Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Perşembe, Mart 28, 2024

Abdullah Gül Açıklama Yapmış

Aslında açıklamasının tamamını almak lazım. Ki herkes okusun. Ondan sonra katılmadığım yerlerini yazmam lazım. Ama o zaman da bana yazacak yer kalmıyor.

Abdullah Gül, bir eski cumhurbaşkanı olarak elbette ‘önemli’ meselelerde görüş açıklamalı. Katılırız ya da katılmayız; ama onun o konuda ne düşündüğünü öğrenmiş oluruz. Mesela S 400 alımı konusundaki görüşlerini açıklamamıştır Abdullah Gül. F35 leri vermeyiz şantajı ile ilgili görüşlerini de açıklamamıştır sayın Gül. Hele hele şu ‘trenden inenler’ söylemi ile ilgili de tek laf etmemiştir. Misal ‘eğer kastedilen bensem’ diye başlayıp bu konuda karşı söylemini dillendirebilirdi.

Bunlar ve bunlar gibi konularla ilgili görüş açıklamayan sayın Gül; seçimlerle ilgili görüş açıklama ihtiyacı hissetmiştir. İyi de olmuştur. Böylece kamuoyu, sayın Gül’ün bu konuda neler düşündüğünü öğrenmiş oluyor. Mesela seçimlerde usulsüzlük yapılıp yapılmadığı ile ilgili tek kelime bile etmemiştir Abdullah Gül. 1950 den bu yana seçimlerin hiç tartışma konusu olmadığını, ilk defa bu seçimde bunun olduğunu söylemiştir. Sahi öyle midir? Yani gerçekten mi?

Abdullah Gül öyle laflar etmiştir ki yenir yutulur gibi değil. Seçimlerle ilgili tartışmaların Türkiye’nin itibarını zedeleyeceğini söylemiştir. Yani ‘verin adamın mazbatasını’ dese daha açık sözlü olurdu. Bu itibar zedelemesini yapacak olan şey neymiş; ‘ İşin hukuki ve teknik kısmından ziyade politik söylemlere girilmesi.’ Peki bunu kim yapıyor? Ortaya değiştirilmiş tutanakları, ahırlara, kümeslere, TIR parklarına ikametgah çıkartıp seçmen yazanları deşifre edenler mi? Yani bu konular ‘teknik’ konular değil de politik söylem mi? Peki buna cevap verenlerin cevapları ‘teknik’ cevaplar mı?

Abdullah Gül bu açıklamayla taraf olduğunu açıkça belli etmiştir artık. Ama kurucusu olduğu partinin tarafında değildir. Tarafsız da değildir. O halde hangi taraftadır sayın Gül? Yani ‘itirazlar yapılmasın, ya da geri çekilsin. Yapılmışsa da YSK bunu dikkate almasın, versin mazbataları Türkiye’nin itibarını kurtarsın’ tarafında mıdır?

Sahi seçimlerle ilgili olarak eski cumhurbaşkanlarından Ahmet Necdet Sezer açıklama yapmaz da niçin Abdullah Gül açıklama yapar? Sayın Sezer hukukçu değil midir?

Seçimlerle ilgili yapılan ‘tartışma’ mıdır yoksa hukuki ‘teknik’ bir tartışma mıdır? Sayın Gül bundan vaz geçilsin diyemiyor da lafı neden dolandırıyor. Yoksa ‘ben açıklama yapmadan bunlar mazbatayı da alamayacak’ diye mi düşündü Abdullah Gül?

Abdullah Gül, kendisini her türlü tehdide rağmen cumhurbaşkanı seçmiş bir partiye borcu olmadığını düşünebilir. Ama bu millete borcu vardır bir eski cumhurbaşkanı olarak. O da en azından aklından geçenleri açıkça söylemektir. Dağları bayırları aşırarak değil.
Firuz Türker

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir