Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cuma, Nisan 19, 2024

Libya anlaşması, Türk çıkarları ve CHP

Türkiye’nin Akdeniz’de, Ortadoğu’da, Afrika’da, kısacası tüm dünyada çıkarlarını ve haklarını korumak için sadece dış güçlere karşı değil, içerideki güçlere karşı da ciddi bir mücadele vermesi gerekiyor.

Akdeniz’de büyük bir çekişme yaşanıyor. Türkiye, Libya ile yaptığı “Deniz Yetki Anlaşması” ile Akdeniz’deki dengeleri kendi lehine çevirmesini bildi. Bu anlaşmanın önemini Cumhurbaşkanı Erdoğan “Akdeniz’de Türkiye’ye dayatılan Sevr’i ters yüz ettik” diyerek izah etti. Yunanistan, İsrail, Güney Rum Kesimi ve Mısır ittifakına karşı Türkiye, kazandığı bu zaferi ve Akdeniz’deki çıkarlarını korumak için Libya’ya gerekirse asker de gönderebilir. Ama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Libya’da ne işimiz var” diyerek asker gönderilmesine de karşı çıkıyor. Ki hatırlayacak olursak muhalefet, Doğu Akdeniz’e sondaj gemileri gönderilmesinden bile rahatsızdı.

Güney sınırlarımızda “terör devleti” kurulması projesine karşı geliştirilen operasyona da ilk karşı çıkan yine ana muhalefet partisi olmuştu. ABD ve Koalisyon Güçleri’nin Suriye’deki varlığını ve müdahalesini “IŞİD ile mücadele”yle açıklayan CHP, Türkiye’nin Fırat Kalkanı, Zeytindalı ve Barış Pınarı operasyonlarını “Terörle mücadele” olarak değerlendirip destek vermedi. Önce “asker gitmesin” kampanyası yaptılar, sonra da “askerlerimiz geri gelsine” çevirdiler karşıtlık duruşlarını.

Akdeniz’de, Ortadoğu’da ve Afrika’da Türkiye’nin çıkarları için mücadele veren hükümet, ABD ve Rusya’nın yanı sıra Yunanistan, Güney Rum Kesimi, Fransa, İsrail, BAE, Suudi Arabistan ve Mısır gibi devletlerle mücadele ederken, diğer yandan da Türkiye’nin çıkarlarını CHP ve ittifak ettiği muhalefet partilerine karşı da savunma mücadelesi vermek zorunda kalıyor. Düşünün Yunanistan, İsrail, Güney Rum Kesimi ve Mısır’da ana muhalefet partilerinin kendi hükümetleriyle değil, rakip-düşman devlet gördükleri Türkiye’deki hükümetle ortak hareket ettiklerini? Mümkün mü?

Türkiye’nin en büyük zorluğu işte bu; hükümet, Akdeniz’de etkili olacaksa içeride muhalefeti de aşmak zorunda kalıyor; Libya hükümetiyle yapılan anlaşmaya ilk muhalefet mırın-kırın ediyor; Suriye’de terör devletine karşı operasyon yapılacaksa, Ortadoğu’da etki ve gücümüzü artıracak harekatlar yapılacaksa önce CHP engelini aşmak gerekiyor; boğazları ülke kontrolüne sokacak projeyi gerçekleştirmek için yine CHP engeline takılmamak gerekiyor.

Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP’nin nasıl bir noktaya savrulduğunu görebiliyor muyuz? Hükümet, Türk çıkarlarını savunmak için en büyük mücadeleyi dışarıda değil içerideki bu güçlere karşı veriyor. Bu olacak iş mi?

Kurtuluş Tayiz/Akşam

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir