulabilme imkanımız var iken, araştırmacı-gazeteci abimiz, daha birkaç gün önce bu olayı, Stefan Lanka’nın fotoğrafı eşliğinde ‘’Almanya’da bir mahkemede hastalık yapıcı virüs gerçekten var mı yok mu davasını kazanan virolog’’ diye takdim edebiliyor… (bkz: ilk yorum)
.
Evet, araştırmacı- yazar, kanaat önderi, mücahid… doktorların bile bilmediği hastalıkları bilen (etnodertin), bu konuda gazetelere paragraflarca demeç verebilen, dermatolog, mikrobiyolog, virolog, onkolog, farmakolog, ziraat mühendisi, gıda mühendisi, elektronik mühendisi (5G), uluslararası ilişkiler uzmanı, tarihçi, antropolog, sosyolog, psikolog, tüm komploları çökertici, şifre çözücü, hiç kimsenin göremediğini görebilen, olayların perde arkasını çözebilen abimiz…
.
Nasıl? Hiç komik değil mi dediniz?
Evet, bence de hiç komik değil, trajikomik…
.
Not: Olayın bütün detaylarını ve bahsedilen makalelerin listesini ikinci yorumda naklediyorum.

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir