Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cuma, Nisan 19, 2024

Gaybi Konularda Sağlama Yapmak Mümkün Değildir

Vahiy anlayışınızı merak ederek soruyorum. Tarihselcilik ve evrenselcilik sizin için ne ifade ediyor? Sorunlara çözüm üreteyim derken önerilerinizin toplumda çokça tartışılmasını çözüm yerine sorun üretmek olarak görenler var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizin ve farklı fikirlerinizin sağlamasını yapabiliyor musunuz?

 

Kur’an ve tefsir alanındaki fikir ve önerilerimi “sorun çözeyim derken sorun üretmek” gibi görenler, böyle düşünmekte serbesttir. Çünkü ilmî mahfillerde yazılıp çizilen ve belli bir ilmî alt yapı donanımına sahip olan insanların merak edip okuduğu eserlerimden kasıtlı olarak bazı pasajların kesilip bin bir tezvirat eşliğinde ortalığa saçılması, benim suçum değil. Ben bugün tartışma konusu olan fikirlerimin hemen hiçbirini ne Kanal 24’teki Sözden Öte programında ne televizyon ekranda halkın sinir uçlarına dokunacak şekilde dile getirmiş değilim. Lakin bir sempozyum veya çalıştayda halkın bildikleriyle sınırlı çerçevede görüş beyan edecek de değilim. Bu özel ilmî ortamlarda dillendirilen görüşlerin sosyal medya mecralarında dolaşıma sokulması ve halkın genel dinî bilgi düzeyini de dikkate alarak kışkırtıcı bir propaganda yapılması, sonuçta “Sorun çözeyim derken sorun üretiyor” algısına yol açmaktadır ve söz konusu propagandayı tezgahlayan çevreler de tam olarak böyle bir algının oluşmasını amaçlıyorlar.

Savunduğum fikirleri tuluat cinsinden fikirler olarak serdetmiyorum. Yıllar boyu zihnimde dönüp dolaşıp olgunlaştıktan sonra dile getiriyorum. Bunun yanında görüşlerin sağlamasını yapma şartını da herkesten önce kendim için gerekli görüyorum. Bugüne değin savunduğum fikirlerin kâhir ekseriyetinin sağlamasını yaptım diyebilirim. Ancak Kur’an vahyinin mahiyeti gibi gaybî konularda sağlama yapmanın mümkün olmadığını söylemeliyim.

Vahiy her şeyden önce mutlak imana taalluk eden bir meseledir. Hz. Peygamber’e Allah’ın Kur’an’ı vahyettiği bilgi ve ispatla değil, iman yani itimatla ilgilidir. Kur’an’ın ilâhî bir kelam olduğuna ya iman edersiniz ya da inkâr edersiniz. Biz buna kesin iman eden kimselerdeniz; ancak vahyin Hz. Peygamber’e intikal şekli hususunda İslâmî gelenekte de mevcut olan görüş ve kanaatler üzerinde düşünüp belli bir görüşü tercih etmek gibi bir imkâna da sahibiz. Tercih ettiğimiz görüş “şâz” olabilir; isabetli olabileceği gibi isabetsiz de olabilir; fakat özellikle birçok teolojik ve felsefi problemin daha ikna edici bir şekilde çözümlenebilmesine katkıda bulunduğunu düşünmemiz söz konusu olduğunda, İslâmî gelenek içerisinde şâz kabul edilen bir görüşü de tercih edebiliriz.

 

Daha Fazla

1 Yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir