Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Salı, Nisan 23, 2024

Hadi biraz da FETÖ’ye vur Tuncay!

Bir zamanların ünlü ANAP’lısı Tuncay Özkan CHP’li olmuş da, CHP adına racon kesiyor: “Zinhar CNN Türk’e çıkılmayacak. Bu emre uymayanların CHP’yle ilişkisi kesilir.”

Bu Tuncay, vaktiyle, Turgut Yılmaz’ın ofisine yanlayıp işkenceci polislerle muhabbet koyultmuyor muydu?

Binbir emekle kurulmuş televizyonunu Fetullahçılara satmamış mıydı?

Sonra Fetullahçıların gadrine uğrayıp beş küsur yıl “tutuklu” kalmamış mıydı?

Salıverildiğinde derin bir suskunluğa bürünmemiş miydi?

İşbu Tuncay, şimdi kalkmış, Fetullahçılardan esirgediği “öfke”sini, ülkenin yasal televizyon kanalına boca ediyor: “Zinhar CNN Türk’e çıkılmayacak…”

Burada asıl tartışmamız gereken konu şu galiba:

Kemal Kılıçdaroğlu nereden buluyor bu isimleri?

Deve dişi gibi “partilileri” partiden ihraç ettirip, neden bu isimlerle çalışıyor?

Sadece Tuncay mı?

Sürü sepet isim sıralayabilirim:

Mesela Eren Erdem

Nereden çıkmıştı bu isim?

Partiyle bağı neydi? CHP’ye katkısı neydi? Davayla (bir davaları varsa şayet) alakası neydi? “Eren Erdem CHP’lidir” diyebileceğimiz bir beyanı, bir açıklaması, kendisini “partili” kılacak bir davranışı var mıydı?

Hayır… Ama genel başkan istemiş, en prestijli sıradan milletvekili adayı gösterilmişti.

Peki, Mehmet Bekaroğlu nereden çıkmıştı?

Bir zamanlar Mustafa Kemal’e küfreden Bekaroğlu niçin “özenle” seçilip CHP milletvekilliğiyle taltif edilmişti?

Enis Berberoğlu nereden çıkmıştı?

Sezgin Tanrıkulu neyin nesiydi?

İlki “gazeteci” kimliğiyle biliniyordu ve “özellikle” siyasi mecralardan uzak duruyordu.

İkincisi “PKK’lıların avukatı” olarak nam yapmıştı.

İkisi de “karşıt” pozisyondaydı.

Peki, niçin “seçilmişlerdi?”

Berberoğlu’nun MİT TIR’ları provokasyonunda üstlendiği ulak rolü, Tanrıkulu’nun da Wikileaks belgelerinde zikredilen özel faaliyetleri mi ödüllendirilmişti?

Üstelik ikincisi (yani PKK avukatı Sezgin Tanrıkulu) CHP’li olmadığı gibi, “Türkiye yanlısı” bir siyasetçi de değildi… Ne demek istediğimi merak edenler ünlü Wikileaks belgelerine bakabilirler. Tanrıkulu’nun ne yanlısı olduğunu “belgeleriyle” görebilirler.

Murat Hazinedar da nereden çıkmıştı?

Fatih Gürsul da nereden çıkmıştı?

Kemal Bey nereden bulup buluşturuyordu bu isimleri?

İkisi de FETÖ’cü kimlikleriyle biliniyordu.

Peki, binlerce kilometre uzaktan “Ben FETÖ’cüyüm” diye bağıran Aykan Erdemir de nereden çıkmıştı? Hangi başarısı gözetilerek milletvekili seçilmişti?

Hadi milletvekili seçildi…

Şimdi neredeydi?

Neden ülkesinde değildi? Neden konuk öğretim görevlisi olarak bulunduğu Amerika’da sadece FETÖ’cülerle düşüp kalkıyordu? Neden ikide bir ülkesini kötüleyen açıklamalar yapıyordu? Neden FETÖ’cülerle birlikte “lobi çalışmaları” yürütüyordu?

Hem PKK sever, hem DHKP-C sever, hem de gizli HDP’li Canan Kaftancıoğlu da nereden çıkmıştı?

Ezandan duyduğu tiksintiyi gizlemeyen Sera Kadıgil de nereden çıkmıştı?

Bir zamanlar IMF adına Hazine’yi kontrol eden Faik Öztrak da nereden çıkmıştı? Hangi “başarılı” icraatlara imza atmıştı da genel başkan yardımcılığı ve parti sözcülüğüyle “onurlandırılmıştı?”

Kimdi bunlar?

Kemal Bey neden “özellikle” bu isimlerle çalışmayı tercih ediyordu?

Ben, “Kemal Bey siyasi ayak tartışmasını neden başlattı?” diye sorayım, gerisini siz getirin.

Bu isimlerle çalışmak zorundadır.

Sufle bu yöndedir.

Ahmet Kekeç/Akşam

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir