“Öyle olacak, böyle olacak, ortalık fena karışacak”derken bitti. S 400’ler Ankara’ya indi. ABD de NATO da sineye çekmek zorunda kaldı. Kaybımız ise F 35’ler. Onu da bekliyorduk, çok ümitli değildik zaten.
Daha önce de yazmıştım, “Aldığımız elimizde kâr kalacak” diye. Koparılan fırtına sonrası S 400’ler de bizim kârımız oldu. Zaman içinde daha fazla kazanımlarımız da olacak elbet. S 400’lerin konuşlanması, sadece savunmamızı güçlendirmeyecek. Savunma maliyetimizi de düşürecek.
F 35’lere gelince…
Hem alternatifsiz, hem de S 400’ler kadar elzem değiller. Üstelik karşımızda daha önce Patriotvermeyip, sıkışınca da “Neden bizden almıyorsunuz?” diye koşuşturan bir Amerika var. Yarın da şartlar değişebilir, çok farklı formüller ortaya çıkabilir.
Şimdilik operasyonun ilk ayağının başarıyla sonuçlandığını söyleyebiliriz.
***
Önce esip gürlediler… Sonra düşünüp taşındılar!..
Beyaz Saray da Pentagon da benzer açıklamalar yaptı. Türkiye’nin öneminin altı çizildi. “Stratejik ortaklık” vurguları yapıldı. “Biz Ankara’ya çok önem veriyoruz” türünden ifadeler kullanıldı.
Pentagon “Türkiye ile ilişkilerimiz çok katmanlı ve F 35 ortaklığının ötesine uzanıyor” dedi. NATO Genel Sekreteri de “Türkiye, bizim için S 400’lerden çok daha fazladır” ifadesini kullandı.
Biz bunu biliyorduk zaten.
İçimizde Türkiye’nin Batı için öneminin ve değerinin farkında olmayan bazı çevreler vardı. Onlar da öğrenmiş oldu.
NATO ile ilişkileri ele aldığımızda…
Hiçbir sıkıntı yok. En tepe noktada Genel Sekreter “Hepimiz birbirimize bağımlıyız” dedi. Türkiye’nin NATO’dan çıkarılmasını dillendiren tek bir müttefikin bulunmadığını söyledi.
Çünkü, 1964 şartları yok karşılarında. O dönemde ABD Başkanı Johnson, İnönü’ye mektup yazıp “Sizi NATO’dan çıkarırız” diye tehdit edebiliyordu. Ama bugün Trump “Siz de haklısınız” demek zorunda kalıyor.
***
Tekrar F 35’lere dönersek…
Pentagon, Türkiye’nin projeden çıkarılacağını açıkladı. Ancak, o projede 12 ortak üye var. Oturup, hep birlikte karar vermeleri gerekli. Ayrıca, kendi açıklamalarında belirttikleri gibi Türkiye’nin projeden çıkarılması 500-600 milyon dolarlık kayba yol açacak. Çünkü, F 35’lerin 937 parçasını biz üretiyoruz.
Tartışılacak bunlar.
Diyelim ki ABD bastırdı ve Türkiye proje dışı kaldı. Biz ne yapacağız?
Önümüzde başta Rusya olmak üzere o kadar çok alternatif var ki! Türkiye sıkıntı çekmez; öyle ya da böyle bu ihtiyacını karşılar. Üstelik kendi Milli Muharip Uçak Projemiz var bizim. 2023’te uçurmayı, 2026’da da seri üretime geçmeyi planlıyoruz.
Yaşadığımız gelişmeler, kendi projemize daha fazla ağırlık vermemizi sağlar. Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Ürettiğimiz İHA ve SİHA’larda olduğu gibi kötü komşu ve müttefikin bize getirileri de olabilir!
Demem o ki…
Ciddi bir kaybımız yok bizim. Tersine kazanımlarımız var. İlaveten “Dünya beşten büyüktür”derken yaptığımız öncülük gibi, S 400 alımında da küresel anlamda büyük yankıları olacak bir ilke imza attık. Zamanla görülecek bunun etkileri.
Anadolu toprakları, milli mücadelede olduğu gibi, yine dünyaya güçlü sinyaller veriyor!
Emin Pazarcı/Akşam
