Burada söz eden her müminin amacı faydalı olmaktır.
Çünkü “insanların hayırlısı, insanlara faydalı olandır” der O Güzel Nebi (sav)
Bu bakımdan, paylaşımların hem içeriğine hem diline dikkat etmek durumundayız.
Ham bilgiyi, olgunlaşmamış bilgiyi paylaşmamalıyız.
Millete faydalı olmak şöyle dursun, milletin moralini bozacak bilgiyi ise hiç paylaşmamalıyız.
Ve paylaşımlarımızda dilimize mutlaka dikkat etmeliyiz.
Dilimizi aklımıza geldiği gibi kullanmamalıyız.
Her kelime her kelimenin yanında kullanılmaz.
Mesela:
Dua ederiz de duş etmeyiz, duş alırız, ama banyo etmeyiz ama banyo yaparız.
Dua ederiz ama namaz etmeyiz, namaz kılarız.
Namaz tutmayız ama oruç tutarız.
Zekat, sadaka veririz ama dua vermeyiz; oysa bir başkasına yaptığımız dua da vermedir.
Ama kimse kimseden bana dua ver diyerek dua istemez.
Yemek yeriz ama, kendisi de yemek olan çorbayı içeriz.
Çorba yedim dersek dilimize zulmetmiş oluruz.
Efendim ne olacak yani ha öyle demişiz, ha böyle demişiz, sonunda ikisi de mideye gitmiyor mu?
İşte o zaman dil birliği bozulur.
Dil birliği bozulmuşsa gönül birliği de bozulur; çünkü gönlün bir diğer adı da dildir.
Bütün bunlardan sonra mı?
İki tane hadise, dua ile ilgili ayetlere rağmen hacısı, hocası, dervişi, inşallah kelimesini hala istediği gibi kullanmakta ısrar ediyorsa; bunların ya dilimize, ya dinimize kasıtları vardır ya da gerçekten cahildirler.
Seyit Mehmet Şen
Kelimelerin Önemi
