Hayatta karşılıksız hiçbir şey yok. Bir ülke düşünün yaklaşık 40 yıldır başına musallat edilmiş bir bela ile uğraşıyor. Öyle bir bela ki binlerce yiğidini ülkesini ve insanını korumak için feda etmiş, milyarlarca lirası da cabası.
Şimdi memleketin eli kalem tutan, aklı fikir üreten insanlarına düşen vazife ABD’nin ne yapmak istediğine dair kafa yormak. Usta yazar Rasim Özdenören de bu kişilerden biri ve işte onun öngörüleri:
Teröristlerin bedeli ya da ABD’nin kazancı
Yazılı ve görsel medyaya düşen haberden öğrendik.
ABD’nin Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer, ABD’nin NATO müttefiki Türkiye’nin terörle mücadele alanında yürüttüğü iş birliğine değer verdiğini vurgulayarak şunları kaydetti:
“Ziyaretim kapsamında, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın “Rewards for Justice” (Adalet için Ödül) programının PKK terör örgütüne mensup üç üst düzey ismi hedef aldığını duyurmaktan mutluluk duymaktayım. ABD Dışişleri Bakanlığı, söz konusu PKK’lıların kimlik ya da yer tespitini mümkün kılacak bilgiler karşılığında para ödülü verilmesini onaylamıştır. Buna göre, Murat Karayılan için (5 milyon dolara kadar), Cemil Bayık için (4 milyon dolara kadar) ve Duran Kalkan için (3 milyon dolara kadar) ödül verilecektir.”
Anlaşılan ABD bu işi ucuza kapamak istiyor. Üç elebaşı için yaklaşık 12 milyon dolar…
Adı geçen üç teröristin nerede olduğunu bilmiyorsa, ABD’nin bu bölge topraklarında yıllardır işi ne idi?
Kapitalist kafayla bir taşla iki kuş değil, kim bilir kaç kuş avlama sevdasında…
Başlarına ödül koyduğu teröristlerin yerini bilmemesi inandırıcı görünmüyor,
Ödülü cümle âlem duyduğuna göre teröristlerin de duymaması mümkün değil,
Eğer gerçekten onları yakalamak istiyor idiyse bu ödülü ilan etmeden çok daha kolay yakalayabilirdi,
Sıradan bir katil bile bu yöntemle kolayına yakalanmaz; bunlar profesyonel terörist, dolayısıyla her yeni durumda ne yapacakları önceden belli olmalı,
Böylece onlara kaçma fırsatı sağlanmış oldu,
Sonuçta yakalanmaları zorlaştırıldı, belki de imkânsız hale getirildi,
Ama Türkiye’ye karşı “görüyorsunuz işte, yakalanmıyorlar, ödüle rağmen izlerini bulamıyoruz” demek şansını elde etmiş oldular,
Eğer gerçekten bu kaşarlanmış teröristleri gözden çıkarmış iseler, onların yerine genç teröristleri ikame etme fırsatına zemin hazırlanmış oluyor,
Diyelim ki, yıllardır Kandil’de konuşlandıklarını Sağır Sultanın bile bildiği bu teröristleri Türkler bulup ödüle konmak istedi, onlar şu anda emin bir yerde saklandıkları (saklanıldıkları) için, Türkiye’yi de eli böğründe bırakmış olmanın keyfini ayrıca kıs kıs gülüp seyretmek de ABD için cabadan bir keyif sürme vesilesi olacak,
Daha da sayalım mı:
- Türkiye’yi ikna ettikleri için onun dostluğunu da güvenceye almış olacaklar,
- Böylece Türkiye ABD’ye duyduğu güvenç nedeniyle Fırat’ın Doğusunda başlatacağı harekâtı erteleyecek veya iptal edecek…
Bütün bunları sağlamak 12 milyon dolara ucuz sayılmaz mı?
