Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Çarşamba, Nisan 24, 2024

Medeniyet ve Çevre Düşmanlığı

Size son günlerde alevlendirilen algı operasyonlarından bahsedeceğim. Kaz Dağları, Salda Gölü ve orman yangınları konularına girip, gerçekleri ortaya koymaya çalışacağım…

Çok eski bir hikâyenin devamıdır bunlar. Eskiden “ajitasyon faaliyetleri” denilirdi. Şimdi “yönlendirilen algılardan” söz ediyoruz. Hatırlarsınız, uzun yıllar önce Bergama’da Eurogold isimli bir firma ruhsat alıp, altın madeni işletmek için adım atmıştı. Yer yerinden oynadı. Köylülerden Asteriks, Hopdediks tiplemeleri üretildi. Medyanın vazgeçilmezleri arasına konuldu. Her gün yeni bir protesto gösterisi hazırlandı.

Sonra kaçırdık o firmayı. İşletmeyi FETÖ’cü Akın İpek devraldı. Protestolar da bıçak gibi kesildi. Bu defa işletilen altın madenine güzellemeler yapıldı. Gazeteler, işletmenin ne kadar çevre dostu olduğuna dair haberlerle doldu.

İşte “algı operasyonu” budur!

Geçen yıl altın ithalatına 8,5 milyar dolar ödedik biz. Ülkemizde var, ama çıkarmamamız için elden gelen yapılıyor. Büyük bir pazar olarak kalmamız için ne gerekiyorsa o sergileniyor.

Şimdi de Kaz Dağları üzerinden bir operasyon yürütülüyor. Oysa Kaz Dağları’nda değil o bölge. 40 kilometre ileride Kirazlı Balaban bölgesinde. İlgisi yok Kaz Dağları ile. Ama olsun, önemli olan bir algı doğurup, onu yürütmek.

İddialara bakılırsa yüz binlerce ağaç kesilmiş. Oysa kesilen ağaç sayısı 13 bin. Yerine de 14 bin fidan dikildi. Üstelik ağaçlandırma çalışmaları devam ediyor.

Şimdi sıkı durun…

Bu konuda en çok ortalığı ayağa kaldıran CHP değil mi? Ama CHP’li işadamları Çanakkale’nin 8 bölgesinde maden arıyorlar. 11 farklı bölgede kömür çıkarıyor, 40’ın üzerinde mermer ocağı işletiyorlar. Oralarda da pek çok ağaç kesildi. Ayrıca, o kesilen ağaçların yerine yenileri dikilmedi.

Kim sesini çıkarttı? Çevre duyarlılığını ortaya koyan bir Allah’ın kulu çıktı mı? Şimdi ise sırf iktidarı suçlamak için henüz Ak Parti kurulmamışken 12 Mart 2001’de ruhsat verilen bir işletme üzerinden ortalığı ayağa kaldırmaya çalışıyorlar.

Binlerce insanın ekmek yiyeceği bir işi sekteye uğratmak için çırpınıyorlar.

***

Aynı durum Salda Gölü için de geçerli…

Salda Gölü bir mezbelelikti. Çevresi düzensiz yapılarla doluydu. Otomobiller gölün kıyısına kadar giriyor, çöplerini bırakıp gidiyordu. Gölün çevresinde içki şişeleri, poşetler ve piknikçi artıkları çöp dağları oluşturmuştu.

Gölü kurtarmak için burası Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi. Düzensiz yapılar ortadan kalktı. Çöpler temizlendi. Kıyı şeridi koruma altına alındı. Sonra bir daha eski haline dönmemesi için millet bahçesi haline getirilmesi kararlaştırıldı.

Sen misin bunu yapan?..

Koca milletvekilleri utanmadan çekimler yapıp, altına “Burası koruma alanı olmaktan çıkarılıyor” diye algı oluşturmaya çalıştı. Yalanlar, iftiralar birbirini izledi. Oysa atılan bütün adımlar Gölü kurtarmaya yönelikti.

Lafı evirip çevirmeden söyleyeyim. Bu yapılanlar aslında çevre ve medeniyet düşmanlığıdır. Kılıf ve maskesi de çevreciliktir. Gerçekten samimi olsalar, bugün ormanlarımızı yakıp, bunu da ilan eden PKK’ya iki laf ederlerdi!

Emin Pazarcı/Akşam

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir