Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cuma, Mart 29, 2024

Şimdi ABD Düşünsün

ERDOĞAN, PUTİN, MAKRON VE MERKEL’DEN ORTAK MESAJ

SURİYE KRİZİNDE SONA DOĞRU

İstanbul’da bulunan Vahdettin Köşkü’nde yapılan Suriye konulu dörtlü zirve sona erdi.

Zirvenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ortak açıklama yaptı.

Liderlerin açıklamalarından satırbaşları:

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Suriye konusunda istişarelerde bulunmak üzere sayın Putin, sayın Merkel ve sayın Macron’a şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu süreçten özellikle ana önceliklerimiz sahada tam olarak ateşkesin sağlanması ile akan kanın bir an önce durdurulması hedefimiz var. Ayrıca bir siyasi çözüme ulaşılmasını, böylece ülkede istikrar için neler yapılabilir etraflıca ele alma fırsatı bulduk. Suriye ihtilafının küresel bir sorun haline dönüşmesinin sebebi, uluslararası toplumun meseleyi sahiplenmemesidir. Suriye’deki sıkıntının yükünü siviller ile komşu ülkeler çekmek zorunda kalmıştır. Artık bu kayıtsızlığa son verilmesi gerekiyor. İnisiyatif alınmadığı takdirde Suriye’deki trajedi daha da kötüye gidecektir. Astana’da yürütülen işbirliği uluslararası topluma örnek olmuştur. Bu olumlu işbirliğine ne kadar çok paydaş ülke katkı sağlayabilirse kalıcı çözüme de o denli hızlı ulaşabiliriz.

Suriye’nin toprak bütünlüğü ile siyasi birliğine bağlılığımızı ve ihtilafa askeri yöntemlerle çözüm bulamayacağını teyit ettik. İdlib konusunda değerli dostum Putin’in gayretiyle sağladığımız muhtıraya riayet edildiğini teyit ettik. İdlib’de sağlanan sükünetin tekrar yeşerttiği umut ile siyasi süreçte adımlar atılması gerektiğini konuştuk. Anayasa komitesinin yıl sonu itibariyle tamamlanması çağrısında bulunduk.

Bugüne kadar DEAŞ ve PYD tarafından gerçekleştirilen saldırılarda yüzlerce vatandaşımız ve güvenlik görevlimiz şehit oldu. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı’nı gerçekleştirdik. Bugün ülkemizin güvenli hale getirdiği Afrin, Cerablus ve El Bab gibi şehirlerde huzur ve barış var. 260 bin Suriyeli bu bölgelere geri dönmüş durumdadır. Türkiye, Suriye’nin herhangi bir bölgesinde terör gruplarının palazlanmasına izin vermeyecektir. Zirvede Suriye ihtilafının insani boyutunu da konuştuk. Bugün Suriyeli mültecilerin ülkelere geri dönüş sürecinin gönüllülük esasına göre, güvenli bir şekilde ve BM ile eşgüdüm halinde yürütülmesi gerektiği konusunda fikir birliğine vardık. Suriyeli sığınmacılar için harcadığımız 33 milyar dolar Türkiye’nin fedakarlığını göstermektedir. Adil yük paylaşımı konusunda AB’nin verdiği tahahhütleri de yerine getirmesini bekliyoruz.

Sahile vuran masum çocuk bedenleri Suriye’de yaşananların en acı sembolleridir. Herkesin bu trajediyi sonlandırmak için mücadele etmesi gerekiyor. Zirve katılımcıları olarak gerek sahadaki durumun iyileştirilmesine yönelik çabaları arttıracağımıza inanıyorum. Türkiye olarak soruna çözüm bulmaya yönelik gayretimizi sürdürmekte kararlıyız. Şüphesiz ki bu kararlılığımız İran’ı da ilgilendirmektedir. Bu attığımız adımlardan İran’ı da bilgilendireceğiz ve bu sürecin olumlu bir şekilde devamlılığını sağlamak için bunu gerekli görüyoruz.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin: Türkiye’nin yönetimini ortak çalışmayı yürüttüğü için kutlamak istiyorum. Türkiye, Rusya, Almanya ve Fransa ileride de Suriye’deki durum için el ele çalışmaya devam edecektir. Bu konuda ortak bildiri kabul edilmiştir. Suriye adım adım barışa doğru ilerliyor. Bunun için elverişli şartlar sağlandı. Suriye’deki kalıcı çözüm sadece siyasi yollarla mümkün olabilir. Suriyeliler kendi kaderlerini kendilerini tayin etmeliler. Öncelikle Cenevre’de anayasa komitesinin çalışmalarının başlaması gerekiyor. Soçi’de Ulusal Suriye Kongresi’nin aldığı kararlar da dikkate alınmalıdır. Bu komite toplumun tüm katmanları tarafından tanınmalıdır. Çoktandır ihtiyaç duyulan bu anayasal reform yapılmalıdır. Rusya, bu çalışmaya faal şekilde katılacak. Suriye’deki şiddet oranı ciddi şekilde azaldı. Ancak radikal unsurların temizlenmesi gerekiyor. Savaş tecrübesi edinen bu caniler ülkelerimizde taraftar devşirebilir. İdlib’de silahsızlanmış bölgenin oluşturulmasının geçici bir tedbir olarak düşünüyoruz. Türkiye’nin kısa süre içerisinde bu bölgeden muhaliflerin ve ağır silahların çekilmesi için çaba sarf edeceğini umuyoruz. Rusya, Suriye Arap hükümetinin terör tehdidini ortadan kaldırmasına kararlı bir şekilde destek olacaktır. Ülkedeki durumu iyileştirmek, ekonomiyi kalkındırmak için uluslararası toplumun çaba sarf etmesi lazım. Rusya, Fransa ile beraber Doğu Guta’ya insani yardım oluşturdu. İnsani yardım kavramını genişletmek için anlaşmaya vardık. Mültecilerle ilgili uluslararası bir konferans düzenlemek istiyoruz. Bu olmazsa ilerleme olmaz. Suriye’de 1.5 milyon mültecinin yerleştirilmesi için ortam sağlandı. Suriye hükümeti her türlü teminatı vermeye hazırdır.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron: Sayın Erdoğan’a bizleri İstanbul’da bugün kabul ettiği için teşekkür ediyorum. Amerikan halkı ile ilgili olarak taziye dileklerimi dile getirmek isterim. Pittsburgh’daki saldırıdan dolayı Amerikan halkının yanındayız. Suriye meselesiyle ilgili olarak birçok farklı formatın birlikte çalışması gerektiğini ortaya koyduk. Bu tür süreçlerin birbirine yaklaşması gerektiğini belirtmiştik. Bugünkü zirve bu yönde bir başka adım olduk. Burada Astana grubu üyeleri, küçük grup üyeleri, ABD ve başka Arap devletleri eşgüdümlü olarak hareket ediyoruz. Suriye’de terörist gruplara karşı mücadelemiz var. Bu bağlamda terörle mücadeleyi sürdürürken aynı zamanda bugün yapılacak askeri harekatların insani yardımları engellememesi gerektiğini unutmuyoruz. Rejimin İdlib’e yapacağı bir saldırı kabul edilemez olacaktır. Burada Türkiye’nin, Avrupa’nın ve bölgenin istikrarı söz konusu. Bunu daha önceki saldırılarda gördük. Rusya ve Türkiye birkaç hafta önce bir mutabakata vardılar. Bugün de bu konuda değerlendirmeler yapıldı. İdlib’de kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkesin sağlanması çok önemli. Rusya’ya da Suriye’deki rejim üzerinde baskı kurması konusunda güveniyoruz. Hem Suriye’de hem de dünyada kimyasal silahların kullanılması kabul edilemezdir. Suriye’de aslında iki savaş devam ediyor. Hep birlikte tüm terör gruplarına karşı bir savaş veriyoruz. Bir de rejimin kendi muahliflerine yönelik yürüttüğü bir savaş var. Bunun sürdürülmesi mümkün değil. Tüm mültecilerin dönebileceği bir siyasi çözüm yürütülmelidir. Rejim fetih mantığıyla devam ediyor, bu istikrarı sağlayacak bir yaklaşım değil. Anayasa komitesiyle ilgili listelerin sene sonuna kadar onaylanmasını ve bu toplantıların yapılmasını istiyoruz. Suriye halkı kendi geleceğinde söz hakkına sahip olmalı. Konuyla ilgili güçler bugün yaptığımız gibi uluslararası mekanizmayı hayata geçirmek için elinden geleni yapıyor. Konuyla ilgili olarak iradelerimiz örtüşüyor. Bunu hayatını kaybedenlere ve rejimden kaçan Suriyelilere borçluyuz. Rusya ve BM ile birlikte Doğu Guta’da ortak bir harekatımız oldu. Rusya ve Türkiye ile birlikte çalışmamız gerekiyor. Sivil topluluklara insani yardım ulaştırılması çok önemli. Alandaki tüm paydaşların insani yardım konvoylarının erişimini sağlaması gerekiyor. Bugün hala bazı blokaj durumları olduğunu görüyoruz. Bu kabul edilemez. Bir başka nokta var, bu da sığınmacıların geri dönüşü konusu. Konuyla ilgili olarak Türkiye, Ürdün ve Lübnan’ın çabalarını takdirle karşılıyoruz. Bugün açık konuşmak gerekirse, bu sığınmacıların ülkelerine geri dönüşü siyasi çözüm olmadıkça inandırıcı olamaz. Bu kişiler rejimden kaçan kişileri. Ancak onların geri dönüşü için geri şartlar sağlandıktan sonra onların geri dönüşünü sağlayabiliriz. Bu zirve gerçekten de son derece yararlı oldu. Gerçekten de bugün buradaki toplantılarımız son derece önemli ama bizlerin de sorumluluğunu beraberinde getiriyor. Bu tüm bölgeyi ilgilendiren bir mesele. Bugün görüştüklerimiz önümüzdeki aylarda teyakkuz halinde olmamız gerekiyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel: Son derece önemli bir zirve gerçekleştirdi. İki Astana grubundan iki küçük grup diye adlandırılan gruptan temsilci burada bir araya geldi. Önemli sonuçlar elde etme açısında çok faydalı bir toplantı olmuştur. Burada sadece askeri açıdan değil, siyasi açıdan bir çözüm bulmak gerekiyor. Suriye’de birçok insani felaket gördük. Ürdün, Türkiye ya da Avrupa ülkelerinde mülteciler bulunmaktadır. Daha fazla insani felaket olmaması için elimizden geleni yapmak istiyoruz. 17 Eylül’de İdlib konusunda Türkiye ve Rusya arasında çok önemli bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bunun kalıcı olması için elimizden geleni yapmaya hazırız. Kimyasal silahların kullanılmaması konusunda kararlı olduğumuzu söylemek istiyorum. Maalesef şu ana kadar anayasa komitesi bir araya gelememiştir. Önce bu toplantıların daha sonra seçimlerin yapılması gerekmektedir. Bu anayasa komitesinin yıl sonuna kadar bir araya gelmesi için katkıda bulunmak istemekteyiz. Bu çatışma durumu askeri olarak çözülemez. Diğer ele alınan konu sığınmacıların ülkelerine geri dönmeleridir. Geri dönen insanların tutuklanması ve tahkibata uğramaması gerekiyor. Bu şekilde bir sukünetin olması ve siyasi çözüm olması gerekmektedir. Suriye’nin bütün halkı için güvenli bir vatan olması gerekmektedir. Çözüm aciliyeti hepimizin gördüğü bir gereksinim. Siyasi çözümün böyle bir zamanda bulunması çok çok önemli.

SORU-CEVAP

Sayın Putin, Esad’ı anayasa komitesi konusunda nasıl ikna edecek?

Putin: Ben sizlere metodları sayacak olursam bu yapıcı olmaz. Suriye’nin meşru hükümetine saygı duyulmalıdır. Herkes Suriye rejimi diyor, BMGK kararında ise Suriye Arap Cumhuriyeti hükümeti diyor. Suriye’nin meşru hükümetine saygı duymaktan yola çıkarak, muhalefetle de diyalog kurulmalıdır. Biz Suriye hükümetini her zaman yapıcı bir diyaloğa çağırıyoruz. Sene sonuna kadar şartlar oluşursa, anayasa komitesi faaliyetlerine başlayacaktır. Soçi’de anayasa komitesinin oluşturulması kararı alındı. Ondan sonra hem muhalefetle hem de Cumhurbaşkanı Esad’la anlaşabildik. Bu çalışma kolay bir çalışma değil. Her taraf güvendikleri insanları katmak istiyor. Ancak bu kuruma güven oluşmazsa verimli olmaz. Hem Suriye hükümetiyle hem de İran’daki ortaklarımızla beraber çalışmamız gerekiyor. İran olmadan bu konu çözülemez.

Suudi Arabistan ve Cemal Kaşıkçı ile ilgili bilgilendirme yaptınız mı? Sayın Macron, Suudi Arabistan’a silah satışı ile ilgili olarak bir açıklama yapmıştı, bu konuda Avrupa çapında bir karar alınabilir mi?

Erdoğan: Merhum Kaşıkçı ile ilgili olarak gerekli bilgileri verdim. Daha önce de çeşitli bilgilendirmeler olmuştu. Bugün yaptığımız ikili görüşmelerle detaya girmiş bulunuyoruz. Şu anda uluslararası medyanın burada olması nedeniyle böyle bir cevap vermeliyim. İçeride 18 tutuklu var, bunlar ülkemize gelen kişilerdir. Bu 18 kişiyi Türkiye’ye kimler gönderdi, bunun cevabını Suudi yetkililer vermeli. Suudi yetkililer, Türkiye’deki yerli işbirlikçilerden bahsetti. O zaman bu yerli işbirlikçi kimdir, bunu da yine bu açıklamayı yapan kişilerin ortaya koyması gerekmektedir. Suçun işlendiği yer İstanbul’dur. Suudi Arabistan, bu yargılamayı yapmayacaksa, bu yargılamayı bizim yapmaya hazır olduğumuzu dün bu çağrıyı resmi kanallardan yapmış bulunuyoruz. Bunun yanında Suudi Arabistan başsavcısını yarın buraya gönderiyor. Başasavcı kendi heyetiyle görüşmelerini yapacak. Bu süreç içerisinde emniyet teşkilatımız, istihbaratımız çalışmalarını yapmıştır.

İstanbul’da tutuklanan Alman vatandaşı ile ilgili olarak mahkeme cezasını vermiştir. Temyiz yolu açıktır. Türk yargısının vereceği karara hep birlikte saygı duymalıyız.

Merkel: Cemal Kaşıkçı konusunu ele aldık. Alman vatandaşının yargılanması gerektiği konusunu da ele aldık. Kendisine yönelik adil bir tutum sergilenmesi gerektiğini ele aldık. Sayın Macron ile birlikte Kaşıkçı konusunu da ele aldık. Almanya’da yeni koalisyonla birlikte, Yemen savaşı konusunda son derece kesin bir politika sürdürdüğümüzü ve Suudi Arabistan’a silah satışı yapılmaması gerektiğini ilettik. Avrupa genelinde de gerekenlerin yapılacağını tahahhüt etmek isterim.

Macron: Kaşıkçı cinayetini ele aldık. Tabiki kınıyoruz. Delillerin paylaşımı konusunda çok iyi işbirlikleri söz konusu. Bir takım olgular söz konusu. Soruşturmanın sonuna kadar gitmesi gerekiyor. Bu konularla ilgili yaptırımların alınması gerekiyor. Bunların tutarlı ve tam olması gerekiyor. Bunların bazı sektörler ile kısıtlı kalmamalı. Bu yaptırımlar Avrupa düzeyinde alınacaktır.

Suriye’nin gelecekteki devlet yapısını ne şekilde görüştünüz? Sayın Esad’ın oradaki yeri ne olacak? İdlib’de askeri harekat gerektirecek bir durum olabilir mi? Bu formatın genişlemesine destek verdiğini söyledi Sayın Erdoğan, kimler katılabilir, ABD olabilir mi?

Putin: Bizim ilkesel tutumumuz şu doğrultudadır. Suriye halkı kendi liderini kendi seçmelidir. Bunun için bir siyasi süreç başlamalıdır. Bugün ilgilendiğimiz konu buydu. Şu veya bu şahsı görüşmedik. İdlib’le ilgili her şeyi zaten anlattım. Rusya, Suriye hükümetini destekleme hakkını saklı tutuyor. İdlib’den Halep topçu ateşine tutuldu. Türk partnerlerimizle bu konuda yaptığımız her şeye hedeflere ulaşılmasına uyuyor. İdlib bölgesine 15-20 km çevresinin silahlardan temizlemek istiyoruz.

Erdoğan: Her şeyden önce Esad’ın durumunu belirleyecek irade Suriye halkının iradesidir. Bize göre Esad 1 milyona yakın vatandaşının hayatına kastetmiştir. Yaşananlar ortadadır. Hala oradaki katliamlar aynen devam etmektedir. Temennimiz artık bu sürecin bitmesidir. Böylece Suriye’de insanların hayatlarını nasıl devam ettireceği sorusu da yanıt bulur. İdlib’de 3.5 milyon insan yaşıyor. Bunların birçoğu da Halep’ten kaçarak geldiler. İdlib’den kaçsalar da kaçacakları tek yer Türkiye kalmıştı. Zaten 3.5 milyon bize iltica etmişti. SAyın Putin’le attığımız adımlarla, İdlib sürecinde 10 maddelik muhtıra burada yeni bir süreci başlattı. Burada kalıcı bir ateşkesi sağlamış olduk. Bu ateşkes orada yaşayan insanları rahatlattı. Bütün o yıkılan binaları gördüğümüzde, bizler siyasetçiler olarak acaba bunun bedelini nasıl ödeyeceğiz diye düşünmek zorunda kalıyoruz. Suriye’den gelen mültecilerle ilgili attığımız adımlar ortada. İnsani olarak birçok desteği vermek durumundayız. İnsani olarak eğitimde, sağlıkta ne gibi destekler verebiliriz bunları konuşma fırsatı bulduk. Genişleyebilir mi dediniz. Bu birlikte atacağımız adımdır. Bu dondurulmuş bir yapı değildir.

Merkel: Kapanış bildirgemizde çok açık şekilde vurguladık. Suriye halkının tamamı serbest seçimlerde kararı kendisi vermelidir. Suriye halkının kendisi gelecekleri üzerine karar verecektir. İdlib konusunda gerçekten de Soçi’deki mütabakatla birlikte böyle bir yola girildiği için mutluluk duyuyorum. Biz bunu kesinlikle destekliyoruz. Elbetteki kolay değil ama son haftalar başarılı olunabileceğini ortaya koymuştur.

Macron: Sayın Erdoğan’ın söylediklerine katılıyorum. Suriye halkının kendi geleceğine karar vermek için gerekli şartları sağlayabiliriz. Beşar Esad’ın görevde kalıp kalmayacağına karar vermek bize düşmez. Burada egemen bir hükümet var, buna saygı göstermek gerekiyor. Ancak uluslararası toplumun da bir söz hakkı var. Soçi’de verilen kararlar doğrultusunda uluslararası toplumun söyleyeceği şeyler var. Suriye halkının egemenliğine saygı göstereceğiz. Bu rejimin artık Suriye’yi temsil etmediğini, bu yüzden bir anayasal çerçeve kurarak tüm Suriyelilerin oy vereceği şartları oluşturmamız gerekiyor.

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir