Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Çarşamba, Mayıs 8, 2024

Milli Öğretim Bakanlığı (!)

Milli Öğretim Bakanlığı bu başlığı okuyanlar belki de alışkanlık ve öğrenilmiş çaresizlik psikolojisi ile “Milli Eğitim Bakanlığı” şeklinde okuyacaklardır. Hayır, efendim, ifade doğru ve özenle seçilmiştir. Belki de ilk defa okuyorsunuz bu ifadeyi sizi temin ederim ki benim de yirmi yıllık meslek hayatımda bu ifade hiç aklıma gelmemişti.
Şahsen ben okullarda eğitim verildiğine özellikle de bu toplumun inanç ve tutumları dikkate alınarak eğitim verildiğine hiçbir zaman şahit olmadım. Sabık ismi “Maarif Nezâreti” olan bir toplumun zihin ve gönül inşasının merkez üssü olan bu kurum 1920 yılında şimdi hepimizce malum “MEB” bildiğimiz Milli Eğitim Bakanlığı olarak ismi değiştirilen bakanlıktır.
Bu bakanlığın ve birçok bakanlığın sıfatı olarak neden “Milli” kavramı kullanılır buradan başlayalım… Milli kavramı etimolojik olarak laikliğe aykırı bir kavramdır. Millî kavramı bilindiği anlamda bir ırka ait olma durumu değildir. Millî kavramı Fransız İhtilal’inden sonra ulus anlamı ile anlam kayması yaşayan bir kavramdır. Millî kavramı ne vizyon ne de misyon olarak bugün doğru kullanılan bir kavram değildir.
Milli olan tüm kurumsal örgütlerin hepsi “Uluslararası” hukuk ve yapılanmalar tarafından şekillenir. Millî Eğitim demek Türkiye’de yaşayan insanların ihtiyaç ve önceliklerine göre çalışan bir bakanlık olmadığı inkar edilemeyecek kadar sosyal bir gerçektir.
Küresel anlamda baktığımızda “Milli” kavramının bize ilk çağrıştırdığı kavram “National” kelimesidir. Aslında bu kavram toplumların zenginliklerini sömürmek, toplumları zenginliklerine yabancılaştırmak ve ötekileştirmek için kullanılan bir kavramdır. Şimdi bir yapılanmanın ismine bakalım… National Endowment for Democracy… Başında “Milli, ulusal” anlamına gelen “National” var fakat vizyon ve misyon olarak kendilerini “International” tanımlıyorlar ve çalışıyorlar. Bir ulusal yani bir ulusa ait olan yapılanma nasıl olurda dünyanın yarısına yakınında örgütlenmek ister? Kısacası “Milli” kavramı bir kamufledir. Bu boyutu detaylandırmak müstakil bir yazıyı gerektirir.
Milli Eğitim yazılan ama 1920 yılından bugüne kadar bu toplumun inançlarının, örflerinin kod ve motifleri ile öğrencilere kazandırılmaya çalışılanların planlanıp programlanmadığı bir bakanlık olduğu konusunda hem fikir olduğumuz kanaatini taşımaktayım.
Milli öğretim bunun kimseye bir zararı yok zaten öğrenme milli değil beynelmileldir. Fizik ya da matematik nasıl milli olacak? Türklere ait matematik ya da İngilizlere ait matematik… Öğretimin milli olmayacağının açıklığı kadar; eğitimin de beynelmilel olması mümkün değildir.
Öğretim, oksijene benzer hangi millete ait olursanız olun dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın herkese ayrı oksijen alımı yoktur… Eğitim ise genel de kan; özel de ise parmak izine benzer… Eğitim derinlik kazandıkça erdem boyutuna yaklaştıkça daha çok kişileşir…
Küresel olarak yaşanılan pandemi süreci aslında küresel bir sorunu da beraberinde getirdi. Öğretim uzaktan olabilir pekâlâ uzaktan eğitim nasıl olacak? Eğitim bir bilgi donanımını içerse de; eğitim için bilgi donanımı devede kulak kadardır.
Dünya eğitime yaklaşması gerekirken; dünya ibadet hanelere yaklaşması gerekirken ilginç bir şekilde eğitimden ve ibadethanelerden kasıtlı olarak uzaklaştırılıyoruz… Aslında eğitim almış kişiler pandemi sürecine hem zihinsel hem de ruhsal lojistik destek sağlamaktadırlar.
İnsanlar küresel anlamda sanıldığı gibi pandemiye karşı bir karantina altına alınmadı. Sınav için yani öğretim ve akademik başarı için saatlerce sınıflara gelmesi elzem olan öğrencileri eğitimden mahrum etmek ne kadar pedagojiktir?
Beden sağlımızı tehdit eden bir virüs mü daha tehlikelidir yoksa insanların eğitimden uzak kalmaları mı? Eğitim olmadığında aslında hem şeytan için hem de post modern dünya için kişiler daha kolay lokma haline geldiğini umarım çok geç olmadan anlar ve önlem alırız.
Öğretim için çalışan MEB acaba milyonlarca gencin kendi inanç ve örflerine göre eğitilmesi için bir çaba içinde mi? Bu çabayı bugün değil daha önce de görmedik diyorsunuz… Haklısınız
Biz bu milletin çocuklarını ve gençlerini neye göre eğitiyoruz? Yok, MEB’in böyle bir işlevi yoksa ya da öncelikli değilse neden tüm kurumsal kimliğini MEB “…. – …. Eğitim ve Öğretim Yılı” olarak ifade eder? Teklifim MEB kurumsal kimliğini “…. – …. Öğretim Yılı” olarak değiştirişin! Kurumsal vizyon için ise mevcut misyonla uygun olacak şekilde “Küresel Öğretim Servisi” KÖS olarak güncellesin! Hiç olmazsa bu toplumda ne zaman bizim çocuklarımız inancımıza ve örflerimize uygun eğitim görecekler diye “Kös kös “ bakıp durmasın!
Yok, biz bu toplumun çocuklarını elbette eğitiyoruz diyorsanız zaman şu soruyu soralım “Bu toplumun çocuklarını okullarda neye göre; kime göre eğitiyorsunuz?” bu sorunun cevabı sizde varsa bu toplum ile paylaşabilir misiniz?
Giyim ve kuşamları, okul kıyafetleri hangi inanç ve kültüre ait? Okullarda çocuklara ve gençlere tavsiye edilen eğlence kültürü kime ait? Öğrenci bir Fransız öğretmen ile Müslüman Türkiyeli bir öğretmenin farkını sadece konuştukları dilden mi anlayabilecek?
Yok yok MEB’in hakkını yemeyelim eğittiniz hem de inancına ve örfüne yabancılaşsın diye… Makyajı okulda öğrendi, onlar zaten arkadaşlardı ama okulda flört etmenin zevkini fark ettirdiniz… Onlara inancının rol modellerini değil ideolojinizin kahramanlarını atalarıymış gibi zihinlere ve gönüllere zerk ettiniz…
Müslüman bir toplumun bakanlığı neden bir başka Müslüman toplumun eğitim bakanlığı ile değil de Avrupa’nın okulları ile hemhal edilir… Lütfen siz şimdi pandemi sürecinde olacağı gibi öğretim işine bakın eğitim bizim cennetimiz ile ilgili olduğu için bizi eğitecek hem sağlam kaynaklarımız var iki de bir yetersiz kaldığı için güncelleme ihtiyaç hissetmediğimiz…
Bizim sadece dünyayı kazandıracak değil; ahirette ebedi bir hayatı kazandıracak rol modellerimiz de var… Kısacası bizim inancımız ve örfümüzü küçük gören ve aşağılayan bir eğitimden geçmek istemiyoruz…
Bakın cidden öğrenmek istiyoruz ve bize eğlendirerek ve zihnimizi yormadan öğretebilecekseniz bu işin ihalesini size verebiliriz…
İstikamet ve afiyet üzere kalın…

yazar@ercanharmanci.com

Daha Fazla

2 Comments

  • Yasemin Semiz
    Yasemin Semiz

    Milli öğretim bakanlığı yazınız gerçekten eğitimi ve öğretimi tam anlamıyla ifade etmişsiniz . Bizim geçmişimizde bize yetecek o kadar kaynak varken bakanlığımızın dışa meyilli öğretileri halen değişmemiş olması içler acısı. Ne diyelim bir gün mutlaka değişeceğini umuyoruz.

    Cevapla
  • merved.
    merved.

    Bize ait olandan uzaklaştırıldık.Bir an önce uyanmamız ve özümüze dönebilmemiz şart. Yavaştan bu gerçekleşiyor da zaten;2023 eğitim vizyonu..Hakikatleri,tesbitlerinizi bizden esirgemeyin hocam.Kaleminize sağlık..

    Cevapla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir