Yörünge Dergisi

"Türkiye’nin Entelektüel Aklının Buluşma Noktası"

Cumartesi, Nisan 20, 2024

Atatürk Bu Toplumun Çimentosudur

ATATÜRK BU TOPLUMUN ÇİMENTOSUDUR
MUSTAFA KEMAL’İN SAHİBİ KİM? MİNE KIRIKKANAT MI, TÜRK MİLLETİ Mİ?

Cumhuriyet yazarı Mine Kırıkkanat’ın Halk TV’de neredeyse ayakta alkışlanan konuşması sonrası biraz düşünmek gerekiyor. “Gün gelecek biz de sizi mağdur edeceğiz”ifadeleri topluma yön vermesi gereken bir gazetecinin zihin dünyasındaki bunalımı ortaya koyması bakımından son derece önemli. 

Türkiye’de farklı marjinal ideolojik zihne sahip isimlerin toplum önünde bu tür konuşmalar yapması, kendisi dışındakileri hedef göstermesi yeni ortaya çıkmış bir sorun değil elbette. Hangi taraftan olursa olsun Türkiye bu üslubu hak etmiyor. Ayrıca Kırıkkanat’ın ifade ettiği Atatürk’e düşmanlık meselesi belki de konuşmasının en önemli kısmını oluşturuyor. Diyor ki Kırıkkanat: “Atatürk’ümüze dil uzatıyorsunuz, ismini değiştiriyorsunuz, bizi istediğimiz gibi özgürce yaşamaya bırakmıyorsunuz.” 

Bugün Türkiye’de genel siyasi havaya bakıldığında AK Parti ve kadrolarının Atatürk’le sorunu olan bir siyasi hareket olduğu söylenebilir mi? Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasal kökenlerini borçlu olduğu Milli Görüş’ün lideri Necmettin Erbakan’ın Mustafa Kemal Atatürk’le bir sorunu var mıydı? Ya da bugün Erdoğan’ın?

Dönüp hatırlamakta ve hatırlatmakta yarar var; ne diyordu Necmettin Erbakan hem de vefatından çok kısa bir süre önce yayımladığı 10 Kasım mesajında: 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizin bağımsızlık konusundaki vazgeçilmez kararlılığını arkasına alarak Türkiye Cumhuriyeti‘ni kurmuştur. Öncülük ettiği Milli Mücadele hareketi ile milletimizin esarete asla boyun eğmeyeceğini bütün dünyaya göstermiştir.

Milletimiz tıpkı Milli Mücadele günlerinde olduğu gibi bu sinsi planları boşa çıkaracak inanç, azim ve kararlılığa sahiptir. Sahip olduğu tecrübe ile bu oyunları boşa çıkaracaktır. Bizler tarih boyunca, dünyaya huzur ve saadet getirmiş bir ecdadın varisleriyiz.  Yiğit düştüğü yerden kalkar. Bugün dünyaya hakim olan açlık, sefalet, kan ve gözyaşına son verecek iradeyi yine milletimiz ortaya koyacaktır. ‘Uydu değil, lider ülke‘ vizyonu doğrultusunda önce Yeniden Büyük Türkiye, ardından Yeni Bir Dünya mutlaka kurulacaktır. Bu vesileyle vefatının 72‘nci yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ü, Milli Mücadele kahramanlarımızı ve bu vatan için canını vermiş bütün şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyorum.”

Şimdi nasıl oluyor da bu ülkede Müslüman veya İslamcı diye nitelenen kesimin Atatürk’le sorunu olduğu söylenebiliyor? Marjinal bir takım kişi yahut kişilerin söylemleri nasıl oluyor da toplumun geneline mal edilebiliyor? Kırıkkanat hangi hak ve yetkiyle Atatürk’ü sahiplenebiliyor? 

Erbakan’ın Atatürk’le ilgili söylediklerini okumaya devam edelim: Her zaman Atatürk’ün gençliğe hitabesini dikkatli okumalarını tavsiye etmişizdir. Orada en mühim konunun bağımsızlığımızı korumak olduğu tekrar tekrar vurgulanmıyor mu? Hatta sizi idare edenler. Gaflet içerisinde batılılara uşak olmak isteyebilirler. Hangi şart altında olursa olsun onlarla mücadele edeceksiniz diyor. İşte o mücadeleyi biz yapacağız. O halde özetleyecek olursak Atatürk’ün ilkelerine bağımsızlık kendi gücüyle kalkınmaktır. Şahsiyetli dış politika Atatürk bir defa dış seyahat yaptı mı Cumhurbaşkanı olduktan sonra. Hayır, neden biz tarihin en şerefli milletiyiz. O büyük tarihi düşündü. Ben başkasının ayağına gitmem bunlar gibi ülke katibinin odasında bir hafta bekleyecek bir müptezellik gösterdi mi Atatürk. İngiltere Kralı Atatürk’ün ayağına geldi. Bu ne? İşte Milli Görüş. Olaylar, gerçekler bunlar.”

“Atatürk’e saygımız sonsuzdur”

Gel gelelim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakında zamanda Atatürk’le ilgili sarf ettiği sözlere: “Milletimizin Gazi’ye hürmeti sonsuzdur. Milletimizin Mustafa’ya saygısında en küçük bir tereddüt yoktur. Milletimizin Kemal’le de en küçük bir sorunu bulunmuyordur. Milletimizin soyadı olarak kendisine verdiği Atatürk konusunda da hiçbir sıkıntısı olmadığını gayet iyi biliyoruz. Peki buna rağmen ne için böyle bir tartışma hep süregelmiştir. Bunun cevabı, darbecilerin, cuntacıların, vesayet odaklarının, ülkenin tarihine, milletin değerlerine düşmanlık eden kesimlerin kendilerini ‘Atatürkçülük’ kılıfı altında gizlemeye çalışmış olmasıdır.”

Atatürk bu toplumun çimentosudur

Her siyasi iktidarın destekçileri kadar muhaliflerinin de olması demokrasinin gereğidir. İktidarı yönetenlerin hata etmesi de son derece doğaldır. Muhalefet o hataları doğruya dönüştürmek için vardır. Bir toplumu oluşturan farklı siyasi görüşlerin anlaşmazlıkları kutuplaşmaya, düşmanlığa ve nefrete dönüştürecek üslup kullanması “aydın sorumluluğu” ile asla bağdaşmaz. Hangi taraftan olursa olsun, adı, unvanı ne olursa olsun bu toplumu Mustafa Kemal Atatürk üzerinden ayrıştırmaya kimsenin hakkı yok. Cumhuriyetin 100. yılına doğru yaklaştığımız şu kritik zamanlarda hem bölgenin hem de Türkiye’nin yeniden bir toplumsal mutabakata ihtiyacı varken, Suriye, Irak örnekleri önümüzdeyken biraz daha aklı selim ile hareket etmek vatanperverlik görevidir. Mustafa Kemal Atatürk bu toplumun çimentosudur.

İktidara tepkisini “günü geldiğinde size hesap soracağız”gibi faşizan bir intikam hesaplaşmasına dönüştüren bir zihnin bu ülkede ilanihaye iktidar olamayacağını anlayabilmesi için daha ne kadar kitap okuması gerekir acaba?

Daha Fazla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir