Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Çarşamba, Nisan 24, 2024

Yeni Pensilvanya : Almanya

Ankara-Berlin hattındaki gerilim devam ediyor. Almanya Cumhurbaşkanı Gauck’un MİT TIR’ları davasında hakkında yakalama kararı çıkarılan Can Dündar’ı saraya davet etmesi ile başlayan gerilim, seçime doğru Merkel’in ırkçı politikalara savrulmasıyla tavan yaptı. Popülizm, Almanya’yı baştan aşağıya kuşattığında ilişkiler kopma noktasına geldi. Peki neler yaşandı?

1915 Olayları Üzerinden Gerçeği Perdelemek

Almanya, önce sözde Ermeni soykırım tasarısını onayladı. Tarihi siyasileştiren, geçmişin özgürce konuşulmasını engelleyen, bir tabu haline getirilen Ermeni anlatısını tartışılmaz bir gerçek gibi dayatmaya çalışan, cehalet ve hukuka saygısızlık örneği olan kararla, kendi soykırım sicillerini perdelemeye kalktılar. Türkiye’den yükselen tepkiye rağmen, Almanya kendi çerçevesinde 102 yıl önce yaşanmış tarihi bir konuyu siyasileştirmiş oldu. 1915 olayları konusunda Almanya tek sesli ve baskıcı bir ortam meydana getirerek, müttefiklik ilişkisini de zedeledi.

Anayasa Değişikliği Referandumu Almanya’yı Tedirgin Etti

15 Temmuz sonrasında Köln’deki mitinge telekonferans yöntemiyle katılacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu izninin iptal edilmesiyle, Almanya’nın düşmanlığı örtülemez bir hal aldı. Almanya 16 Nisan referandum sürecinde ise Türk bakanların programlarına izin vermedi. Referanduma ilişkin, terör örgütü PKK’nın ‘Hayır’ kampanyasına ise izin verildi. Almanya, anayasa değişikliği referandumu için devlet televizyonu eliyle, Türkçe ‘hayır’ kampanyası yürüttü. Bu düşmanlığın arkasında ise değişen Türkiye’nin AB’nin değişmeyen yüzünün maskesini düşürme kaygısı vardı. Biraz açalım:

Dünyanın ekonomik büyüklüğü belli ve herkes bu büyüklükten gücü nispetinde, hızı ve kararlılığı nispetinde pay alıyor. Bu ölçütler, aldığınız payın büyüklüğüne ve küçüklüğüne zemin oluşturuyor. Türkiye ekonomisini büyütmeye, mikro ve makro verilerini olumluya doğru evirmeye, kamu maliyesi disiplini yanında ekonominin paydaşları arasında adil bir bölüşüm sistemi geliştirmeye fırsat sağlayacak bir siyasal dönüşümü gerçekleştirmenin son aşamasında iken yani referandum sürecinde ipler iyice gerildi.

Almanya’nın, AB ülkelerinin bu konuyu sorun etmesi de, engellemeye yeltenmesi de ve bu amaçla Hayır kampanyalarının gönüllü destekçisi ve planlayıcısı olması da bu bağlamda anlaşılabilir bir durum. Almanya ve AB ülkelerinin hantallaşması, kamplaşması hatta İngiltere’yle birlikte hızlanan kopmalar yaşaması AB’nin, ekonomik açıdan ve finans noktasında sarsılmasına, telaşa kapılmasına aracılık etti. Almanya ve AB, bu anlamda sadece EVET çıkmasını engellemek için değil kendisinin mali açıdan çöküşünü, siyasi açıdan çözülmesini engellemek için de Hayır kampanyalarının büyük ve gönüllü ortağı olmaktan çekinmedi.

Daha Fazla