Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cuma, Mart 29, 2024

İran’da Hayatın Zorlaştığı Yer: Sistan ve Beluçistan

İran’da nüfusun artması ve kısmi sanayileşme köyden şehre göçü arttırmıştır. Yaşanan göçler şehir banliyölerinde farklı türde yoksulluk ve sosyal sorunlar oluşturmaktadır. Bu yüzden İran’da köyden kente göçün durdurulması tartışmaları yaşanmaktadır.
İran İçişleri Bakanı Abdulreza Rehmani Fazli, köylerden şehirlere göçün büyük boyutlarda olduğunu ve bunun önlenemediğini ifade etmektedir. İçişleri Bakanı Abdurrıza Rahmani Fazli, İran Radyo ve Televizyon haber ajansına yaptığı açıklamalarda Sistan ve Beluçistan Eyaletinin merkezi Zahedan şehrine on dakika mesafede ikamet eden 250 bin civarındaki İranlının yüzyıl öncesinden kalma koşullarda yaşadığını belirtti.
Devletin güvenlik gerekçesiyle söz konusu bölgede iki ordu bulundurduğuna dikkat çeken Bakan, bu iki ordunun giderinin bölgenin kalkınması için gerekli olan yatırımlardan iki kat fazla olduğunu belirtti. Rahmani Fazli ülkedeki planlama sisteminin 40 yıl öncesinden kalma olduğuna dikkat çekerek, bu planlama anlayışıyla geliştirilen ve uygulanan politikaların insanların yaşadıkları yerlerden göç etmeye zorladığını vurguladı.
İran’da kuraklık, açlık ve kötü beslenme sorunları tekrar gündemin ilk sıralarına oturmuştur. Kuraklık ve maddi zorluklar özellikle Sistan ve Beluçistan Eyaleti’ni derinden etkilemektedir. Almanya’da 2016 yılı Ekim ayında yayınlanan “Dünyanın Açlarına Alman Yardım Kurumu” atlasında açlıktan en çok zarar gören ülkeler listesinde İran 91. sırada yer almaktadır.
Benzer bir değerlendirme İranlı bir uzman tarafından dile getirilmiştir. Behişti Tıp Bilimleri Üniversitesi öğretim üyesi ve gıda ve beslenme uzmanı Mensur Rezayi, görev yapmakta olduğu üniversitede 16 Ekim 2016 günü yaptığı söyleşide yeterli kalori almasına rağmen yaklaşık 50 Milyon İranlının kötü beslendiğini açıklamıştır.
Nükleer projesi yüzünden karşılaştığı ambargoların getirdiği ekonomik sıkıntılar, düşük petrol fiyatları ve Ortadoğu’da yürüttüğü savaşlar yüzünden İran’ın ekonomisi zayıfladığı için yoksulluğa kısa sürede çözüm üretecek imkânları bulunmamaktadır. Tahran Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sosyoloji Forumu üyesi Dr. Habibullah Zencani, İran’da kırsal nüfus artışının bir süredir yüksek olduğunu ve sonuçta köylerin bu fazla nüfusu taşıyabilecek ve koruyacak gücü olmadığından kırsal nüfusun daha iyi bir yaşam ümidiyle şehirlere göç ettiklerini belirtmektedir.
Ekonomi yönetimi ve dış faktörlerin yanında coğrafi faktörler de yoksulluğu artırıcı bir etki göstermektedir. Dr. Habibullah Zencani, son 20 yılda İran’da özellikle de güney ve doğu İran’da büyük kuraklıklar sebebiyle su bulunmayan bölgenin geleneksel tarım sisteminin dışında kaldığını da ifade etmektedir. İran çevre sistemini yakından tanıyan jeolog ve çevre bilimcisi Dr. Bijen Kuşan’a göre İran’da yeraltı sularının kuruması, tarımın yok olmasının en önemli sebeplerinden birisidir. Su sıkıntısı bahsi geçen bölgeleri yaşanabilir olmaktan çıkardığı için daha da kurak hale gelen bölgelerden büyük göçler yaşanmaktadır. İranlı uzmanlara göre beslenme sorunları yani buğday, arpa, et ve sebze temini tamamen ekolojiye ilişkin bir sorundur. Çalışma imkânı bulamayan kırsal nüfus açlık sorunuyla baş edebilmenin tek çaresi olarak göç etmektedir. Bu da köylerin boşalmasına ve şehirlerin kenarlarındaki varoşlara sığınmalarına sebep olmaktadır. İran’da mahrumiyet bölgelerinde yıllardır iyileştirme çalışmaları yapılmadığı için sosyal problemler giderek büyümektedir. İşsizlik, uyuşturucu, beslenme yetersizliği gibi diğer problemler bakımından en sorunlu bölgelerin başında Sistan ve Beluçistan eyaleti gelmektedir. Eyalette yoksulluk ve işsizlik had safhadadır. Sistan ve Beluçistan Eyaleti Milletvekilleri, Eyalet Valiliği ve Kooperatifler, Çalışma ve Sosyal Refah Genel Müdürlüğü eyaletteki işsizlik oranına ilişkin farklı rakamları paylaşmakta olsalar bile bazı basın organları, gerçek işsizlik oranının % 30’un üzerinde olduğunu ifade etmektedirler.
İran için coğrafi, siyasi, beşeri sermaye boyutuyla önem arz eden Sistan ve Beluçistan geniş kara ve deniz sınırlarıyla da stratejik öneme sahiptir. Sistan ve Beluçistan’da işsizlik en yaygın ve kronik sorundur. Bu da yoksulluğa, varoşlarda yaşamaya ve sosyal problemlerin artmasına sebep olmaktadır. Londra’daki Beluçistan Araştırmaları Merkezi Uzmanı Abdussettar Duşuki, köylerin bulunduğu bölgelerde susuzluğun ve tarımsal modern mekanizasyondan yoksun ilkel, geri kalmış usullerle çalışma yapılmasının yoksulluğu daha da içinden çıkılmaz hale getirdiğini iddia etmektedir. Bir zamanlar İran’ın tahıl ambarı olan Sistan’ın kuzeyindeki Hamun gölünün kuruması sebebiyle 15.000’den fazla balıkçının işsiz kaldığını ifade eden Duşuki’ye göre Sistan ve Beluçistan Eyaleti’ndeki yiyecek ve beslenme problemi İran’ın diğer eyaletlerine göre iki kat daha fazladır ve bu sebeple eyalet dışarıya büyük göç vermektedir.
İstatistiklere göre 100.000’den fazla uyuşturucu bağımlısının bulunduğu Sistan ve Beluçistan’da; Eyalet Emniyet Müdürü Hüseyin Rahimi 2016 yılında eyalette yakalanan uyuşturucu miktarında bir önceki yıla göre % 35 oranında artış olduğunu açıklamıştır. Eyalet merkezi olan Zahidan’ın Cuma imamı da bu konuyla ilgili olarak kültürel fakirliğin, ekonomik yoksulluğun ve işsizliğin toplumun uyuşturucuya yönelmesine sebep olduğunu iddia ederek varoşlarda yaşamın, sosyal problemlerin, boşanmanın, tutuklanmaların ve uyuşturucuya bağlı diğer suçların çoğaldığını ifade etmektedir.
Sonuçta, Sistan ve Beluçistan halkının yarıdan fazlası işsizlik, fakirlik ve eğitim öğretim problemiyle karşı karşıyadır. Bunun yanında ekmekten başlayarak temel gıda maddelerinden de yoksunluk söz konusudur. Dolayısıyla bölge gıda güvenliği bakımından da yetersizliklerle karşı karşıyadır. Ayrıca Sistan ve Beluçistan’da yetersiz beslenme nedeniyle bedensel zayıflık sorunu yanında beş yaş altındaki çocukların en az %20’sinde kısa boyluluk ve fiziksel olarak yeterli gelişememe gibi problemler yaşandığı dile getirilmektedir. Bölgede sanayi yatırımlarının gelişmemiş olması, en büyük sosyal problem olan işsizliğin yayılmasına ve birçok sosyal dokunun bozulmasına ve ortadan kalkmasına sebep olduğu gözlemlenmektedir. Köylerde ve kırsal alanlardaki işsizlikten dolayı iç göçlerin artarak köylerin hızla boşalacağı, göç edilen şehirlerde sosyal problemlerle boğuşan varoşlarda yaşayanların sayısının daha çok artacağı, günden güne işsizlik sıkıntısı çeken bölge insanının daha fazla uyuşturucu kaçakçılığına yöneleceği ve sosyal sıkıntılar sebebiyle uyuşturucu bağımlılarının sayısının daha da artacağı tahmin edilmektedir. Tüm bu problemlerin önüne geçmek, yaşamı kolaylaştırmak için, bölgenin ihtiyacına uygun yatırımların yapılması, yeni iş imkânlarının oluşturularak işsizliğin giderilmesi, ayrıca eğitim-öğretim ve sağlık kurumlarının yapılması ve en önemlisi de susuzluk gibi hayati önem taşıyan temel bir problemin çözülmesinin gerektiği anlaşılmaktadır.

Kaynak: iramcenter.org

Ali Temizel

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir