Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cuma, Nisan 19, 2024

İmamoğlu’nun Sıkıntısı

Bu millet Cihan Devletinin tebasıdır.
Her etnik kökenden insanımız vardır.
Bunun hiçbir sakıncası ve saklanacak tarafı yoktur.
Ekrem İmamoğlu’nun sıkıntısı sorulara net cevap verememesinden kaynaklanmaktadır.
Dese ki:
1.Rum değilim, Türküm, Kürdüm, Çerkezim, Arabım ila ahir…
2.Rum kökenliyim, ana dilim Rumcadır, Rumcayı bunun için iyi biliyorum; ilçe belediye başkanıyken eski Yunan başbakanını bunun için çağırdım; Makarios heykelini bunun için yaptırdım; Yunan gazetelerinin manşetine bunun için bir şey demedim, deseydim aslımı inkar etmek olurdu; onurlu bir insan aslını inkar etmez…
3.Rum kökenliyim ama Müslümanım.
İslamı yaşayıp yaşamadığım kimseyi ilgilendirmez.
4.Denizden haç çıkarma merasimine Hristiyan olduğum için değil, görevim icabı katıldım. Klisede yapılan törenlere katılışım da görevim icabıdır.
5.Demokrasi mücadelesinin 145 yıldan başladığını söylememin kimisinin sandığı gibi 145(3) ile alakası yoktur.
Sultan Aziz’in bileklerinin kesilmesiyle de alakası yoktur. Ecevit’in 1974’de iktidardan indirilmesiyle ilgilidir; 45 yıl diyecektim, ağzımdan 145 çıktı yani 145 rakamı dil sürçmesidir.
6.Feto’nun tv’sinde ekmek parası için çalıştım. Onun çetesiyle hiç alakam yoktur. Fener’in şike meselesini önüme koydukları için söyledim. Bilirsiniz ekmek parasını aldığınız yerde tam hür olamazsınız.
7.Belediye evraklarını kaybolmasınlar diye kopyaladım. Bilirsiniz Türkiyede bu tür yerler çok yakılır. Ben de yerli ve milli bir kişilik olarak evrakları korumaya almak istedim. Kötü bir niyetim olması mümkün değil…
8.Selahattin Demirtaş’ın çizgisini beğenmem Parti Başkanım Kılıçdaroğlu’nun ona muhabbetinden kaynaklanıyor. Ben de bir partili olarak başkanımdan etkilenmiş olmam doğaldır.
9.Seçimden sonra mazbatayı ısrarla istemiş olmam tamamen bir hevestir. Yapılacak bir seçimde kaybetme ihtimaline karşı, biraz olsun başkanlık koltuğuna oturmak istedim.
10.Alel acele Anıtkabire gitmiş olmam ise, mazbatayı vermezlerse, hiç olmazsa Anıtkabir defterine İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı imzasını atmak içindi ve attım.
Sonra o sayfayı kaldırmışlar ama olsun…
Bu ve benzerlerini net olarak dile getirseydi polemik olmazdı…
Seyit Mehmet Şen

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir