Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cuma, Mart 29, 2024

YSK Mars’tan Gelmedi, Her Partinin Orada Üyesi Var

YSK, 16 Şubat 1950’den beri seçimlerin yönetimini ve denetimini yapıyor.

7’si asil 11 üyeden oluşuyor.

Üyelerin 6’sı Yargıtay, 5’i Danıştay Genel Kurulu tarafından üyeleri arasından seçiliyor. Başkan ve başkanvekilini de kendi aralarından seçiyorlar.

YSK’da, son seçimde en çok oy alan 4 partinin de birer temsilcisi var. Bunlar bütün toplantılara katılıyor, ancak oy kullanamıyorlar.

YSK kararlarına karşı itiraz mercii yok; yani verdiği karar nihai.

Evet bu büyük sorumluluk.

Ama karşımızda da 59 yıldır seçim yöneten bir kurum var.

Ben ‘siyasi etki altında kalacaklar’ iddialarına hep karşı çıktım.

Çünkü yakıştırmam.

Kararın gerekçesi, gazete baskıya girdiğinde açıklanmamıştı.

O gerekçeler ve ‘karşı oy’ gerekçeleri bize herşeyi anlatacak.

Ayrıca; YSK’daki AK Parti, CHP, İP ve HDP temsilcisi de kararı veren üyelerle birlikte toplantılara katıldı.

O toplantılardaki tanıklık ve katkılarını kendi partilerine de anlatacaklar.

Onlara da büyük sorumluluk düşüyor.

Türk siyaseti, serinkanlı bir şekilde bu süreci atlatmalı.

Zira seçime yönelik bu ‘organize işler’i planlayanların asıl hedefi, “Türkiye’nin seçim sistemini ve YSK’yı tartışma konusu yapmak”tı.

Bir ay önce bu kanaatimi paylaştım, ortaya çıkanlar bunu güçlendirdi.

Turnusol kağıdı gibi bir mektup

HDP yönetimine müjdeli haber gelmiş. ‘Avukatlarıyla görüştürülsün’ diye açlık grevine girdikleri terör örgütü PKK’nın İmralı’da ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum başı o görüşmeyi yapmış.

Arkadan bir de ‘mektup’ göndermiş. Özetle demiş ki; “Suriye’de ülkenin toprak bütünlüğü çerçevesinde çözüm arayın; Türkiye’nin hassasiyetlerine de duyarlı olun. Açlık grevlerine son verin.”

HDP eş başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli bir açıklama yaptı. “Görüşme iyi oldu tabii…”dediler. Başka bir şey demediler…

Çünkü Kandil’den yorum gelmedi!

***

Bunları, “Öcalan iyi PKK kötü…” kabilinden yazmadım elbette.

Zira;

Bir; Devletin umrunda olduğunu sanmıyorum.

İki; ABD de kullandığı örgüte daha fazlasını verecek değil.

Üç; Verse de Türkiye artık buna müsaade etmeyecek güce sahip.

Zaten;

Bu ‘mektup’ da, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve diğer savunma yetkililerinin “Suriye’deki güvenli bölgede YPG olmayacak” demesinden;

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın “ABD bizim tezlerimize yaklaşıyor” açıklamasından sonra geldi.

İmralı, ‘zaten olmakta olanı’ kendi üzerine almaya çalışıyor.

Benim ilgilendiğim o da değil.

HDP’den Kandil’e bakmadan bir tepki bekledim, gelmedi.

‘PKK ile bağı olmayan’ HDP’den…

Washington’un sevgilisi Guaido!

Washington Post, Venezuela’da darbe girişiminin başarısızlığının Beyaz Saray’da hayal kırıklığı yarattığını yazdı.

CIA’in önceden anlaştığı Savunma Bakanı, Yüksek Mahkeme Başyargıcı ve Başkanlık Muhafız Komutanı son anda yan çizdi;

‘Halkın sevgilisi genç muhalif lider’ Juan Guaido’nun hiç de halkın sevgilisi olmadığı ortaya çıktı.

WP’a göre Başkan Trump askeri müdahale istemiyor ama Ulusal Güvenlik danışmanı John Bolton savaş çıksın diye uğraşıyor.

Halkı üç kez sokağa çağıran, ancak üçünde de karşılık alamayan Guaido ise BBC’ye verdiği mülakatla ortaya çıktı. “Trump’a minnettarım” diyen Guaido, bu kez de ABD’nin askeri müdahalesini istedi.

Guaido, halktan umudu kesmiş ama hala Bolton’dan umutlu.

Sergilediği ‘işbirlikçilik’ hiç de karmaşık ya da yeni bir zeka katılmış türden değil.

Belki de bu yüzden Türkiye’de de benzerleri var gibi geliyor bana…

Ne dersiniz?

Mustafa Kartoğlu/Akşam

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir