Milletin Tasvibi Olmadan Olmaz!
Sevgili okuyucular, muhayyel bir istikbalin inşası için koyulduk yola. Bizler, büyük bir iddianın müddeileriyiz, her ne kadar bazen hakikatin soğuk veçhesiyle yüz yüze kalmak zorunda kalsak da. Sizler, yazarlarımız ve tüm çalışanlarımızla, hepimiz bir aileyiz.
Bu derginin her bir sayısı vücut bulurken her aşamada aile samimiyetinin ruhu üflenir emeklerimize. Sevgi, katık olur gayretlerimize. Dergimiz aziz okuyucumuzun eline geçtiğinde bizden ona sirayet eden şey bu tatlı heyecandan başka bir şey değildir aslında. İşte bu nedenle okuyucu nezdindeki sa’yimizin meşkur, idealimizin de makbul olacağını ümit etmekteyiz hep.
Bu hislerle çıktık yola. Tökezlemeden, yalpalamadan menzili maksudumuza doğru yol alıyoruz. 3. sayımız elinizde. Hedefimiz, Yörünge dergisinin bir Türkiye platformu olmasıdır. Bu ülkenin her türlü sesinin bu platformda avazı olsun istiyoruz. Kimse bir diğerini yok saymasın, ötekileştirmesin. Sesi olan herkes ses versin. Konuşmaktan kimseye zarar geldiği görülmemiştir. Şu kadar ki yöntem mühimdir. Öncelikle yol yordam bilinmeli, neyin nerede, nasıl ifade edileceğine dikkat edilmelidir. Siz bunu, isterseniz “Üslub-u beyan, ayniyle insan” şeklinde, dilerseniz “Usul esasa tekaddüm eder” diyerek tefsir ediniz. Nihayetinde her ikisi de aynı kapıya çıkar.
Yörünge ailesi olarak, kaygılarımız ülkemiz için olduğu gibi öngörülerimiz de vatanımız içindir. En güzel, en doğru, en faydalı hangisi ise dikkatleri onun üzerinde temerküz ettirmeye çalışıyoruz. Ortak paydalarımızı öne çıkarmaya, birlik ve beraberliğimizi kavi kılmaya uğraşıyoruz.
Önceki sayılarımızda olduğu gibi bu sayıda da tâdad ettiğim ilkeleri göz önünde bulundurarak sizler için hem fikri derinliğe sahip hem de görsel açıdan doyurucu bulacağınıza inandığım bir dergi hazırladık.
Kumaşımız renk renk, desen desen. Yelpazemiz herkesi serinletecek kadar geniş. Dergimizin sayfalarını çevirdikçe söylediklerimizin ne kadar gerçekçi olduğunu müşahede ederek bize hak vereceğinizden hiç şüphem yok.
Bu sayımızda yine Türkiyeli herkesi ilgilendirecek bir mevzuyu kapağa taşıdık. Malum olduğu üzere NATO’ya dahlimizin, bu milletin tasvibiyle olduğu söylenemez. Geldiğimiz noktada Batı’yla muhtelif müşkilat içindeyiz. Ancak musab olduğumuz envayi çeşit devahi NATO’ya dühul sürecindeki hataları tekerrür ettirmemeli. Yani istikbalimiz üzerinde müessir olacak tüm kararlarda olduğu gibi NATO’dan itizalimiz ya da Avrasya Paktı’na dahlimizde veya diğer alternatiflerin teşekkülünde de söz milletin olmalı diyoruz. Yörünge ailesi olarak bizim yaklaşımımız budur.
Kapak dosyamızda Avrasyacılık konusunda birbirinden değerli yazılar ve farklı bakış açılarına göre ilginç değerlendirmeler bulacaksınız.
Suudi Arabistan’da neler oluyor? Suud Hanedanı karışıyor mu? Suudiler “ılımlı İslam” derken neyi kastediyor? İslam dünyasının önemli ülkelerinden olan Suudi Arabistan’da yaşanan gelişmeleri, Yemen’i ve Lübnan’ı da bu sayımızda değişik yönlerden ele aldık.
Avrasyacılık dosyası işlenirken Çin’e değinmemek olmazdı. Dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip bu dev ülkede neler olduğunu ve Çin Rüyası denilen Çin’in büyüme stratejilerini Barış ADIBELLİ sizler için analiz etti.
Eğitim başlığı altında sınavlar ve Fulbright burslarının arka planı sorgulandı.
Lütfi BERGEN’in geçen sayımızda birinci bölümü yayımlanan “İslam ve İnsan Hakları Teorisi” başlıklı yazısının ikinci ve son bölümünü de bu sayımızda okuyabilirsiniz.
Her cihetten daima daha nitelikli sayılarda buluşmak dileğiyle.
