Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Çarşamba, Nisan 24, 2024

Başörtüsü Batıyor mu Size

Batıyorsa nerenize batıyor?

Önce Adana, ardından İstanbul.

Bir başörtülülere saldırma provokasyonu mu tezgahlanıyor.

Hani şu ‘Türkiye ittifakı’ bozulsa…

Nasıl bozulur?

Önce Kılıçdaroğlu ağzını bozar; şeref haysiyet cellatlığına soyunur. Ardından bu tür provokatör eylemler yapılır. Bir kesim ‘oh iyi olmuş’ der ve başörtülülere, onları temsil eden siyasete karşı bilenir; diğer kesim de bu faşist zihniyete bilenir; ipler gerilir. Sonra bunlar gider kendi kendine kucaklaşırlar. ama birbirleriyle asla…!

Ben CHP lilerin geleneksel giyim tarzını, başörtüsü takanları, çarşaf giyenleri sevmediğini bilirim. Ne sevmediğini, nefret ettiğini.

Ama büyük çoğunluğu böyle pervasızca saldırganlık yapacak zihniyette değildir. Karşı olmak başka şeydir, nefret etmek başka şeydir, ama başından örtüsünü çekip alıp bir de yumruk atmak bambaşka bir şeydir. Düpedüz de suçtur. Darpa girer.

2010 Yılında CHP Mersin kadın kolları bir ‘çarşaf yırtma’ eylemi yapmıştı da CHP lilerin çoğunu kızdırmıştı. Ama onların cüzi bir kısmı bunun halkı incittiğini düşünerek, geri kalanı da ‘taktiksel olarak’ yanlış bulduğundan kızmıştı. Ama neticede kızmıştı.

Mersin’de çarşaf yırtma eylemini yaptıran Mersin CHP Kadın Kolları Başkanı Havva Ongunsel görevinden istifa etti.

Ardından disipline sevk edilen CHP Mersin İl Başkanı ile birlikte 11 partili istifa etti.

O zamanki CHP yönetimi ‘n’oluyoruz lan, çizmeyi aşmayın’ anlayışındaydı. Şimdikiler için aynı şeyi söyleyemem. Bana o izlenimi vermiyorlar.Ben yanılıyorsam çıkıp bu olayları kınar, hatta lanetlerler.

Halbuki hemen her CHP linin ailesinin geçmişinde mutlaka vardır bu örtü. Hatta bunların adayları propaganda konuşmalarında başörtülü yakınlarını çıkarıp teşhir etmişlerdir.

O örtü dini bir vecibedir ve çoğu insan başını açınca günahkar olduğuna inanır. Hak verirsiniz vermezsiniz ama inançtır bu karışılmaz. Kimsenin başından örtüsünü zorla çekip alma hakkı kimsede yoktur. Dediğim gibi suçtur bu.

Sütçü İmam ayaklanması bir işgalci Fransız askerinin bir Müslüman kadının çarşafını yırtması üzerine başlamıştır.

Bu işleri yapanlar benim nazarımda provokatördür. Örgütlüdür değildir, özel görevlendirilmiştir, kafasına göre yapmıştır onu bilmem.

Bildiğim bir şey varsa provokatördür işte.

Sadece darptan değil; aynı zamanda halkı kin ve nefret duygularına sevk etmekten yargılanmalıdır.
Firuz Türker

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir