Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Perşembe, Nisan 18, 2024

Darbe Süreci Devam Ediyor mu?

28 Şubat darbesinin, İslam’ın inanç ve uygulamalarını yaşam alanından silmeye yönelik küresel bir darbenin Türkiye coğrafyasındaki uygulaması olduğunu belirtmiştik. Bu darbenin aktörlerinin söylediği gibi binyıl sürecek şekilde planlandı. Bu darbeyi planlayanlar, devletin bütün erklerini kontrol altına alarak hasımlarını etkisiz hale getirdiler. Amaçlarının gerçekleştirilmesinde engel olarak gördükleri hükümeti düşürdüler, siyasi partiyi kapattılar. Toplumda kendilerine itiraz edecek yapı kalmadı. Ancak 3 Kasım 2002 seçimlerinde hiç ummadıkları bir sürprizle karşılaştılar. Fazilet Partisi’nin içinden çıkan bir grup tek başına iktidara geldi. Deyim yerindeyse halk darbeye destek veren partileri sandığa gömdü.

İslam’a yönelik baskı ve yasak politikaları, başka ülkelerde de halk nezdinde kabul görmedi. Tunus’ta Nahda Partisi, Mısırda İhvan-ı Müslimin Partisi seçimlerde sürpriz yaptı. Mısır’da hükümet askeri darbe ile devrildi. Türkiye’de de AK Parti’yi dönüştürmek veya iktidardan uzaklaştırmak için sayısız planlar yapıldı. AK Parti, kendisini iktidara getiren seçmenleri unutmadı. 28 Şubat’ın yasaklarını kaldırmak için çaba gösterdi. Sistem içi mekanizmaların baskılarına boyun eğmedi. AK Parti’nin kendi adayını Cumhurbaşkanı seçtirmesini önleyemediler, AK Parti’yi kapatamadılar.

2013 yılının sonlarına kadar kendisini gizleyen FETÖ, 17/25 Aralık operasyonuyla birlikte maskesini çıkardı. Bu operasyon amacına ulaşamayınca MİT TIR’ları operasyonunu devreye soktu. Bu da başarılı olamayınca, büyük şehirlerde bombalar patlamaya başladı. Hükümet OHAL ve sıkıyönetim ilan etmeyince bu defa PKK devreye sokuldu, hendekler kazılmaya başladı. Bölge halkı PKK’ya destek vermeyince bu operasyon da başarılı olamadı. 15 Temmuz’da, terör skalasının son aşaması olan askeri darbe devreye sokuldu.

15 Temmuz darbe teşebbüsü, 28 Şubat darbesinin devamıdır. Türkiye’yi 28 Şubat raylarına çekme girişimidir. 28 Şubat darbesiyle 15 Temmuz darbe teşebbüsünün patronları aynı, taşeronları farklıdır. Darbeyle mücadelede, FETÖ’ye endeksli bir mücadele eksiktir. FETÖ deşifre olduğu için kullanım süresi dolmuştur. Küresel güçler, bundan sonraki darbe teşebbüsleri için başka taşeronlar bulacaktır.

Küresel Darbe Devam Ediyor!

15 Temmuz darbe teşebbüsünden önceki operasyonlar, 15 Temmuz darbe teşebbüsü, darbe teşebbüsünden önceki ve sonraki siyasi ittifaklar, ekonomik saldırılar, AK Parti’yi iktidardan düşüremedi. Küresel güçler, Türkiye’yi 28 Şubat’ın ayarlarına döndürmek için yeni planlar yapmaya devam edeceklerdir. Muhalefet cephesi AK Parti’yi iktidardan düşürmeye yetmediği için AK Parti içindeki küskünlerinden yararlanmayı deneyecekler, surdan bir gedik açmaya çalışacaklardır.

Ancak 15 Temmuz darbe teşebbüsü, ABD’nin Türkiye’deki bürokrasi içindeki uzantılarına büyük darbe vurdu. Zira ordudan, emniyetten, yargıdan, üniversitelerden vs. FETÖ’cüler tasfiye ediliyormuş gibi görünüyor ama gerçekte tasfiye edilenler ABD ajanlarıdır. Bürokrasi içindeki kadrolar tasfiye edildikçe ABD’nin operasyon gücü giderek zayıflıyor.

AK Parti, 28 Şubat darbecilerinin koyduğu yasakları kaldırdı. Yakın bir gelecekte, bu yasakların tekrar uygulamaya konulması zor görünüyor. Esasen Türkiye, küresel 28 Şubat’ın etki alanından çıkmış durumda, tehdit altında olan, dünyadaki diğer ülkeler/bölgeler: Mısır, Suriye, Irak, Afganistan, Pakistan, Filistin, Çin, Doğu Türkistan (Uygur bölgesi), Rusya, Çeçenistan, hatta Avrupa, Amerika!

Her yıl milyonlarcası topraklarından sürülüyor, on binlercesi öldürülüyor, ağır hapis cezalarına çarptırılıyor. Avrupa ülkeleri de başta din ve vicdan özgürlüğü olmak üzere, en temel hak ve özgürlükleri ihlal ediyor, yasaklar koyuyor. Dünyanın birçok yerinde, camiler kapatılıyor, minareler yasaklanıyor, başörtüsü yasaklanıyor, sakal yasaklanıyor, namaz yasaklanıyor, oruç yasaklanıyor, Kur’an öğrenmek/öğretmek yasaklanıyor. 28 Şubat darbe sürecinde 24 milyondan fazla vatandaşımızın maruz kaldığı zulümleri unutmayalım, unutturmayalım ama bu zulümlerin daha fazlası dünyanın başka yerlerinde devam ediyor.

1989 yılından itibaren Müslümanlar, küresel bir haçlı seferiyle, postmodern bir Haçlı Seferiyle karşı karşıya. Her yıl 28 Şubat’ta, küresel darbenin patronlarının darbe sürecinde Türkiye’deki zalimane uygulamalarını gündeme getirirken, dünyanın diğer yerlerinde Müslümanların maruz kaldığı zulümleri de gündeme getirelim. Bu zihniyetin dünyaya barış ve mutluluk getiremeyeceğini anlatalım.

Av. Cüneyt Toraman

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir