Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Perşembe, Nisan 18, 2024

Zeytin dalından Barış pınarına

Yaklaşık 2 yıl önce DHA adına Zeytin dalı operasyonunu 66 gün boyunca Suriye’den hiç çıkmadan izlemiştim. Afrin’in ele geçirilmesinin ardından Türkiye’ye ağır bir enfeksiyon geçirince dönmek zorunda kalmıştım. Ancak Afrin merkeze de TSK ve ÖSO ile birlikte girdiğim için gönlüm rahat Türkiye’ye dönebilmiştim. Bu kez Barış Pınarı Harekatı için Suriye topraklarındayım. Afrin Harekatını başta sonra beraber izlediğim ÖSO komutanları ve askerlerinden bazıları ile bir araya gelerek bir durum değerlendirmesi yaptılar bana. Beraber cephelerde olduğun bazı ÖSO askerleri de benim ayrılmamdan dolayı hayatlarını kaybederek şehit olmuşlar.  Aynı karede yer beraber yer aldığımız isimler tek tek bu dünyaya veda edince ister istemez insan garip duygulara kapılıyor. Afrin’de Türkiye’yi başarılı kılan şey nedir diye sorsanız hiç şüphesiz KARARLILIK derdim. Barış Pınarı Harekatında da Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan bu kararlılığı gösterdi. Başta ABD, Rusya, İngiltere ve batılı ülkeler Türkiye’nin kararlılığını test etmenin bir faydası olmadığını iyice anladılar. Şimdi gözler 120 saatlik sürenin bitmesine çevrildi. Erdoğan Vilademir Putin ile salı günü bir araya geliyor. Bir anlaşmaya varılamazsa Türkiye kaldığı yerden harekata devam edecek.

SURİYE’DE UMUTLAR HAREKATIN DEVAM ETMESİNDEN YANA

Peki Suriye topraklarındaki umutlar nedir ? Benim neredeyse 25 yıllık arkadaşım DHA’nın eski Genel Müdürü Salih Zeki Sarıdanişmend liderliğinde SAHA Haber Ajansı kuruldu. Amaç tarafsız, objektif, sadece gazeteciliği gazeteciler ile yapmak. Ben de soluğu SAHA Haber Ajansı Savaş Muhabiri olarak Suriye’de Münbiç yakınlarında aldım. CNN Türk Haber Koordinatörlüğü yaparken yaklaşık 1,5 yıl sahaya çıkamamıştım.  Sahayı özlemişim kısacası. Bu mesleğin Generalliği Muhabirliktir. Hiç kimse sizin elinizden bunu alamaz. Makamları bir anda altınızdan alırlar, ancak Muhabirlik mesleği hele hele şimdi hiç kimse sizin elinizden alamaz. Bir cep telefonu olan herkes aslında Gazeteci. Kendi sosyal medya hesaplarından istedikleri gibi bağımsız ve tarafsız bir şekilde seslerini duyurabilirler.  Sahadaki izlenimlerimi sizler ile paylaşmak istiyorum.  Münbiç yakınlarına kadar Suriye Milli Ordusu ile beraber gittim. Münbiç’e yaklaşık 20 km kadar uzaklıkta TSK ve Suriye Milli Ordusundan çeşitli gruplar yığınak yapmaya devam ediyor. Tıpkı Afrin harekatında olduğu gibi çok sayıda çeşitli tuzaklar ile karşılaştık. Milli Suriye Ordusu mensuplarından yollara çeşitli yerlere yerleştirilmiş olan EYP’lerin patlaması sonucu hayatını kaybedenler oldu. Türkmen ve Arap aşiret liderleri geceleri oturup onların bölge ile ilgili izlenimlerini dinledim. Türkiye’den beklentilerini not aldım. Her şeyden önce Türkiye’ye karşı büyük bir teveccühün olduğunu ve Afrin harekatından sonra da bu teveccühte yükseliş olduğunu gözlemledim.

ÜÇ ÜLKE BAŞKA OYUN PEŞİNDE

Ancak Türkiye’nin başladığı işi bitirmesi gerektiği yönünde görüşler hakim. Ne Rusya’ya, ne ABD’ye ne de İran’a güven hiç yok. Bu üç ülkede çeşitli yollar ile PKK, PYD gibi terör unsurlarına çeşitli şekilllerde destek çıkmayı sürdürüyorlar.  Türkiye’nin eline tarihi bir fırsatın geçtiğini ve 444 km uzunluğu 32 km derinliğindeki alanın tamamı ile PKK ve PYD’den terör unsurlarından temizlenmesi gerektiği belirtiliyor. Münbiç yakınlarındaki Türkmen köylerinde özellikle büyük bir heyecan var. Terör gruplarının elinde bulunan bölgelerdeki tarlalarına gidemiyorlar, ailelerini rahatça evlerine getiremiyorlar. Elektrik yok, güneş enerjilerinden belirli oranda özellikle telefonlarını şarj etmek en büyük öncelikleri. Çünkü tüm haberleşmelerini cep telefonları üzerinden yapıyorlar. Türktelekom Azez’de çok iyi çalışırken, internet hatları muntazam bir şekilde hizmet verirken, Azez’den Münbiç’e kadar olan sınır bölgelerinde ise Türkcell hakim diyebiliriz. Ancak güçlendirilmesi gerekiyor. Bölge insanlarının hemen hemen hepsinin cep telefonlarında Türktelekom ve Türkcell sim kartları bulunuyor.  Azez başta olmak üzere Münbiç Türkiye sınırlarına kadar olan tüm yerleşim merkezlerinde Türk bayrakları Suriye Milli Ordusu bayrağı ile birlikte dalgalanıyor. Yerel yönetimlerin idarecilerinin odalarını kocaman Türk bayrakları süslüyor. Masalarında Aselsan telsizleri, askeri elbiselerinin kollarında Türk bayrakları Türkiye’nin bölge halkının kalbine nasıl girdiğini ortaya koyuyor. İşte tüm bunları şunun için yazıyorum. Türkiyenin sınırlarımız boyunca uzanan yerleşim merkezlerindeki Arap, Türkmen, veya kalben Türkiye’ye bağlık Kürt kardeşlerimiz bir an önce teröristlerin bu bölgelerden temizlenmesini dört gözle bekliyor. Rusya, İsrail ve İran merkezli bazı derin güçler de bölgede boş durmuyor. Bu saydığımız üç ülkede Türk askerlerinin akıl almayacak şekilde insanları öldürdükleri yönünde sosyal medyada propaganda yapılıyor. Türkiye’nin ABD ile anlaşmasından bu üç ülkede oldukça rahatsız. Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşmasından  da ABD zaten rahatsız. Bu durumda Türkiye’nin bu ülkeler arasında bir dostunun olmadığı anlaşılıyor.  Onun için tüm dikkatlerin çevrildiği Erdoğan-Putin görüşmesinden bir sonuç elde edilemezse TSK ve Suriye Milli Ordusu her türlü hazırlığını tamamlamış durumda. Harekat sonuna kadar gidecek. Azez’de bulunan sayıları on binleri bulan Suriye Milli Ordusuna bağlı eski adı ile ÖSO güçleri de bütün hazırlıklarını tamamlamış ve gelecek emiri bekliyorlar.

SINIRLARIMIZ BOYUNCA ŞARTLAR ÇOK ZOR

Azez’den Münbiç’e kadar olan yaklaşık 3 saatlik yol üzerindeki kasabalar, köyler ve yerleşim merkezlerinde evet hayat öyle ya da böyle devam ediyor. Ancak çok zor şartlar altında. Bölgeye savaş ekonomisi hakim. Çoğu zaman asfalt yollardaki EYP tehlikesi ile tarlalara girip toz toprak içinde yol almaya çalışıyorsunuz.  Hemen Kilis’in karşısında bulunan Azez Zeytin dalından sonra toparlanmaya başlamış. Yerel yönetim yolları düzeltmeye, halkın su, elektrik gibi çeşitli ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Azez’de yerleşik çok sayıda insanın ailelerinin bir bölümü Türkiye’de, erkeklerin bir bölümü cephelerde, bir bölümü ise geçim derdine düşmüş ne yapacağını bilemez durumda. Azez’de önceden tanıdığım ve Zeytin dalında savaşı beraber takip ettiğim bazı genç insanlar, yani Eski Öso askerleri Afrin bölgesinin temizlenmesinden sonra mesleklerine dönmeye başlamışlar. Mesela tanıdığım bir arkadaşım tüm operasyonu kendisi ile beraber izlediğim Udey isimli genç insan şimdi gündüzleri berberlik yapıyor. Herhangi bir bölgeye harekat düzenlenecekse dükkanı kapatıp cepheye savaşmaya gidiyor. Bir başka genç arkadaşımız Ahmet Türkçesi çok iyi olduğu için Azez’de bir devlet kurumunda iş bulmuş. Son 2 yıldır çalışıyor. Aylık 200 dolar maaş alıyor. Maaşına şimdi 30 dolar zam gelmiş. Yeni evlendi ve bir çocuğu dünyaya gelecek. Kendine bir gelecek çizmeye çalışıyor.  Telrifattan Ebu Zekkur isimli bir başka arkadaşım Afrin operasyonu sırasında, Burseya dağında, Raco’da şiddetli çatışmalarda beni bir an yalnız bırakmayan ve koruyan bir kişi olarak o da bütün umudunu doğup büyüdüğü yer olan Telrifat’ta dönmeye bağlamış. Ne zaman karşılaşsak bana  “Emmi irfan Türkiye ne düşünüyor, ne zaman Telrifat’a amel (operasyon) olacak “ diye soruyor. Evlenmeyi de memleketine dönüşe bağlamış. Kısacası her insan bir Alem misali kime dokunsak altından koca koca romanlar çıkacak hikayeler dinliyoruz.

Şimdilik kalın sağlıcakla.

İrfan Sapmaz/WarTv.net

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir