Gerçekten de üzerinde kafa yorulması ve çözüm bulunması gereken ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Bir “esaret” virüsü sardı dört bir yanımızı. Algıların kölesi oldu toplumun geniş kesimleri. Üstelik hastalık giderek daha da yayılıyor.
Sormuyoruz, sorgulamıyoruz; bakmıyoruz araştırmıyoruz. Gerçek dışı bir iddia ortaya atılıyor. Geniş kitleler peşinden koşuyor. Algının esiri olup gerçeklerle savaşıyor. Hem de peşine düştüğü yanlışın doğru olduğuna inanıp, iddia ederek!
Maalesef bu virüs genellikle de “siyasetçi” kimlikli çevreler tarafından yayılıyor…
Gerçeğin ya da doğrunun ağırlığı alabildiğine hafifletildi artık! Zaman zaman karşısına konulan yanlışlar ve yalanlar terazinin kefesinde daha ağır basıyor. Önemli olan bir tez ortaya atmak ve insanları ona inandırmak. Ahlaki bir erozyon bu!
HDP’li bazı belediyeler, resmi web sitelerindeki Türk Bayrakları ile Atatürk portrelerini kaldırdı. Doğal olarak tepkiler geldi. Hemen bir karşı atak başlatıldı. Sosyal medyada “Ne var bunda, AKP de devletten T.C. ibaresini kaldırdı” ve “Neden ona da tepki gösterilmiyor” sorularını içeren paylaşımlar yükseldi.
Cevap yazdım birine, “Nereden çıkardınız Ak Parti’nin T.C. ibaresini kaldırdığını? Açın interneti Cumhurbaşkanlığı ya da Sağlık Bakanlığı’nın resmi web sitelerine bakın. Kaldırılmadığını göreceksiniz” dedim.
Bakmadı, araştırmadı. Gerçeğe ulaşmak yerine kendisine aşılanan algıya hizmet etmeyi tercih etti. Hemen saldırıya geçti:
“Herkesin bildiğini milletten mi saklayacaksın? Bu nasıl bir taraflılık?”
Baktım, arkasına başkaları da takıldı.
Maalesef durum aynen böyle, tam bir sürü psikolojisi! Ortaya bir yalan atılıyor. Hep birlikte peşinden koşuyorlar. Birbirlerini tahrik edip sağa sola saldırıyorlar. Basite almamak lazım, hepimiz için ciddi bir tehlike bu!
Salda Gölü üzerine koparılan fırtınada gördük işte. Bakanlık, gölü korumak ve yok olmaktan kurtarmak için harekete geçti. Gerekli tedbirleri aldı. Aralarında milletvekillerinin de bulunduğu bazı tipler olayı ajite edip, “Bu doğa harikası koruma alanı olmaktan çıkarıldı”diyerek algı operasyonu başlattılar. Maalesef buna inanıp savaş ilan edenler çıktı.
***
Öyle bir virüs ki bu, her alanda karşımıza çıkıyor…
Türkiye, dış politikada ülke çıkarlarını gözeten bir adım atıyor. Hemen algı başlıyor. “Ama dün şöyle yaparken, bugün böyle yapıyorsunuz” türünden homurdanmalar ve karalamalar yükseliyor.
Cehalet dolu, sığ bir takım değerlendirmeler çevreyi sarıyor. En vahimi de bunların peşine takılanlar çıkıyor.
Dün, Rusya’nın uçağını düşürdük biz. Adamların Ankara’daki Büyükelçileri öldürüldü. Ama Putinbugün gerektiğinde Türkiye ile işbirliği yapıyor.
ABD’nin taşeron olarak kullandığı PKK’lıları defalarca vurduk Suriye’de. Ama Trump “Türkiye ile işbirliğinden” bahsediyor. Adamlar bizimle masaya oturuyor.
O ülkelerde kimse de sorgulamıyor bunu. Çünkü bizi tehdit eden virüs oralarda yayılmış değil. O virüs bizi içten içe kemiriyor.
Türkiye’yi saran, çepeçevre kuşatan ve adım atmasını engellemeye çalışan bu virüse artık bir çare bulmamız lazım bizim!
Emin Pazarcı/Akşam
