Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cuma, Mart 29, 2024

“Allah Belanızı Versin”

CİHANGİR İSLAM’DAN SONRA BİR BEDDUA DA MEHMET ŞEVKET EYGİ’DEN

Türkiye 17/25 Aralık sonrası beddua skandalına şahit olmuştu. İstihbarat bağlantılı uluslararası bir terör yapılanmasının baş aktörü Fetullah Gülen’in iktidarı hedef alan bedduası akıllardaki tazeliğini korurken geçtiğimiz hafta Saadet Partisi Milletvekili Cihangir İslam’ın meclis kürsüsünden sarf ettiği sözler gündeme bomda gibi düşmüştü.

Bugün de Milli Görüş’e yakınlığıyla bilinen, bir dönemin tartışmalı ismi Mehmet Şevket Eygi adını vermeden iktidarı zehir zemberek eleştiren bir yazı kaleme aldı. İslamcı camiada yeni başlayan “beddua furyası” şaşkınlıkla karşılanırken gelecek günlerde nasıl tepki verileceği merak ediliyor.

İşte Şevket Eygi’nin beddua ile başlayan o yazısı:

“Evet, Allah belanızı versin! Bunlar kimlerdir Hemen açıklayayım: Dindar görünüp de, dinci görünüp de, İslâmcı görünüp de; Yüce İslâm dininin, Yüce Şeriâtın yasak etmiş, haram kılmış olduğu bir sürü kötülüğü bilerek, kasıtlı şekilde, mütecâsiren (küstahça ve cesaretle), mütecahiren (açık şekilde) yapan fasıklar, facirler, azgınlar, kudurmuşlar güruhudur. Neler mi yapıyorlar Bir bir sayayım:

1. Onlar haram yerler. Haram kazançlar elde ederler; haram, necis ve kara servetler biriktirirler.

2. İhalelere fesat karıştırırlar.

3. “İşlerden” komisyon alırlar.

4. Emanetlere hıyanet ederler.

5. Halkı aldatırlar, yalan söylerler, vaat ederler sözlerini tutmazlar.

6. Çoluk çocuklarını, akraba ve talukatlarını, hısımlarını, hemşehrilerini, hizipdaşlarını ehil ve layık olmadıkları makamlara getirirler.

7. Kimisi hiçbir iş yapmadığı halde aydan aya bankamatikten maaş çeker.

8. Kanunen ve hukuken inşaat yapılmaması gereken yerlere rüşvet veya baskı karşılığında inşaat yaptırırlar.

9. Memleketi babalarının çiftliği zannederler.

10. Türkiye nin istikbalini (geleceğini) yetiştiren eğitimi berbat ederler.

11. Mahiyetini ve kaynağını asla açıklayamayacakları efsanevî servetlere sahip olarak Karun gibi zengin olurlar.

12. Dindar geçindikleri halde İslâm ın en amansız, en azılı, en acımasız, en gaddar düşmanlarıyla işbirliği yaparlar.

13. Ne kadar kutsal değer varsa onları paraya, menfaate, prestije, itibara, şöhrete alet ederler.

14. Nemrud a Firavun a taş çıkartacak şekilde ve aşırı derecede lükse, israfa, gösterişe, şatafata, debdebeye, tantanaya yönelirler.

15. Kur an derler, Kur an ın emirlerini ve yasaklarını hiçe sayarlar; Peygamber derler, Sünnet derler, onların uygun görmediği her şeyi yaparlar.

16. Ben derler, başka bir şey demezler. Benlikleri için, şahsî ihtirasları için, dünyevî şehvetleri için yemeyecekleri halt yoktur.

17. Münafıklığın belli başlı kaç alâmeti varsa onlardadır.

18. Biz ıslah ediyoruz derler, fitne ve fesattan başka bir şey yapmazlar.

Evet, dünyada ve yurdumuzda kefere vardır, fecere vardır, İslâm a ve Müslümanlara açıkça düşmanlık eden karanlık ruhlu insî şeytanlar vardır. Lakin emin olunuz, onlar din sömürücüleri kadar tahribat yapamazlar, zarar veremezler.

Yüce İslâm mukaddesatını şahsî menfaatlere ve nakde tahvil edenlere lânet olsun!

İslâm ın önündeki en son, en büyük, en korkunç engel işte bu din sömürücüsü habislerdir.

Onlar bütün ümitlerimizi târumar ettiler.

“Bu sistem bozuktur, yerine düzgün bir sistem getireceğiz” diye işe başladılar ve sonra yaptıklarını gördük. Bozuk dedikleri düzenin necis, haram, kirli, kara nimetlerine (!) kurtlar gibi saldırdılar.

Vaktiyle birtakım pek hızlı, pek ödünsüz, pek heyecanlı radikaller vardı. Ne oldu onlar Hiç sesleri çıkmıyor. Yükü tuttular, ne radikallik kaldı, ne heyecan, ne aşk, ne şevk. Meğerse yalanmış hepsi!..

Allah ın bütün insanlığa, hassaten müminlere en güzel bir örnek ve model olarak gönderdiği Peygamber nerede, birtakım zevat-ı nâ-şerif nerede. Peygamber vefat ettiğinde altın ve gümüş miras bırakmadı. O ömrü ve hizmeti boyunca parayı sevmedi, paraya önem vermedi. Bir de şu, Müslüman görünen sefil ve sefihlere bakınız. Akılları fikirleri, emelleri hep para, hep menfaat, hep benlik…

Peygamber böyleleri için “Onların dinleri paraları, kıbleleri karılarıdır” buyurmuştur.

Hadis-i şerif olduğunu söyleyen var, Hazret-i Ali nin sözüdür diyen var, şu hikmetli söze dikkat buyurunuz:

“Kişinin namazı ve orucu sakın sizi zarara uğratmasın. Siz onun dinarlar ve dirhemlerle (eurolar, dolarlar, YTL ler) olan muamelatına bakınız.”

Sevgili Müslümanlar, firasetli olunuz, uyanık olunuz, şuurlu olunuz.

Dindarlık lâfla, edebiyatla olmaz.

Dindar kişi asla haram yemez, dürüstlükten kıl kadar ayrılmaz, halkı aldatmaz, yalan söylemez, verdiği sözü çiğnemez ve emanetlere hıyanet etmez.

Gerçek dindar, sefaletten ölmeyi tercih eder ama haram parayla geçinmeyi hele zenginleşmeyi hiç düşünmez.

Bizi agresif dinsizler, kefere, fecere, İslâm ve Müslüman düşmanları mahvediyormuş… Hayır, hayır! Bize içimizdeki münafıklar, din sömürücüleri, mukaddesatı maddî menfaate tahvil eden alçaklar en fazla zararı veriyor.

Müslümanlara uyanın diyorum.

Din sömürücülerine, mukaddesat bezirganlarına, bile bile, kasıtlı bir şekilde canavarca bir iştahla haram yiyenlere “Allah belanızı versin!” diyorum.

(Not: Yazmaya lüzum yok ama yine de beyan edeyim: Türkiyemize, yani vatanımıza, devletimize, halkımıza; doğrulukla, dürüstlükle, namuslu bir şekilde, çalmadan çırpmadan, haram yemeden, hortumlama yapmadan, ahlak ve fazilet kurallarına yüzde yüz uyarak; gerçekten, muhlisen lillah hizmet eden herkesi tebcil eder ve onların ellerinden öperim. Fikir, görüş ve metod hususunda aramızda farklılıklar olsa bile onlara hürmette kusur etmem. Bu gibi gerçek hizmetkârlar var olsunlar, sağ olsunlar, sayıları çoğalsın…)”

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir