Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cuma, Nisan 19, 2024

Eyy siyasetçi Naziler ve Nazi gazeteciler, başınız göğe eriyor mu?!

Anlatırken hâlâ gözlerim dolduğu, yaşadığım ve kaleme aldığım o olayı hatırlatarak başlamak istiyorum.

Suriyeli ailelerin yaşadığı bir mahalleyi ziyaret ediyoruz. O gün kapısına geldiğimiz son evdi. Ev dediğime bakmayın. Gecekondu dahi denemeyecek derme çatma bir şey.

Kapıyı Abdurrahman’ın annesi açtı. Selam verip, hâl hatır sorduk. Kadın çok mahcup bir halde; “Kocam felçli, çalışamıyor. Abdurrahman bize bakıyor…” dedi. (Abdurrahman 13-14 yaşlarında bir çocuk.)

Anne, baba (yarı felçli bir halde yerde yatıyor), Abdurrahman ve 8-9 yaşlarındaki kız kardeşi.

Elimizde ne varsa; kumanya, kullanılmış giysi ve eşya.. vs, verdik. Tam kapıdan çıkarken kadın çok mahcup bir halde; “Bir dakika, size bir şey söyleyeceğim…” dedi.

Yere bakarak konuşuyordu; “Yardımlarınız için teşekkürler. Allah razı olsun. Sizden bir ricam var. Abdurrahman 600 TL aylık maaş alıyor. Evin kirası 300 TL. Bu ay 100 TL eksiğimiz var. Kirayı ödeyemedik. Ev sahibi evden çıkaracak diye korkuyorum. 100 TL verebilir misiniz?…”

Elimi cebime attım.., Ne bende ne de yanımdaki arkadaşta 100 kuruş var! Ziyaret ettiğimiz son evdi. Cepte ne varsa vermişiz. Çok mahcup oldum.

Bunun üzerine; “Yanımızda para yok ama sen merak etme kardeşim, ben yarın geleceğim…” deyip arkama bakmadan uzaklaştım oradan…

Ertesi gün hasbelkader bir arkadaşla buluştum. Kendisi yardımsever bir işadamı. Yaşadığım hadiseyi anlattım. O da çok etkilendi. Ve o Suriyeli aile için bana 4000 TL verdi… (Allah razı olsun ondan.)

Bir sonraki gün Abdurrahman’ın evine gittik. Kapıyı yine anne açtı.

Beni görür görmez; “Geleceğini biliyordum, Rabbime hamdolsun, geleceğini biliyordum!” dedi. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Bir şey diyemedim ve hemen cebimdeki 4000 TL’yi çıkarıp uzattım; “Al bu senin. Burada 1 yıllık kiran, 3600 lira var. 400 lira da harçlık yaparsın. Bir yardımsever sana iletmemi istedi” dedim.

Kadın ağlamaya başladı. Şöyle dedi titreyen sesiyle; “Bu para çok fazla. Ben bunu alırsam yanlış anlaşılabilir. Bu parayı bana vermeyin, Abdurrahman’a söyleyeyim ev sahibine haber versin, siz ev sahibinle buluşun bizzat siz verin 1 yıllık kirayı.”

“Ya Rabbi, nasıl bir insan bu?!” diye düşündüm. Ağlamamak için kendimi zor tutum. Dedim ki; “Bak kardeşim, sen bu parayı al, ister 1 yıllık kiranı öde, ister başka bir ihtiyacına harca.., eşin hasta, evin reisi sensin” deyip hızlıca parayı eline sıkıştırdım. Allah’a emanet ol, deyip arkamı dönüp hızlıca uzaklaştım. Arkamdan dua ediyordu yüksek sesle; “Yaptığınız bu iyilikler bu dünyada ve ahirette size ulaşsın” diyordu…

Suriyeli, “9 aylık hamile bir kadının” tecavüz edilip yanındaki “10 aylık bebeğiyle” birlikte öldürüldüğünü duyduğumda kahrolmuştum. (Aklıma Abdurrahman, hasta babası, kız kardeşi ve annesi gelmişti.)

Önceki gün Vail adında 9 yaşındaki Suriyeli bir çocuk canına kıydı. Mezarlığın kapısına kendisini asarak intihar ettiği iddia ediliyor. Suriyeli Vail’in elinde iple ölüme yürüdüğü kamera görüntüleri ortaya çıktı. Soruşturma sürüyor…

İnsansan için sızlar, kan ağlarsın, utanırsın, mahcup olursun, perişan hissedersin kendini…

Peki eyy siyasetçi Naziler.., Ve eyy Babıali Nazileri!..

Sizler mutlu musunuz?.. Başınız göğe eriyor mu?…

Hikmet Genç/Akşam

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir