Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cuma, Mart 29, 2024

Bir tek bizde var

Dünya Sağlık Örgütü Genel Sekreteri Ghebreyesus, rakamları verdi: Dünya, Koronavirüs salgınında ilk 100 bin vakaya 67 günde ulaştı. İkinci 100 binlik vakayı yakalamak 11 gün sürdü. Üçüncü 100 binlik vaka ise, sadece

4 gün içinde ortaya çıktı.

Virüs, hızla yayılıyor…

ABD Başkanı Trump, “Virüsle ilgili rakamlar, kesinlikle daha kötü olacak” değerlendirmesini yapıyor.

Kanada Başbakanı, kelimenin tam anlamı ile isyan halinde. Kurallara uymayanlara “Yeter artık” diye sesleniyor:

-Evinize gidin, evinizde kalın.

Ünlü Tv sunucuları, hafta sonu sokaklara dökülenleri ekrandan teşhir edip, ağır ifadelerle yükleniyor:

-Şunlara bakın. Bunların hepsi cahil. Kendi hayatlarını ve başkalarının hayatlarını tehlikeye atıyorlar. Moron bunlar.

Avrupa’daki ülkelerden hiç bahsetmeyeceğim. Çünkü çoğu çökmüş durumda…

Hastaneler tıklım tıklım dolu. Böyle bir dönemde en fazla ihtiyaç duyulan solunum cihazları yetersiz. Hastaların çoğu ölüme terk edilmiş durumda. Sağlık personeli perişan. Doktorlar alabildiğine bitkin.

İçine düştükleri durum vahim!

Buna karşılık kimse çıkıp devleti suçlamıyor. Bir Allah’ın kulu algı peşinde koşmuyor. Sağlık Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na hakaret edenler çıkmıyor. Papazlar, din görevlileri ve kiliseler tartışma konusu yapılmıyor. Kimse yaşadığı ve ekmeğini yediği ülkeyi yerden yere vurmuyor.

Muhalefet de açık aramak yerine, yürütülen mücadelede elini taşın altına koyuyor.

Bu durum, sadece bize özgü bir hastalık! Türkiye, sadece virüsle savaşmıyor. Bir taraftan da bu hasta kafalar ve bozguncularla mücadele etmek zorunda kalıyor.

İşimiz zor vesselam…

***
Biz öyle bir ülkede yaşıyoruz ki…

Bu ülke, yurt dışındaki 10 vatandaşını getirmek için bile uçak kaldırıyor. İhtiyaç duyan ülkelere maske ve sağlık malzemeleri gönderiyor. Yetmiyor, maske üretimini artırıp, kendi solunum cihazını üretiyor. 65 yaş üstü vatandaşlarının çarşı-pazar alışverişlerini yapıyor. İhtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını kapısına kadar götürüyor.

Kit gerekirse kit satın alıyor; ayrıca kendi üretimini hızlandırıyor. Çin’den ilaç getiriyor. Japon patentli Favipiravir haplarını virüs tedavisinde kullanıp, sonuç almaya çalışıyor.

Çırpınıyor kısaca…

Üstelik, ülkeyi yönetenler kendi vatandaşlarını da azarlamıyor. Sadece nazik bir dille onları uyarıyor.

Vurguncunun, bozguncunun üzerine gidiyor. Sadece İstanbul’da kaçak üretilen 25 bin maskeye el koyuyor.

Mobilizasyonu kısıtlamak, sosyal izolasyonu gerçekleştirmek ve salgının en asgari hasarla atlatılması için gereken tedbirleri alıyor. Hastalığı kontrol altında ve mücadele edilebilir seviyede tutmak için ne gerekiyorsa yapıyor.

Daha ne olsun?

Yetmiyor, bu mücadeleyi baltalamak isteyenlerin tepesine de biniyor. Sosyal medyayı denetim altında tutmaya çalışıyor. Bozgunculara ve ülke düşmanlarına operasyonlar düzenliyor.

İyi de gidiyor…

Çevremize şöyle bir bakın. Biz, bütün engelleme çabalarına ve her türlü saldırıya rağmen pek çok ülkeden iyiyiz. Herkes ne yapacağını biliyor. Panik yok ve herkes görevinin başında.

Avrupa’nın durumuna düşmedik ve düşmeyeceğiz inşallah.

Emin Pazarcı/Akşam

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir