Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Salı, Mayıs 7, 2024

Dost Kim Düşman Kim Bilelim

Biz fani kullar olarak Alemlere rahmet olarak gelen efendimizin Peygamberlik Müjdesini alıp vahyin gereği Hak Dinin tebliğine başladığı ilk güne tanık olmadık, ancak bugün Elhamdülillah Hak Dinimiz olan İslam dünyanın dört bir yanına yayılmış durumda.

Cahiliye devrinde henüz Peygamberlik vazifesi almamış Kureyş Kabilesinden olan Abdullah Oğlu Muhammed’e her şeyi ile güvenen bir topluluktan bahsediyoruz.

Efendimizi en güzel anlatan ifade Muhammed-ül Emin ünvanı idi. Yani kendisine güvenilen emin olunan kişi. O yıllarda başta Arap Yarımadası olmak üzere yeryüzünde ahlaksızlık ve zulüm almış başını gitmekte idi. İnsanların ne namusu, ne canı, ne de malı güvence altında değildi.

Alemlerin Rabbi, Allah Resul’una Peygamberliği tevdi ettikten sonra Hak Dini yeryüzüne aktarmasını istedi. Peygamber A.S Allah-u Teala’nın yeryüzündeki elçisi idi. En başta peygamber efendimizin akrabaları karşı çıktı bu duruma. Oysa bir gerçek vardı ki Allah’ın Dini yeryüzüne mutlaka hakim gelecekti.

Dönemin sözde alimi gibi görünen şair ve efsanecileri peygamber efendimizi sahtekarlıkla suçlamaya başladılar. Her türlü saldırıda bulunup iftiralar attılar.

Ne hazindir ki Peygamberlik vazifesi gelmeden önce her şeyine kefil oldukları kişi yine Kureyş Kabilesinden Abdullah’ın oğlu Muhammed idi.

İslam’ın yeryüzüne inmesi ile birlikte bugün Etnik Milliyetçilik diye tanımladığımız Kavmiyetçilikte itibar kaybetmeye başladı. Öyle ya Peygamber Efendimizin bırakın Arap Milletinden olan Kureyşli hemşerileri öz be öz akrabaları dahi kendisine karşı durup cephe almışlardı.

O gün bir gerçek daha yeryüzüne hakim oldu. İslam yeryüzünde inanan tüm Müslümanları “Kardeşlik” çatısı altında bir araya getirmişti. Bu öyle bir bağ ki Dünyanın neresinde bir Müslüman zulüm görse yüreğimiz dağlanıyordu.

Bosna ile Arakan’ı, Filistin ile Karabağ’ı birbirine bağlayan bu Kardeşlik Hukuku idi. Allah’ın ipine sımsıkı sarılan her Müslüman bu irade ile hareket ediyordu.

Bugün geldiğimiz noktaya bakacak olursak, Cahiliye Devrinin Müşrikler Ordusu hala Hak Din İslam’a ve Müslümanlara karşı ciddi bir mücadele veriyor. Bizlerde buna mukabil Ebu Cehilin Torunlarına karşı mücadeleye devam edeceğiz inşallah!

Bizler yine biliyoruz ki Devletlerin Dini olmaz.

Bugün % 98’i Müslüman dediğimiz ülkemizde binlerce insan “Hepimiz Ermeniyiz” diye sokaklara dökülebiliyor. Yine birçok insan LGBT gibi sapkın grupların etkinliklerinde yer alabiliyorlar.

Bu yüzden İslâm Coğrafyasında yaşayan kardeşlerimize sahip çıkmalıyız. Bugün bizleri Azerbaycan-Ermenistan savaşında taraf kılan bu Kardeşlik Hukukudur.

Ancak sözde İslam Devleti görünümünde olan başta Amerika’nın kuklası haline gelen Suudi Arabistan olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn gibi ülkeler bizlere Cahiliye Devrinde ki Ebu Cehil çizgisinde giden Arap Topluluklarını hatırlatmaktadır.

Bu yüzden kimse Arap Acem diye ayrımcılık yapmasın. Filistin Davasına sahip çıkan Katar’da Arap Milliyetindendir yine Filistin’de ki zulme seyirci kalan Suudilerde Arap Milliyetindendir. Amerikan Devlet Başkanını havalimanında karşılayıp elinde kılıç ile halay çeken bir sözde devlet adamından İslam Coğrafyasına ne hayır gelebilir ki!

Yanı başında Siyonist İsrail’in Filistinli Kardeşlerimize yaptığı zulmü görmezden gelen bu ülkelerin Rabbim zaten belâlarını vermiş! Anlayana bundan daha ağır bir ceza ve belâ olamaz. Bizler karınca misali safımızı belli etmekten çekinmiyoruz.

“Müslüman Müslüman’ın ancak kardeşidir.” Kardeşine ihanet içerisinde olan aciz ülkelerden bahsediyoruz. Elhamdülillah bizler inanıyoruz ki Hak Din İslam yeryüzüne mutlak surette hakim olacaktır.

İşte o gün hesap günüdür.

Hesap günü Müslüman kardeşlerine zulüm yapanların Hak Teala karşısında mahkeme günüdür.

Selâm ve dua ile…

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir