Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Çarşamba, Nisan 24, 2024

Hadislere Göre Kadınlar Zararlı Varlıklar Mıdır?

Üsame b. Zeyd’den rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Benden sonra erkeklere kadından daha zararlı bir fitne bırakmadım”. (Buhârî Nikâh 17; Müslim Zikir 97, 98. Ayrıca bk. Tirmizî Edeb 31; İbn Mâce Fiten 31)

Soru 1: Kadın, varlık olarak nasıl zararlı olabilir?

Bu hadisin, ilk bakışta bütün kadınları fitne ve fesada yol açan uğursuz yaratıklar kabul ettiği sanılabilir. Hayır, Efendimiz böyle bir şey söylememiştir. Bu hadisi iki türlü anlayabiliriz:

a. Bu hadiste bazı problemli kadınlara işaret edilmekte, huysuzlukları sebebiyle onların erkekleri zor durumda bırakacakları belirtilmektedir. Şu âyet-i kerîme konumuza ışık tutmaktadır:

“Ey imân edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, hoşgörür ve bağışlarsanız, bilin ki Allah da çok bağışlayan çok esirgeyendir.” (Tegâbün, 14)

Malını ve canını Allah yoluna adayan bazı mü’minleri, eşleri ve çocukları daha çok duygularına hitap etmek suretiyle bu davranıştan vazgeçirebilirler.“Sen ölürsen biz ne yaparız; savaşa gitme.” diyebilirler. “Paranı boş yere harcama, çoluğunu çocuğunu düşün.” diyerek, erkeğin hayır yapmasına engel olabilirler. Sahip olduklarından daha fazlasını istemek suretiyle, kocalarını gayr-i meşrû kazanmaya sevkedip günaha itebilirler.

b. Diğer taraftan, bu hadisin çevirisinde göz önünde bulundurulması gereken önemli bir nokta bulunmaktadır. “Fitne” kelimesinin Türkçede kullanıldığı anlamın, hadiste kullanılan anlamdan çok farklı olmasıdır. Bu sebeple, Arapçadaki anlamı, özellikle de hadisin söylendiği dönemdeki anlamı dikkate alınmadan “fitne” kelimesi Türkçeye, olduğu gibi “fitne” olarak çevrildiği zaman, kanaatimizce önemli bir anlam kayması ile karşı karşıya kalınacaktır. “Fitne” kelimesi, Arapça’da “imtihan” anlamına gelmektedir. Nitekim, Enfal, 28’de de bu anlamda kullanılmıştır: “Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir.” Bu durumda hadiste vurgu, kadınların erkekler için cezp edici ve başka yönleri itibariyle “imtihan” oluşlarınadır.

Soru 2: Kadın erkekler için imtihan vesilesi oluyor da, erkekler kadınlar için imtihan vesilesi olmuyor mu?

Oluyor elbette. Hadiste söz konusu olan bir realiteye, vakıaya vurgu yapmaktır. Realite erkekleri kadının cazibesi karşısında uyarmayı gerekli kılmaktadır. Evet, bu vurgu kadın psikolojine de uygundur. Kadın, süsü sever; güzelliğini ortaya koyar. Kadın etkileyicidir, cezp edecidir, çekim merkezidir. Bu bir vakıadır. İstisnalar kaideyi bozmaz. Kur’an da kadının erkeklere süslü gösterildiğini vurgulamaktadır: “Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır.” (Al-i İmran, 14) Şimdi buna bakıp “neden kadınlara erkekler süslü gösterilmedi” diye sorulabilir mi? Sorulsa bile cevabı kadınların cazibelik yönündeki baskın yapılarındadır. Aynı şekilde Allah “Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar.” (Nur, 31) buyurmaktadır. “Erkeklerin de vurmamasına dair ayet niye yok!” denilebilir mi? Erkeklerin dört kadınla evlenme ruhsatı var. “Niye kadınların da dört erkekle evlenme ruhsatı yok!” demeye gerek var mıdır? Bütün bunlar kadın ve erkeğin bireysel fıtratı ve toplumsal psikolojiyle ilgilidir. Yukarıdaki sorunun arkaplanında kadın ve erkeği eşit görme anlayışının yattığı da sezilmektedir. Oysa buna gerek yoktur. Batı, eşitlik anlayışıyla kadını her kılığa sokup fıtratını tahrip etmiştir. Buna bakıp kadın ve erkek psikolojisini görmezden gelmek mümkün müdür?

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir